"şeylerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • أغراض
        
    • اشيائك
        
    • أغراضهم
        
    • أشيائك
        
    • ما لديهم
        
    • أمتعتهم
        
    Bu adamı Noel şeylerini getirsin diye mi kiraladın? Open Subtitles هل أجرت هذا الرجل لتوصيل أغراض العيد ميلاد فقط؟
    Bizim bazı tilki avı şeylerini bulup çantaya koymamız gerekir. Open Subtitles - ربما يجب علينا أن ننتزع بعض أغراض اللعبة ونضعها في إحدى الكيس
    Antika uzay şeylerini çek. Open Subtitles ابقي اشيائك الخلفية الفضائية بعيده عن منطقتي
    Modern ev tipi buzdolaplarının icadından önce insanlar eriyebilecek şeylerini içinde buz bulunan muhafazalarda saklardı. Open Subtitles اعتاد الناس إبقاء أغراضهم القابلة للتلف في صندوق يحتوي ثلجاً، كهذا البرّاد.
    Kendi şeylerini beş parmaklı maaşından mı alıyorsun? Open Subtitles هل تدفع لشراء أشيائك بمرتبك ذو الخمسه خانات
    Herkese her şeylerini verenler ama rezervleri hâlâ bol miktarda. TED أولئك الذين يقدمون كل ما لديهم يوميًا، لكن احتياطياتهم لا تزال كافية.
    Geçen gece, belediye başkanı evlerine sarhoş gidip her şeylerini toplamalarını söylemiş. Open Subtitles ليلة البارحة، دخل عليهم العمدة مخمور يأمرهم بحزم أمتعتهم.
    Yani, ölen anne babamızın şeylerini mi kullanıyoruz? Open Subtitles إذن ، الآن نرتدي أغراض والدينا الموتى ؟
    Bir şeyler bulurum umuduyla Gob'un sihir şeylerini aramaya başladı. Open Subtitles لذا بحث في أغراض (غوب) السحرية ليجد شيئاً يخدعها
    Diğer insanların şeylerini almamalısın, Chris. Open Subtitles لا يفترض أن تأخذ (أغراض الآخرين يا (كريس
    - ... birbirlerinin şeylerini alırlar. - Evet, peki... Open Subtitles دائماً يأخذون أغراض الآخرين
    Islak şeylerini çantaya koy. Open Subtitles ضعي كل اشيائك في الحقيبة , حسناً ؟
    Senin şeylerini yemesine izin verme. Open Subtitles - اذن لاتدعيها تأكل اشيائك..
    Öğrenciler oyun oynarken ya da havuzu temizlerken bazen bir şeylerini düşürüyorlar oraya. Open Subtitles بعض الأحيان الطلاب تسقط أغراضهم هنا في حين أنها تلعب وتنظف البركة
    Yani biz böyle bir şeylerini aldığımızda, onlar para kazanıyor. Open Subtitles لذا عندما نأخذ أغراضهم يجنون من وراء ذلك مال
    Tahta oturduğun zaman, senin krallara layık şeylerini görebiliyorduk. Open Subtitles لأنك عندما جلست علي العرش .... كان بامكاننا رؤية أشيائك الملكية...
    Hadi tatlım valizini topla Önemli şeylerini al Open Subtitles حزمى.. حزمى يا حبيبتى حزمى أشيائك
    Evinde temizlik ve senin bazı şeylerini organize ediyorum...? Open Subtitles لقد كنت أقوم بتنظيف منزلك وأنا أقوم بتنظيم أشيائك...
    Müşterilerimize her şeylerini konserveye ve silaha yatırmasını söylüyoruz. Open Subtitles ننصح عملاءنا باستثمار كل ما لديهم في الأغذية المحفوظة والأسلحة
    Eşyalarını, virüsü yayabilecek her şeylerini yaktırdım. Open Subtitles حرق أمتعتهم ، أيُّ شيء يمكن أن ينشر العدوى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more