Annenin ve benim senden saklama kararı aldığımız bazı şeyler vardı. | Open Subtitles | لقد كانت هناك أمور محددة قررت أنا ووالدتك ألا نخبرك بها |
Ama benim de seninle konuşmak istediğim şeyler vardı. O dairede sevmediğim bir adamla nasıl da sıkışıp kaldığımı. | Open Subtitles | لكن هناك أمور أرغب أن أحدثك بها حيثأننيعالقةبتلكالشقة.. |
Okulda alüminyum zırh giymek hakkında öngöremediğim şeyler vardı. | TED | كان هناك أشياء لم أحسب لها حساباً حول ارتداء زي كامل لدرع من الألمنيوم إلى المدرسة. |
Bu kızın derinliklerinde bir şeyler vardı ve bunu açığa çıkartmak istiyordum. | Open Subtitles | كان هناك شيء في هذه الفتاة أريد أن أكشف له عن نفسي. |
Hayır. Aklımda başka şeyler vardı. | Open Subtitles | لا ، ليس في الواقع لدي أشياء آخرى في ذهني |
Ne yazık ki, geceleri silah sesi duymak ve yoksul sokaklar gibi benzer şeyler vardı. | TED | كانت هناك أشياء مشابهة للأسف، مثل سماع إطلاق نار بالليل والشوارع التي كان يبدو عليها الفقر. |
O zamanlar bilseydim daha farklı yapabileceğim... şeyler vardı. | Open Subtitles | وبالتأكيد هناك أشياء كان بامكاني افعلها بشكل مختلف لو كنت عرفتها أفضل في ذلك الوقت |
Düğün için ilgilenmem gereken bazı şeyler vardı. | Open Subtitles | نعم، كانت هناك أمور علي فعلها من أجل الزواج |
Eski karımla aynı eve çıktığımızda hakkımda bilmediği şeyler vardı. | Open Subtitles | عندما إنتقلنا أنا وزوجتي السابقة للعيش سويّا هناك أمور لم تعلمها عنّي |
Belki de senden ayrılmalarının gerçek sebebi senden yatakta yapmanı istedikleri şeyler vardı... | Open Subtitles | مثل ربما, السبب الحقيقي لتركهم لإنه كان هناك أشياء يريدونك فعلها في السرير التي كانت |
İstediği bazı şeyler vardı ve ben de ona yardım ettim. | Open Subtitles | كان هناك أشياء أراد أن يفعلها وأنا ساعدته |
Ormanda sadece geceleri ortaya çıkan bir şeyler vardı. | Open Subtitles | كان هناك أشياء في الغابه لا تخرج إلا في الليل فقط |
Pek belli etmek istemedim ama... Tabletle ilgili bir şeyler vardı. | Open Subtitles | ،لقد حاولت نسيان الأمر .لكن كان هناك شيء خاطئ بشأن اللوح |
Ünlü değillerdi, ama gerçekten bir şeyler vardı onlarda, birikim gibi. | Open Subtitles | لكنني أعتقد بأنه كان هناك شيء ما في وقتها كما تعرف , شيء يشبه القواعد |
Aşağıda kesinlikle, aç bir genç aslan için yemek sağlayabilecek bir şeyler vardı. | Open Subtitles | بالتأكيد كان هناك شيء لتوفير وجبة للأسد الجائع |
Her şeyden önce önemsemem gereken başka şeyler vardı, | Open Subtitles | مع هذا ، لدي أشياء أخرى لأقلق عليها |
Evde, ilgilenmek istediğime karar verdiğim şeyler vardı. | Open Subtitles | كانت هناك أشياء بالبيت قررت أن أعود إليها. |
Zamanında aramızda gerçekten konuşulması gereken şeyler vardı. | Open Subtitles | لكن هناك أشياء كان لابد من مناقشتها |
Bugün bardaki herkese bakış şeklinde bir şeyler vardı. | Open Subtitles | كان هناك شيئ ما في طريقة نظرتك في لكل واحد في الحانة اليوم |
Biraz para sıkıntım vardı yardım etmek zorunda olduğum bir ailem vardı ve ordudayken yapmayı öğrendiğim şeyler vardı. | Open Subtitles | واجهتني مشكلة ماليّة تعرفين، كان عليّ مساعدة إحدى العائلات وكانت هنالك أمور أجيد القيام بها من الوقت الذي قضيته بالجيش |
İlişkinizde... yürümeyen bir şeyler vardı. | Open Subtitles | كان هناك شىء ما فى علاقتك . التى لم تكن صحيحة |
Eskiden aramızda bir şeyler vardı. | Open Subtitles | لقد كان هنالك أشياء كثيرة بيننا |
Emin olamadım ama... yanlış bir şeyler vardı. | Open Subtitles | لم أستطع التأكد ولكن ثمة أمر لم يكن صائباً |