"şişesiyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • بزجاجة
        
    • زجاجة
        
    • بقارورة
        
    • بقنينة
        
    • قنينة
        
    Hiçbir şey.Kafasına süt şişesiyle vurup onu sersemlettim. Open Subtitles لا شيء . ضربته على رأسه بزجاجة حليب و غيبته عن الوعي
    Kafasına süt şişesiyle vurduğum için sersemlemişti. Open Subtitles كانمصابابالدوار،كماأعتقد ، بعدما ضربته في رأسه بزجاجة حليب
    Karım içki şişesiyle tuvalette ve bana göz kırpıyor. Open Subtitles إن زوجتى تمسك بزجاجة خمر فى الحمام و تغمز لى بعينها
    Sana bir viski şişesiyle vurmuşlar herhalde. - Sarhoş denizciler gibi kokuyorsun. Open Subtitles ـ شخص ما شربك نصف زجاجة من الويسكي ـ رأسي يؤلمني
    Amcan, o kuşkusuz rahat saatimde, sinsi adımlarla geldi yanıma elinde bir yaman zehir şişesiyle kulaklarımdan cüzamlar akıttı içime. Open Subtitles وفي ساعة امني عمك تسلل بعصير ملعون في زجاجة وصب فى تجويف اذني ذلك السائل الفتاك
    Kafana şampanya şişesiyle vuran adam bu mu? Open Subtitles هل هذا هو الرجل الذي ضربك بقارورة الشمبانيا؟
    Ama onun yerine Callie şampanya şişesiyle Rex'i öldürdü ve 911'i aradı. Open Subtitles لكنّها قتلته بقنينة الشمبانيا بدلاً من ذلك، واتّصلت بالطوارئ.
    - Küçük hanımdan ne haber, hani kola şişesiyle burnuna vurmuştun? Open Subtitles ماذا عن السيّدة التي أعطيتها قنينة الكوكا على أنفها؟
    Annem kafana şampanya şişesiyle falan vurmuş olmalı ki arabayı kullanabilsin. Open Subtitles لابد أن أمي ضربتك بزجاجة خمر أو شيء آخر لتتمكن من القيادة
    Beni bira şişesiyle görecektin. Open Subtitles يجب ان تراني وانا أفعل ذلك بزجاجة البيرة
    Hayır, partiyi asıl sen bitirdin adamım, onu bir bira şişesiyle yaralayıp, sonra da bir ağaca astın. Open Subtitles لا, لقد قمت بتدمير رجل الحفلة الذي كنتم تسخرون منه دمرته عندما طعنته بزجاجة بيرة ثم شنقته علي الشجرة
    Bir süt şişesiyle ya da herhangi bir şeyle ona engel olabilirdin. Open Subtitles كان يمكنكَ منعه بضربه بزجاجة حليب أو شيء
    İlk seferinde, silahlı manyak adamın dikkatini şampanya şişesiyle dağıtmıştım. Open Subtitles المرّة الأولى: صرفتُ إنتباه ذلك المُسلح المجنون بزجاجة الشمبانيا.
    Birden bire farkına vardım ki yakında bir şeyler değişmezse... bir şarap şişesiyle paylaşılan... bir hayat yaşayacak... ve sonunda şişman ve yalnız olarak ölecektim... Open Subtitles حينها أدركت أنه مالم يتغير شيئا بسرعة كنت سأقضى بقية حياتى وحياتى عبارة عن علاقة بينى وبين زجاجة النبيذ
    Ya yerde elinde boş vicodin şişesiyle çıplak bir şekilde yatıyorsun ya da boş bir viagra kutusuyla bilgisayarın önünde bayılıp kaldın. Open Subtitles مع زجاجة فايكودين فارغة أو أنك انهرت عارياً أمام الكومبيوتر مع زجاجة فارغة من الفياغرا
    Banyoya viski şişesiyle mi gitti? Open Subtitles هل قام لتوه بأخذ زجاجة الخمر إلى الحمام ؟
    Göz bebekleri sabit ve büyümüş bağımlı yanında boş bir phenobarb şişesiyle bulunmuş. Open Subtitles الحدقتان ثابتان ومتسعتان مدمن عُثر على زجاجة فارغة من الفينوباربيتال بجانبه
    Kafana şampanya şişesiyle vuran adam bu mu? Open Subtitles أهذا من ضربك بقارورة الشمبانيا؟
    Az sodyumlu soya sosu şişesiyle beni bayılttı. Open Subtitles لقد افقدني الوعي بقارورة "صلصة صويا مخففة"
    Kurbanımız dost canlısı gökkuşağı desenli bir su şişesiyle öldürülmüş. Open Subtitles "لقد قُتل الضحية بقنينة ماء ملونة بـ"قوس قزح
    Clarkson son kurbanına gazoz şişesiyle tecavüz etmişti ama muayene ederim. Open Subtitles (كلاركسون) إغتصب ضحيّته الأخيرة بقنينة صودا، لكنّي سأعمل عدّة إغتصاب
    Bunu elinde rom şişesiyle her sarhoş yapabilirdi. Open Subtitles قد يشعر بذلك أي ثمل مع قنينة الروم خاصته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more