"şeyler yapmamız" - Translation from Turkish to Arabic

• نفعل شيئاً
• نفعل شيء
• فعل شيء
• نفعل شيئا
• القيام بشيء
• نتصرف
• لفعل شيء
• أن نفعل شئ
• نقوم بشيء
• نعمل شيء

Bir şeyler yapmamız gerektiğinin farkında değil misiniz?
ألا يمكننى جعلكما تدركان أننا يجب أن نفعل شيئاً ؟

Bu parçayla alakalı bir şeyler yapmamız gerekiyor.
علينا أن نفعل شيئاً حيال هذا الجزء من البرنامج هنا

O hâlde bu kaya konusunda bir şeyler yapmamız gerektiğini de biliyorsundur.
إذا انت تعرف انه يجب أن نفعل شيء ما بشأن تلك الصخرة

Hükümetten bana gelip "Bu uçaklarla bir şeyler yapmamız mümkün mü?" diye sordular.
:جاءت الحكومة وقالت أيمكننا فعل شيء مع هذه الطائرات؟

Sahip olduğumuz bu biyokütle ile bir şeyler yapmamız gerekiyor.
لابد أن نفعل شيئا حيال الكتلة الحيوية التي نملكها.

Ve mesaj çok açıktı. İklim değişikliği gerçek ve bizim bu konuda bir şeyler yapmamız lazım.
و كانت الرسالة واضحة جدا: التغير المناخي هو حقيقي علينا القيام بشيء ازاءه.

Bir şeyler yapmamız lazım. Yoksa öğrencilerimizi kaybedeceğiz...
علينا أن نتصرف وإلا سوف نفقد طلابنا ولن نستعيدهم

birkaçımız hakkında bir şeyler yapmamız gerekiyor.
علينا أن نفعل شيئاً بالنسبة للقليل مما لدينا لهذا نحيط العشب بسياج

-Bundan kurtulmak için bir şeyler yapmamız lazım. -Sanırım ameliyat olmak zorundasın.
ـ يجب أن نفعل شيئاً لتجنب حدوث هذا ـ وأفترض أننا يجب أن نقوم به جميعاً

Ortada bozulan bir durum var ve bizim bu konuda bir şeyler yapmamız gerek.
لدينا وضع خطير هنا ويجب ان نفعل شيئاً بهذا الخصوص

Profesör, hemen şu anda bir şeyler yapmamız gerek... bu yüzden size müracaat ettik.
كلا يا بروفيسور، لا بدّ أن نفعل شيئاً في الحال، لهذا لجأنا إليك،

Düğün hazırlıklarına başladı, bir şeyler yapmamız lazım.
انها تستعجل في تزويجي ، لابد ان نفعل شيئاً

Bizi öldürmeye çalışıyorlar ve bir şeyler yapmamız lazım.
إنهم يحاولون قتلنا ، و يجب أن نفعل شيء حيال ذلك

Bu evsizler konusunda gerçekten bir şeyler yapmamız gerek.
نحن حقاً يجب ان نفعل شيء بخصوص موضوع المشردين

Annem sadece bir şeyler yapmamız gerektiğini söyledi.
يجب ان نفعل شيء لاجلنا حسنا ، لا نستطيع ان نقوم بعمل شيء لا يحتوي على بعوض

Fakat biliyorsunuz hâlâ bu yabani otlar hakkında bir şeyler yapmamız gerekiyor.
مازال يجب علينا فعل شيء حِيال هذه الحشائش.

Yani, buraya tıkılıp kaldığımıza göre bir şeyler yapmamız gerek.
اعني بأنه علينا فعل شيء ما بعدما اغلقنا نفقنا

Ve bu insanlar için bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum ve de özellikle Almanya tarihine bakarsanız, birçok insan ülkeden kaçmak zorunda kalmıştı ve onlar da başka ülkelerden sığınma hakkı istemişlerdi ve bu hakkı alamadılar, yani bu hakkı ona vermek yerinde bir karar olurdu.
لذا أعتقد، لهؤلاء، يجب فعل شيء ما، خصوصا إن رأيت تاريخ ألمانيا، حيث احتاج الكثير من الناس الهروب وطلبوا اللجوء في دول أخرى ولم يحصلوا عليه، لذا ستكون إشارة طيبة أن يمنح اللجوء.

Dolayısıyla gezegeni görmek için tüm bu ışığa ilişkin bir şeyler yapmamız gerek.
ولكي نرى الكوكب، يجب أن نفعل شيئا حيال ذلك الشعاع.

Tamam, acele bir şeyler yapmamız lazım çünkü burada olduğumuz yayılacaktır.
حسناً ، حسناً ، يجب علينا القيام بشيء بسرعة لأن الكلام سيلف ويدور وسيصلهم أننا هنا

Dedikodular doğruysa bir şeyler yapmamız elzem.
اذا كان ذلك صحيح بالتأكيد ينبغي أن نتصرف

Bir şeyler yapmamız lazım.
نحتاج لفعل شيء ما بشأن ذلك الأمر

Bakın, burada öylece oturamayız. Bir şeyler yapmamız lazım.
. انظر , نحن لا نستطيع ان نجلس هنا فقط . نحن يجب أن نفعل شئ

Bir şeyler yapmamız gerek.
يجب أن نقوم بشيء ما.

Biliyorum bu zor ama bir şeyler yapmamız gerekiyor.
أعرف بأنه صعب لكننا من الضروري أن نعمل شيء