Onunla işin bittiğinde, burada dişlemen için bir şeyim var. | Open Subtitles | حين تنتهي من هذا، لدي شيء في الأعلى بإمكانك عضّه |
Sokağın karşısında Jennifer için çok özel bir şeyim var. | Open Subtitles | لدي شيء مميز من أجل جينيفر بالطرف الآخر من الشارع |
- CIA'den birisiyle bir şeyim var. | Open Subtitles | لا , لدى شئ مع شخص ما من المخابرات المركزيه |
Dışarı çıkıp kıyafetlerinizi değiştirip gelin, size gösterecek bir şeyim var. | Open Subtitles | ,أذهب و بدل ملابسك في الخارج عندي شيء يجب أن تراه |
Anne, Noel listesine ekleyecek bir şeyim var. | Open Subtitles | لديّ شيء أضيفه إلى قائمة طلباتي لعيد الميلاد. |
Minik eşine olduğu kadar sana da söyleyecek bir şeyim var. | Open Subtitles | حقاً ؟ حسناً ، أنا لدي شيء لأخبرك إياه بالإضافة إلى ربة المنزل الصغيرة |
Patrick'in bacağı o haldeyken nasıl olacak hiç bilmiyorum ama benim sonunda şükran duyacağım bir şeyim var. | Open Subtitles | لا اعلم كيف سيكون الاحتفال و رجل باتريك هكذا و لكنني اخيراً لدي شيء سأكون شاكرا من أجله |
Bilgiye erişim iznim olmadığını biliyorum ama senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | أعرف أني لا أملك الصلاحية، لكن لدي شيء من أجلك. |
Bilgiye erişim iznim olmadığını biliyorum ama senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | أعرف أني لا أملك الصلاحية، لكن لدي شيء من أجلك. |
Tatlım, burada partiyi devam ettirecek bir şeyim var. | Open Subtitles | حبيبتى,انا لدي شيء ما وسأقيم الحفلة هناك. |
Çünkü hayatımda ilk defa uğruna yaşayacak bir şeyim var. | Open Subtitles | لأوّل مرّة في حياتي لدي شيء ثمين أودّ العيش من أجله. |
Burada bir şeyim var... aklını başından alacak. | Open Subtitles | .... لدى شئ هنا سيجعلك تنزع هذا من تفكيرك... |
Burada bir şeyim var... aklını başından alacak. | Open Subtitles | .... لدى شئ هنا سيجعلك تنزع هذا من تفكيرك... |
Bunu yapacaksak eğer işimize yarayacak bir şeyim var. | Open Subtitles | لو سنقوم بذلك, لدى شئ يمكنه ان يساعد. |
Bu durumda, sadece senin ilgini çekebilecek bir şeyim var. | Open Subtitles | عندي شيء يتعلق بذلك هذا شيء ربما يثير أهتمامك |
Benim de Örtü'ye ihtiyacım var. Sadece Örtü'nün canlandırabileceği bir şeyim var. Bu bir ağaç da değil üstelik. | Open Subtitles | أنا أيضًا احتاجها، لديّ شيء بوسع الفروة أن تعيده للحياة، وليس شجرة. |
Sana gösterecek bir şeyim var! | Open Subtitles | ـ مالأخبار؟ لدي شيئ أريد أن أريك اياه؟ |
- Sana minnettarlığımı göstereceğim bir şeyim var. | Open Subtitles | لديّ شيءٌ لك. إنه عربون امتنان مني. |
Size gösterecek çok güzel bir şeyim var. Vanessa burada mı? | Open Subtitles | عِنْدي شيءُ خاصُّ جداً ذلك علّمْ، كيف فينيسا هنا؟ |
Ama elinde mavi etiket yok. Başka bir şeyim var, değil mi? | Open Subtitles | لكنك لا تحمل استمارة زرقاء عندي شئ آخر، صحيح؟ |
Genç basketbol yıldızı senin için özel bir şeyim var. | Open Subtitles | أوه، النجم الشاب لكرة السلة، لدي شئ مميز لك |
Detektif, ilgileneceğiniz bir şeyim var. | Open Subtitles | أيها المحقق... لدي شيئاً اعتقد بأنه يهمك |
Hayır, trenle yapış yapış gelen bir şeyim var. | Open Subtitles | لا، أنا حصلت على شيء لزج القادمة على متن القطار. |
Senin için depoda çok özel bir şeyim var. | Open Subtitles | ولدي شيء مميز لك |
Bu sefer, işimden daha önemli bir şeyim var. | Open Subtitles | و هذه المرّة، لديّ أمرٌ أكثر أهمّيّةً مِن منصب. |
Senin için özel bir şeyim var ve bence buna bayılacaksın. | Open Subtitles | لديّ شيئ مميز جدًا، وأعتقد أنك ستحبه |
Herkesi bir araya toplayın. Söyleyecek bir şeyim var. | Open Subtitles | أحضر الجميع إلى المقصورة لدّي شيء لأقوله |