"şeyim yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • لدي ما
        
    • ليس لدي شيء
        
    • أملك شيئاً
        
    • لا أملك
        
    • لديّ ما
        
    • أملك شيء
        
    • أملك شيئًا
        
    • عندي شيء
        
    • لدى شئ
        
    • يوجد لدي شئ
        
    • يوجد خطب
        
    • وليس لدي شيء
        
    • ليس عندي شئ
        
    • ليسَ لديَ
        
    • ليس لديّ شيء
        
    Söyleyecek hiçbir şeyim yok. Sadece lafını burada kesmek istedim. Open Subtitles ليس لدي ما اقوله انا فقط اردت ان اوقفك هناك
    Ama korkarım bugün senin için yapabilecek bir şeyim yok. Open Subtitles و لكن أخشى أنه ليس لدي ما أقدمه لك اليوم
    İyi, tamam. Test yaptırmamı istiyorsanız, yaptırırım. Saklayacak bir şeyim yok. Open Subtitles حسناً, تريدوني أن أخضع للإختبار, سأخضع له ليس لدي شيء لأخفيه
    Yine de hâlâ hiçbir şeyim yok. Open Subtitles ،لكن بطريقة أو بأخرى لازلت لا أملك شيئاً
    Bana büyük ve zengin diyorsun, ama hiç bir şeyim yok. Open Subtitles أنت تقولين أننى عظيم و ثرى و لكنى لا أملك شيئا
    Evime gelip arama yapabilirsiniz. Kimseden saklayacak bir şeyim yok. Open Subtitles يمكنك الدخول إلى منزلي، ليس لديّ ما أخفيه عن أحد.
    Bu dosyaları gözden geçirene kadar konuşacak hiçbir şeyim yok. Open Subtitles ليس لدي ما أتحدث بشأنه حتى أعيد قراءة هذه الملفات
    Düğüne. Giyecek bir şeyim yok ve gidip gitmemem kimsenin umurunda değil. Open Subtitles الزفاف، ليس لدي ما أرتديه ولا أحد يبالي إن ذهبت أم لا
    Şimdi şunu düşünebilirsiniz, bu bende geçerli olmaz, çünkü saklayacak bir şeyim yok. TED الآن إنك قد تفكر، إن هذا لا ينطبق علي، لأن ليس لدي ما أخفيه.
    Lütfen beni mecbur etme. Sana karşı hiçbir şeyim yok. Open Subtitles من فضلكِ لا تضطريني لفعل هذا ليس لدي شيء ضدكِ
    Size ikram edecek bir şeyim yok ama içecek getirtebilirim. Open Subtitles ليس لدي شيء أقدمه لك لكن استطيع طلب خدمة الفندق
    Söyleyecek başka bir şeyim yok. Bir avukatla görüşmek istiyorum. Open Subtitles ليس لدي شيء آخر لأقوله أريد أن أتحدث إلى محام
    Size bir önsezi ile günah çıkarma odasına gelen korkmuş cemaat mensupları dışında verecek bir şeyim yok. Open Subtitles لا أملك شيئاً آخر أعطيك إياه سوى أفراد الأبرشية الخائفين
    Ama sonra şu hale gelmeye başlar: "20'li yaşlarım neredeyse bitiyor, ve elimde yaptığım hiçbir şeyim yok. TED لكن بعد ذلك يتغير الأمر إلى التالي: "إن مرحلة العشرينات قد شارفت على الانتهاء، و لا أملك شيئاً لأثبته لنفسي."
    Daha önce hiç ölümden dönmediğim için karşılaştıracak bir şeyim yok. Open Subtitles هذه أوَّل مرّة أبعث من الموت، لا أملك تعبيرًا لوصف ذلك.
    Pek bir şeyim yok ama haydutlardan biraz gümüş saklayabildim. Open Subtitles لا أملك الكثير ولكني أخفيت بعض الفضة من قطاع الطرق
    Herkes beni araştırıp görebilir. Benim saklayacak bir şeyim yok. Open Subtitles يُمكن للجميع أن يبحث عنّي ويراني، ليس لديّ ما أخفيه.
    Harvey, bu yarattığın Paul Porter karışıklığından bir şeyler öğrendiğini... - ...göstermek için iyi bir fırsat. - Ona teklif edecek bir şeyim yok. Open Subtitles أنك تَعلّمتَ شيئا من تلك الفوضى مع بول بورتر لا أملك شيء لعَرْضه
    Ve salonda yatmak zorunda olan bir oğlum var, çünkü hiçbir şeyim yok. Open Subtitles وعندي صبي ينام في غرفة المعيشة لأنني لا أملك شيئًا
    Düşünebileceğinin aksine size karşı hiçbir şeyim yok. Open Subtitles بالرغم مما قد تظنينه.. فليس عندي شيء ضدكنّ جميعاً.
    - Her zaman olduğu gibi yapacak bir şeyim yok. - Hepsi senin suçun ve senin için hiç üzülmüyorum. Open Subtitles ـ كالعادة، ليس لدى شئ أفعله ـ إنها غلطتك ولا أشعر ولو بالقليل من الأسف لكِ
    Kendiniz de görmüş olduğunuz gibi, Saklayacak hiçbir şeyim yok. Open Subtitles كما رأيتما بنفسيكما لا يوجد لدي شئ لأخفيه
    Bir şeyim yok. Sadece işinizi yapın. Open Subtitles لا يوجد خطب فقط قوموا بعملكم
    İki saat sonra bilim fuarı var ve benim hiçbir şeyim yok! Open Subtitles معرض العلوم خلال ساعتين وليس لدي شيء
    Seninle konuşacak bir şeyim yok. Open Subtitles ليس عندي شئ أخر أناقشه معك عن هذا...
    Beni mihrapta bir başıma bırakıp gelmeyen, ardından da aylar sonra birden karnında başka bir herifin çocuğuyla çıkagelen bir kadına söyleyecek bir şeyim yok. Open Subtitles ليسَ لديَ ما أقولهُ للمرأة التي تركتني يومَ زفافنا و فجأةً تظهَر بعدَ بضعة أشهُر تحملُ طفلَ رجلٍ آخَر
    Arkamda bırakacak bir şey kalmadı. Hiçbir şeyim yok artık. Open Subtitles ليس لديّ شيء لأعود إليه الآن ليس لدي أي شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more