Bir adam bardak tutamıyorsa, bebekler gibi şişeden içmeli. | Open Subtitles | عندما لا يستطيع الرجل الإمساك بالكأس يجب عليه أن يشرب كالطفل من الزجاجة |
şişeden bir şey kapacağını, iğneden kapmayacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد انك ستصاب بشىء من الزجاجة و لن تصاب بشىء من الإبرة ؟ |
şu çirkin şişeden kurtulalım ve hayatımıza devam edelim. | Open Subtitles | لذا أقترح بأن نتخلَّص من هذه القنينة القبيحة ولنمضي بحياتنا قُدُماً |
- Günaydın. - Galiba yanlış şişeden içtim. | Open Subtitles | صباح الخير أحسب أنني شربت من القنينة الخاطئة |
Çünkü üzerinde "zehir" yazan bir şişeden birşey içilirse eninde sonunda mutlaka vücuda zarar verir. | Open Subtitles | من زجاجة سم فسوف نختلف مع أحدهم عاجلاً أم آجلاً |
Yani, birisi senin içtiğin şişeden içerse kilo mu kaybediyor. | Open Subtitles | يشرب احدهم من نفس الزجاجه التي شربت منها فيفقد وزنه |
Beni öpmek istemediğini biliyorum ama az önce şişeden şampanya içerken içine tükürmüştüm. | Open Subtitles | أعلم أنك لن تريدى تقبيلى, لكن عندما أخذ رأس تلك الزجاجة, سأتمادى فى ذلك. |
Boş şişeden şüphelenmeyi bırakın da ekrana bakın. | Open Subtitles | كفوا عن النظر إلى الزجاجة الفارغة و انظروا للشاشة |
Çok hastayım doktor. Kahverengi şişeden, lütfen. | Open Subtitles | انا مريض يا دكتور الزجاجة البنية من فضلك |
Diyelim ki, şişeden parmak izlerini alacak fırsatı yakaladı. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه كانت لديها الفرصة لرفع البصمات من على الزجاجة |
Bardaktan ya da şişeden iç yine aynı tadı alıyorsun. | Open Subtitles | سواء شربته من الزجاجة أم من الكأس، فأنت ستشرب الشراب ذاته |
Evet, aynı tarz şatafatlı şişeden içmek gibi. | Open Subtitles | أجل، كالشرب من نفس الزجاجة الرياضية المرصعة بالألماس |
Bir zenciyle içki içtiğimin görülmesi... hatta aynı şişeden içmemiz ve zencinin giysisinin... çok garip olması umurumda değil. | Open Subtitles | أو من أننا نشرب من القنينة ذاتها أو كم بزته سخيفة |
Kim şişeden içme oyunu oynamak istiyor? | Open Subtitles | لذا من الذي يُريدُ لِعْب لعبة شرب القنينة ؟ |
- Son şişeden ne kadar verdin? | Open Subtitles | حسنا، تلك القنينة الأخيرة كم الكمية التي حقنته بها؟ |
O yüzden, suyu doğrudan çeşmeden, sütü şişeden için. | Open Subtitles | لذا من الآن ، سنشرب مباشرة من زجاجة الحليب |
Zavallı adam patates çuvalı gibi öne yığılmış ve ağzından kırık şişeden akan ketçap gibi kan akmış. | Open Subtitles | المسكين ضرب مثل كيس بطاطا يسكب الدم مثل زجاجة كاتشاب مكسورة |
Katilin dairesinde de aynı şişeden bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على نفس زجاجة النبيذ في منزل القاتل |
Yani, birisi senin içtiğin şişeden içerse kilo mu kaybediyor. | Open Subtitles | يشرب احدهم من نفس الزجاجه التي شربت منها فيفقد وزنه |
Ortalama bir şişeden yirmi beş kadeh çıkar. Yedi kişiyi öldürmeye yeter. | Open Subtitles | القارورة تحتوي على معدل 25 كأسا بما بكفي لقتل سبعة أشخاص |
Onun küçük bir şişeden sıvı içtiğini hiç gördün mü? | Open Subtitles | هل رآه أي أحد يشرب سائلا من قارورة صغيرة؟ |
Höpürdetme Kankası direkt olarak şişeden içmenizi sağlıyor. | Open Subtitles | الغازل بادي يجعلك تشرب مباشره من القاروره |
Birinin plastik bir şişeden bir şey içtiği her an bir başka insanın öldüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | انت تقولين ذالك دائماً أن كل من يشرب من العلب البلاستيكية يسبب الموت لشخصاً اخر |
Odasında bulduğumuz onca şişeden sonra buna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | بعد جميع الزجاجات التي وجدناها في غرفتها ! لا يوجد ما هو سري بخصوص ذلك |