| Yiyecek bir şeyin var mı? Bizde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | هل لديك شيء ممكن اتناوله، لم يعد لدي أي شيء |
| Worthington 1000'in varsa, koruyacak büyük bir şeyin var demektir. | Open Subtitles | لا تحصل على ويرثنجتون 1000 مالم يكن لديك شيء ثمين للحِراسَة. وإلا فلا. |
| Görmediğim bir şeyin var yoksa kalmak için fazla sebep olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | إلا اذا كان لديك ما لمْ أرهُ بعد فلا أرى سبباً وجيهاً للبقاء اكثر |
| Bir şeyin var mı, Arjun? - Neha? | Open Subtitles | أتمنى أن لا تكون تأذيت = نيهـــــا ... |
| Ondan daha fazla söyleyecek şeyin var diye mi? | Open Subtitles | لماذا؟ لأن لديك أشياء أكثر منه لتتحدثي عنها؟ |
| Söyleyecek bir şeyin var mı diye sorduklarında, özür dilemelisin. | Open Subtitles | سيسألونك , اذا كان لديك شئ تقول لابد أن تعتذر |
| Şimdi, benimle paylaşacak bir şeyin var mı yoksa ben etkileyerek mi öğreneyim? | Open Subtitles | الآن، هل لديكَ ما تخبرنيه؟ أم أُذهنكَ لاستخلاصه؟ |
| Ama beni görmeyi kabul ettin, demek ki söyleyecek bir şeyin var. | Open Subtitles | و لكنكِ وافقتِ على رؤيتي، و ذلك يخبرني أن لديكِ شيء لتقوليه |
| Ona giyinmesi için verebileceğin palto gibi bir şeyin var mı? | Open Subtitles | هل لديكِ شيئاً لتغطى به نفسها ؟ |
| İlk defa kaybedecek bir şeyin var. | Open Subtitles | للمرة الأولى على الإطلاق، لديك شيء لتخسره. |
| Demek üzerine çalışacak bir şeyin var. İyi şanslar. | Open Subtitles | إذاً لديك شيء لتقوم بمتابعته حظاً موفقاً بذلك |
| Sonunda ekleyecek ilginç bir şeyin var herhalde? | Open Subtitles | هل أخبرهم؟ أخيرًا لديك شيء مشوّق لتضيفه؟ تحدّث. |
| Küçük bir gerçeği ve bilgeliği içine çekmekten daha iyi bir şeyin var mı? | Open Subtitles | لديك شيء افضل لتفعله من الاستماع لبعض الحقيقة والحكمة ؟ |
| Kaybedecek hiçbir şeyin ama kazanacak çok şeyin var. | Open Subtitles | ليس لديك ما تخسره وكل شيء لتكسبه |
| Bana bunda yardım edecek bir şeyin var mı? | Open Subtitles | هل لديك ما من شأنه أن يساعدنى فى ذلك؟ |
| Seni gönderiyoruz. Ekleyecek herhangi bir şeyin var mı? | Open Subtitles | سوف نسرحك ، هل لديك ما تضيفه ؟ |
| - Charlie. - Charlie! Bir şeyin var mı? | Open Subtitles | -تشارلي ، تشارلي هل تأذيت ؟ |
| Ama senin kaybedecek çok daha fazla şeyin var. | Open Subtitles | فقط لديك أشياء أكثر بكثير لتخسرها... |
| Cumartesi akşamı için yapacak daha iyi bir şeyin var mıydı? | Open Subtitles | هل لديك شئ أفضل لتفعلينه فى مساء يوم السبت ؟ |
| Bu konuda söyleyecek bir şeyin var mı? | Open Subtitles | هل لديكَ ما تقوله عن هذا؟ |
| Bunu kabul mu edeceksin yoksa söyleyecek bir şeyin var mı? | Open Subtitles | هل ستقبلين هذا، أو لديكِ شيء ما لتقوليه؟ |
| İşte. Artık yeni bir şeyin var. | Open Subtitles | ها هو، و الآن لديكِ شيئاً جديداً |
| Kaybedecek bir şeyim yok. Senin kaybedecek çok şeyin var. | Open Subtitles | ليس لدي أي شئ لأخسره وأنت لديك كل شئ لتخسره |
| Theo, Matthew için bir şeyin var mı? | Open Subtitles | ثيو الا يوجد لديك شىء لماثيو ؟ - |
| Sana seslenebileceğim adın, seri numaran veya herhangi bir şeyin var mı? | Open Subtitles | ألديك اسم؟ أو رقم متسلسل، أو أي هراء أستطيع أن أناديك به؟ |
| Seni anlıyorum. İçecek bir şeyin var mı? | Open Subtitles | انا افهمك تماما هل لديك شيئا اشربه؟ |
| Hayır. Bence Dogville'e sunacak pek çok şeyin var. | Open Subtitles | لا، أعتقد أنت عندك الكثير لكي تعرضيه علي دوجفي. |
| Paskalya tavşanı, söyleyecek başka bir şeyin var mı? | Open Subtitles | أيها الأرنب، أليس عندك شيء آخر تقوله؟ |
| Benim için iyi bir şeyin var mı? | Open Subtitles | إذن، ألديك شئ أفضل بالنسبة لي؟ |