| Kuralları çiğnersen, böyle şeyler olur. | Open Subtitles | كسر القواعد. هذه الأشياء تحدث بالمناسبة. |
| Böyle şeyler olur sanırım. | Open Subtitles | ربما لم تكوني تعرفين هذا الأشياء تحدث , على ما اظن |
| Bu tür şeyler olur. | Open Subtitles | مثل هذه الأمور تحدث, وانا اسف ان اخبرك يا عزيزتى, |
| -Anlaşma öncesinde böyle şeyler olur. | Open Subtitles | هذه الأمور تحدث طبيعياً قبل التفاوضات، الأشخاص يصابون بالهلع |
| Ama bilirsin işte, bazen kötü şeyler olur, karanlık çöker. | Open Subtitles | لكن أحياناً تحدث أشياء سيئة ويخيم الظلام |
| Bak, Stuart böyle şeyler olur. | Open Subtitles | ستيوارت هذه الأمور تحصل أحياناً |
| Bu konuda endişelenme. Böyle şeyler olur. | Open Subtitles | لا تقلق بسبب هذا الان الاشياء تحدث |
| Böyle şeyler olur. Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | هذه الأشياء تحدث ليس لديك أى شىء لتقلق حياله |
| - Savaşta böyle şeyler olur. Kendimi kötü hissettiriyorsun. | Open Subtitles | الأشياء تحدث بالمعركة تجعليني أشعر بالسوء |
| Biliyorsun, savaş savaştır, bazı şeyler olur. | Open Subtitles | , تعلم، يا جايك إنها الحرب الأشياء تحدث |
| Böyle şeyler olur. | Open Subtitles | حسناً . أول يوم هذه الأشياء تحدث |
| - Oh, böyle şeyler olur. | Open Subtitles | ـ هذه الأشياء تحدث ـ اجمل الحظ لكم |
| Hayır! Ve siz ikiniz! Sizler de onlar kadar kötüsünüz. "Böyle şeyler olur." | Open Subtitles | وأنتما أيضاًَ، أنتما سيئان مثلهم هذه الأمور تحدث |
| Bazen böyle şeyler olur..umarım bigün sen ve ben.. | Open Subtitles | ولكن أتعلمي أحياناً,الأمور تحدث. وأنا أتمنى أنهُ في يوم من الأيام. |
| Her aşk hikayesinde böyle şeyler olur ama gerçek hayatta olmaz.. | Open Subtitles | هذا يبدو مألوف جدا هذه الأمور تحدث في كل قصة حب ولكن هذا لا يعنى أنه يحدث فى الحياه الواقعية |
| Rezilliğin giriş kapısı o. İnsanlar zıttır. Bir şeyler olur. | Open Subtitles | كخيار للتسلية ، وكله يبدأ من عند فون الناس تصطدم ، الأمور تحدث |
| Evlilikte böyle şeyler olur ama bunu düzeltebilirsiniz. | Open Subtitles | هذه الأمور تحدث في الزواج، لكنها ليست غير قابلة للعلاج. |
| Çünkü bazen bir şeyler olur ve insanlar her zaman olmak istediğin gibi olmandan hoşlanmazlar. | Open Subtitles | أحيانا تحدث أشياء ولا يكون الناس دوما على الصورة التي تريدينهم أن يكونوا عليها |
| İlişkilerde böyle şeyler olur. | Open Subtitles | أنتي تعرفين مثل هذه الأمور تحصل |
| Bu tür şeyler olur. | Open Subtitles | هذه الاشياء تحدث لكن لا دخل لها |
| Arada bir, normal yollardan açıklanamayan şeyler olur. | Open Subtitles | أشياء تحدث نادراً جداً الذي لايمكن تفسيره عَلى نَحوٍ تقليدي. |
| Böyle şeyler olur, Jim, tamam mı süper-haberci güçlerimizle bile anlayamayız. | Open Subtitles | ؟ هنالك أمور تحدث ,ياجيم,حسنًا, تفوق قدرتك كمعد أخبار خارق على الفهم. |
| Bazen böyle şeyler olur, Cody. İnsanlar bazen giderler. | Open Subtitles | ذلك يحدث احيانا, كودي الناس ترحل احيانا |
| Maden değersiz çıktı. Böyle şeyler olur. | Open Subtitles | كانت الأرض خالية وهذا وارد الحدوث |
| Böyle şeyler olur bazen. | Open Subtitles | هذا يحدث بعض الأحيان ، كما تعلم؟ |
| Anlıyorum, beyefendi. Her zaman böyle şeyler olur. | Open Subtitles | لايوجد مشكلة ياسيدى، فهذا يحدث كثيراً |
| Ne olacağını bilmiyorum tabii ama en azından aklımı meşgul tutacak bir şeyler olur diye umuyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي سيحصل لكن تعلمين على الأقل أنا فقط آمل بأن أحصل على شيء .. ليبقي ذهني بعيداً عن كل |
| Elbette, iyi şeyler olur, ama şaşırtıcı şeyler artık olmayacaktır. | TED | بالتأكيد، تحدث الأشياء الجيدة ، لكن الأشياء الرائعة ستتوقف عن الحدوث. |
| Doğru olduğunu söylemiyorum, bazen, bazı şeyler olur. | Open Subtitles | لم اقل ان ما قمت به صواب لكن هذه الامور تحدث |
| Sana söyledim. Böyle şeyler olur dedim, değil mi? | Open Subtitles | أخبرتك بأن المشاكل تحدث أليس كذلك ؟ |