| Bu bir süs mü yoksa Şeytan'ın kıl yumağı mı? | Open Subtitles | هل هذه زينة أم حزمة متشابكة من عانة الشيطان ؟ |
| Şeytan'ın kellesini koparsın diye. Madem ki Tanrı Şeytan'dan daha güçlü, neden onu öldürmüyor, böylece şeytan artık kötülük yapamayacak. | Open Subtitles | نحن نصلي لله . لماذا الله لم يقتل ذلك الشيطان |
| Sadece O içinizde olursa Şeytan'ın oğlunu yenebilirsiniz. | Open Subtitles | فقط ان كان بداخلك فبمقدورك أن تقهر ابن الشيطان |
| Ve o da Şeytan'ın kümesine geri döndü. | Open Subtitles | إنه مثال على دجاج الشيطان عندما تعود إلى مأواها |
| Ben Şeytan'ın deli güçleri olduğuna inanarak büyütüldüm ama onu duvara yansıtmak duvarı yıkmayacaktır. | Open Subtitles | لقد ربيت على الإيمان بأن للشيطان قوة مجنونة لكن لا أظن أن عرض صورته على الحائط سيسقطها |
| O da Şeytan'ın kümesine geri döndü. | Open Subtitles | إنه مثال على دجاج الشيطان عندما تعود إلى مأواها |
| Şeytan'ın en büyük hilesi, tüm Dünya'yı aslında var olmadığına inandırmakmış. | Open Subtitles | الخدعه الكبيره التي ابتكرها الشيطان لاقناع العالم انه ليس موجوا |
| Şeytan'ın bile, ihtiyaçları için, kutsal bir kitaptan alıntı yapması gerekir. | Open Subtitles | حتى الشيطان يمكن أن يقتبس الكتاب المقدّس لملائمة حاجاته. |
| Masum kuzu ve yırtıcı kurt, Şeytan'ın varlığını göstermek için Kilise'nin kullandığı güçlü birer sembol oldular. | Open Subtitles | أصبح الحمل البريء والذئب المتوحّش رموزاً قويّة التي استعملتها الكنيسة لتوضّح وجود الشيطان. |
| Şeytan'ın yolunda olmaktansa... yanında olmak daha iyidir. | Open Subtitles | من الأفضل أن أكون مساعد الشيطان بدلاً من أن أكون ضده |
| Şeytan'ın olunun böyle birşeyi anlayacağını düşünmüştük | Open Subtitles | لقد أعتقدنا أن إبن الشيطان سيفهم مثل هذة الحركة |
| Luffy Şeytan'ın meyvelerinden Gomu Gomu meyvesi yedi ve lastik adam oldu. | Open Subtitles | روفي إنه أحد اللذين أكلوا ثمرة الشيطان يطلق عليه الرجل المطاط |
| Katolik Kilisesi Şeytan'ın orospusu. | Open Subtitles | الكنيسَة الكاثوليكيَة هيَ غانيَة الشيطان |
| Tanrı'nın Sihirli Çemberi'nde başladım ama Şeytan'ın Korkunç Kübü'ne dönüştü. | Open Subtitles | بدأت بدائرة الرب السحرية وانتهي بي الأمر في ساحة شر الشيطان |
| Oğul ve Kutsal Ruh'un kudretiyle, sana emrediyoruz Şeytan'ın kara kanseri, | Open Subtitles | بقوّة الإبن والروح القدس، نأمرك يا سرطان الشيطان الأسود، |
| Kiliselerin çoğu Şeytan'ın varlığına inansa da, ben onun boynuzlu elinde yabası olan bir yaratık değil, baştan çıkarmanın sembolü olduğunu düşünürüm. | Open Subtitles | الكثير فى الكنيسه يهزمون الشيطان بهدوء بسيط لكننى أعتقد أنه رمز للإغراءِ ليس وحش بقرون |
| O zaman Şeytan'ın ayartmalarıyla savaşabilirsin. | Open Subtitles | عندها ستكون قادرا على صد اغراءات الشيطان |
| Tamam, güzel. Diyelim ki Şeytan'ın kendisiyle tanıştın. | Open Subtitles | حسناً، لا بأس لنقل انك قابلت الشيطان بحدّ ذاته |
| Orası Şeytan'ın evi. Orada Öcü Adam yaşıyor. | Open Subtitles | هذا منزل الشيطان الرجل المخيف يعيش بداخله |
| Ben Şeytan'ın deli güçleri olduğuna inanarak büyütüldüm ama onu duvara yansıtmak duvarı yıkmayacaktır. | Open Subtitles | لقد ربيت على الإيمان بأن للشيطان قوة مجنونة لكن لا أظن أن عرض صورته على الحائط سيسقطها |
| Lupu'lu Lisa Tepeş o kadar ileri gitti ki tüm bunları ona Şeytan'ın yaptığını idrak edemedi. | Open Subtitles | ليسا تيبش من لوبو فقدت صوابها لدرجة أنها لم تستطع أن تدرك أن كل ما لديها كان من إبليس. |
| Çek defterlerinizi çıkarın ve Şeytan'ın ademoğlunun yüzüne yapışmış çamurunu temizlemeye yardım edin. | Open Subtitles | لذا اخْرجُ دفترُ شيكاتك و ساعد في ان تمسح قبضةَ الشيطانِ المخاطيّةِ مِنْ علي الوجوهِ البشريةِ. |