| Çoğu insan, dikkatin odaklandığımız şeyle ilgili olduğunu düşünür, fakat ayrıca, beynimizin filtrelemeye çalıştığı bilgi ile de ilgilidir. | TED | يعتقد الكثير من الناس أن الانتباه يتمحور حول ما نركّز فيه، ولكنه أيضاً يشمل المعلومات التي يحاول دماغنا تصفيتها. |
| Fakat o, senin David ile yaptığın şeyle ilgili gerçeği ararken öldü. | Open Subtitles | ولكنه مات لأنها كانت تبحث عن الحقيقه حول ما قمتِ بفعله لديفيد |
| Takıma bak. Takımı meydana getiren şeyle ilgili. | Open Subtitles | إنظر للفريق, إنهُ بشأن ما يجمع الفريق معاً |
| Jenny'nin gelişi bizi insan yapan şeyle ilgili varsayımları zorlayacaktı. | Open Subtitles | شكلت جيني تحدياً للافتراضات بخصوص ما يميز البشر |
| Bu başka bir şeyle ilgili. | Open Subtitles | إنه يتعلق بأمر اخر |
| - Komutanım, böyle bir şeyle ilgili hiç tecrübem yok. | Open Subtitles | كابتن، ليست لدىّ أية خبرة مع شىء كهذا |
| Bize yaptığın şeyle ilgili söylemek istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | أن كان هناك ما تودين إخبارنا به عن سبب فعلك لهذا |
| Ve yaptığımız şeyle ilgili bir şey var. | Open Subtitles | واليك شياً عما قمنا به |
| - Bununla alakalı değil. Hepsiyle alakalı. Bir sonrakiyle, bundan sonra geleceğini bildiğim şeyle ilgili. | Open Subtitles | الأمر يتعلق بهم كلهم بالتالية والتي متأكد أنها ستليها |
| Henüz üçüncü güne gelmeden yaşadığım şeyle ilgili onlarla konuşma gücünü buldum kendimde. | TED | لم يكن حتى نهاية اليوم الثالث ووجدتُ أخيرًا القوة للحديث إليهم حول ما أمرُ به. |
| Maalesef istediğiniz şeyle ilgili el kitabı mevcut değil. | Open Subtitles | وللأسف ليس هناك كتاب إرشادي حول ما انتم بصدده |
| Söylediğim şeyle ilgili çok kötü hissediyorum, senin kar... | Open Subtitles | أشعر بالسوء حقا حول ما قلت عن انه ليس لديك 000 |
| Ve dün gece konuştuğumuz şeyle ilgili olduğunu bildiğinden emin ol. | Open Subtitles | تأكد من اخباره بذلك انها حول ما ناقشناه الليلة الماضية |
| Eğer ilaç sektörüne bakarsak ve hatta üniversite araştırmalarına, "büyük bilim" denen şeyle ilgili olarak tamamen aynı hikâyeyi anlatabilirsiniz. | TED | إذا نظرنا إلى صناعة الأدوية، أو، لهذه المسألة، البحوث الجامعية، يمكنك أن تقول نفس القصة بالضبط حول ما يسمى بـ"العلم الكبير". |
| Hayır. Hayattayken yapmadığı bir şeyle ilgili. | Open Subtitles | لا.ذلك بشأن ما لم يفعله عندما كان حيا |
| Yaptığın şeyle ilgili suçlu hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّك تشعر بالذنب بشأن ما فعلته |
| Bu yaptığımız şeyle ilgili. | Open Subtitles | هذا بشأن ما فعلناه |
| Paranoya olarak bilinen şeyle ilgili yeni teorileri biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل أنت على علم بالنظريات الحديثة بخصوص ما يعرف باسم جنون الشك؟ |
| Paranoya olarak bilinen şeyle ilgili yeni teorileri biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل أنت على علم بالنظريات الحديثة بخصوص ما يعرف باسم جنون الشك؟ |
| Söylediğim şeyle ilgili, değil mi? | Open Subtitles | هذا بخصوص ما أخبرتك به , أليس كذلك ؟ |
| Bu başka bir şeyle ilgili. | Open Subtitles | إنه يتعلق بأمر اخر |
| Tek bir şeyle ilgili, o da para. | Open Subtitles | بل يتعلق بأمر واحد. المال |
| - Böyle bir şeyle ilgili hiç tecrübem yok. | Open Subtitles | وليست لدىّ أية خبرة مع شىء كهذا |
| Bize yaptığın şeyle ilgili söylemek istediğin bir şey var mı? | Open Subtitles | أن كان هناك ما تودين إخبارنا به عن سبب فعلك لهذا |
| Ve yaptığımız şeyle ilgili bir şey var. | Open Subtitles | واليك شياً عما قمنا به |
| - Bununla alakalı değil. Hepsiyle alakalı. Bir sonrakiyle, bundan sonra geleceğini bildiğim şeyle ilgili. | Open Subtitles | الأمر يتعلق بهم كلهم بالتالية والتي متأكد أنها ستليها |