| Bence birbirimizden öğrenecek bir şeyimiz var, öyle değil mi? | Open Subtitles | اعتقد انه لدينا شيء لنتعلمه من كلينا، ألا تظن ذلك؟ |
| kaybedecek hiçbir şeyimiz yok ve kazanacak çok şeyimiz var. | TED | ليس لدينا شيء نخسره، ويمكن أن نكسب كل شيء |
| Çünkü bu sefer kimsenin görmediği bir şeyimiz var. | Open Subtitles | لأن هذه المره لدينا شئ لم يروه من قبل |
| - Konuşacak çok şeyimiz var. - Başkan Hanım. | Open Subtitles | ـ لدينا أمور كثيرة نناقشها ـ سيدتي الرئيسة |
| Tristan ile bizim konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | فأنا و(تريستن) بيننا نقاش شيق فات موعده منذ وقت طويل. |
| Eee, diğeri hakkında endişelenmene gerek yok çünkü artık daha iyi bir şeyimiz var. | Open Subtitles | اذاً ليس عليك أن تقلق بشأن الاشياء الأخرى لانه لدينا شيء أفضل الأن |
| Kaptan, Sana söyleyecek çok önemli bir şeyimiz var. | Open Subtitles | أيها القائد، لدينا شيء مهم للغاية نريد إخبارك به. |
| Bu İngiliz'i kafesinden çıkaracak iyi bir şeyimiz var. | Open Subtitles | لدينا شيء سيحكم غلق قفص هذا الانجليزي جيداً |
| İnsanoğlu olarak bizlerin onlara mesaj verebileceğimiz ya da kontrol edebileceğimiz bir şeyimiz var. | Open Subtitles | :ويأتي أحد العلماء ليقول "لدينا شيء كي نعلمّه لهم أو نتحكم بهم" |
| Anne, sana gösterecek bir şeyimiz var. | Open Subtitles | امي . لدينا شئ نريد ان نريك إياه |
| Sanırım işinize yarayacak bir şeyimiz var. | Open Subtitles | اعتقد ان لدينا شئ لك يا سيدى |
| O parayla yapacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | نعم لدينا أمور كثيرة لنفعلها بهذا المال |
| Tristan ile bizim konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | فأنا و(تريستن) بيننا نقاش شيق فات موعده منذ وقت طويل. |
| - Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | انا وأنت لدينا الكثير لنتحدث عنه |
| Daha genciz, öğrenecek çok şeyimiz var ama kurtarılmaya değeriz. | Open Subtitles | إننا جديدو عهد بالكون، وأمامنا الكثير لنتعلمه، لكننا نستحق الإنقاذ. |
| Utanacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | نحن لدينا الكثير مما نخجل منه. |
| Sözlü tenisten hoşlanmadığımdan değil ama çabukça üstesinden gelmemiz gereken başka bir şeyimiz var. | Open Subtitles | ليس وكأنني لا أستمتع بالصراع الشفوي بينكم، لكن لدينا أمر آخر نحتاج لإكتشافه بسرعه |
| Dağıtım tarafında, bununla beraber, bir dünya olarak, yapacak çok şeyimiz var. | TED | لكن على جانب التوزيع، نحن كعالم، لدينا الكثير لنفعله. |
| Daha iyi bir şeyimiz var, plan. | Open Subtitles | .. حسنًا, لدينا شيئٌ أفضل خطة |
| Onun ve benim kesinlikle görüşecek çok şeyimiz var. | Open Subtitles | فهو و أنا لدينا الكثير لنناقشه |
| En azından bir şeyimiz var kıyafetler dışında. | Open Subtitles | أنظر، على الأقل حصلنا على شيء من هناك |