"şeytan'ın" - Translation from Turkish to Arabic

• الشيطان
• للشيطان
• إبليس
• الشيطانِ

Bu bir süs mü yoksa Şeytan'ın kıl yumağı mı?
هل هذه زينة أم حزمة متشابكة من عانة الشيطان ؟

Şeytan'ın kellesini koparsın diye. Madem ki Tanrı Şeytan'dan daha güçlü, neden onu öldürmüyor, böylece şeytan artık kötülük yapamayacak.
نحن نصلي لله . لماذا الله لم يقتل ذلك الشيطان

Sadece O içinizde olursa Şeytan'ın oğlunu yenebilirsiniz.
فقط ان كان بداخلك فبمقدورك أن تقهر ابن الشيطان

Ve o da Şeytan'ın kümesine geri döndü.
إنه مثال على دجاج الشيطان عندما تعود إلى مأواها

Ben Şeytan'ın deli güçleri olduğuna inanarak büyütüldüm ama onu duvara yansıtmak duvarı yıkmayacaktır.
لقد ربيت على الإيمان بأن للشيطان قوة مجنونة لكن لا أظن أن عرض صورته على الحائط سيسقطها

O da Şeytan'ın kümesine geri döndü.
إنه مثال على دجاج الشيطان عندما تعود إلى مأواها

Şeytan'ın en büyük hilesi, tüm Dünya'yı aslında var olmadığına inandırmakmış.
الخدعه الكبيره التي ابتكرها الشيطان لاقناع العالم انه ليس موجوا

Şeytan'ın bile, ihtiyaçları için, kutsal bir kitaptan alıntı yapması gerekir.
حتى الشيطان يمكن أن يقتبس الكتاب المقدّس لملائمة حاجاته.

Masum kuzu ve yırtıcı kurt, Şeytan'ın varlığını göstermek için Kilise'nin kullandığı güçlü birer sembol oldular.
أصبح الحمل البريء والذئب المتوحّش رموزاً قويّة التي استعملتها الكنيسة لتوضّح وجود الشيطان.

Şeytan'ın yolunda olmaktansa... yanında olmak daha iyidir.
من الأفضل أن أكون مساعد الشيطان بدلاً من أن أكون ضده

Şeytan'ın olunun böyle birşeyi anlayacağını düşünmüştük
لقد أعتقدنا أن إبن الشيطان سيفهم مثل هذة الحركة

Luffy Şeytan'ın meyvelerinden Gomu Gomu meyvesi yedi ve lastik adam oldu.
روفي إنه أحد اللذين أكلوا ثمرة الشيطان يطلق عليه الرجل المطاط

Katolik Kilisesi Şeytan'ın orospusu.
الكنيسَة الكاثوليكيَة هيَ غانيَة الشيطان

Tanrı'nın Sihirli Çemberi'nde başladım ama Şeytan'ın Korkunç Kübü'ne dönüştü.
بدأت بدائرة الرب السحرية وانتهي بي الأمر في ساحة شر الشيطان

Oğul ve Kutsal Ruh'un kudretiyle, sana emrediyoruz Şeytan'ın kara kanseri,
بقوّة الإبن والروح القدس، نأمرك يا سرطان الشيطان الأسود،

Kiliselerin çoğu Şeytan'ın varlığına inansa da, ben onun boynuzlu elinde yabası olan bir yaratık değil, baştan çıkarmanın sembolü olduğunu düşünürüm.
الكثير فى الكنيسه يهزمون الشيطان بهدوء بسيط لكننى أعتقد أنه رمز للإغراءِ ليس وحش بقرون

O zaman Şeytan'ın ayartmalarıyla savaşabilirsin.
عندها ستكون قادرا على صد اغراءات الشيطان

Tamam, güzel. Diyelim ki Şeytan'ın kendisiyle tanıştın.
حسناً، لا بأس لنقل انك قابلت الشيطان بحدّ ذاته

Orası Şeytan'ın evi. Orada Öcü Adam yaşıyor.
هذا منزل الشيطان الرجل المخيف يعيش بداخله

Lupu'lu Lisa Tepeş o kadar ileri gitti ki tüm bunları ona Şeytan'ın yaptığını idrak edemedi.
ليسا تيبش من لوبو فقدت صوابها لدرجة أنها لم تستطع أن تدرك أن كل ما لديها كان من إبليس.

Çek defterlerinizi çıkarın ve Şeytan'ın ademoğlunun yüzüne yapışmış çamurunu temizlemeye yardım edin.
لذا اخْرجُ دفترُ شيكاتك و ساعد في ان تمسح قبضةَ الشيطانِ المخاطيّةِ مِنْ علي الوجوهِ البشريةِ.