şiddette %70 oranında bir azalma -- herkesin tamamen imkansız, yapamazsın dediği şey. | TED | انخفاض العنف 70 بالمئة وكل ما قاله الجميع كان مستحيلا ولم يكن بمقدورك فعل شيء |
Bu toplumlarda gerçekleşen şiddette bir azalma gördük. | TED | شاهدنا انخفاضًا في العنف الذي كانت تعاني منه تلك المجتمعات، |
Çok fazla şiddette ise asteroit kuşağını oluştururlar. | Open Subtitles | لو كان العنف كبيرًا فيتكوّن حزام الكويكبات |
O, şiddette şan olduğunu zanneden erkekler tarafından çevrili. | Open Subtitles | انه محاط بالرجال الذين يعتقدون بأن هناك مجد في العنف |
Görünüşe göre, uyluk kemiğini kaval kemiğinden çıkaracak şiddette sürüklenmiş. | Open Subtitles | يبدو أنّ الضحية قد سُحبت فعلا، بقوة كافية لحدوث خلع بين عظم الفخذ وعظم الساق. |
Sensörler kaburgalar ve kafatasının suya yeterli şiddette çarpmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | حسناً، تظهر أجهزة الإستشعار أنّ الأضلاع والجمجمة لم ترتطم بالماء بقوة كافية. |
Ölümle sonuçlanan şiddette dünya şampiyonuyuz biz. | TED | فنحن رقم 1عالميا في العنف القاتل. |
Fark ettik ki toplumumuza acı çektiren, cinayet işleyen ve silahlı şiddette bulunanların çoğu zaman kendileri de mağdur. | TED | لقد لاحظنا أن من يسبب الألم في مجتمعنا، أولئك الذين يرتكبون الجرائم ويشاركون في العنف المسلح، هم في أغلب الأوقات ضحايا بحد ذاتهم. |
Bu nedenle cinsel istismarda yüzde 48, aile içi şiddette yüzde 74 artış gördük. | TED | لذا رأينا 48% زيادة في الاعتداء الجنسي، و74% زيادة في العنف الأسري. |
Evet, Prue, şiddette artış gözlemledik. | Open Subtitles | أجل "برو" لقد لاحظ قسم الشرطة ارتفاع نسبة العنف |
Sizler de silahlı şiddette başı çekiyorsunuz, sağlık sisteminiz berbat ve senin ülken nerede önemli bir konu varsa oraya burnunu sokuyor. | Open Subtitles | انتم يا شباب زعماء في العنف بالاسلحة اليدوية , و نظام الرعاية الصحي الخاص بكم مفلس و بلادكم منقسمه بعمق في اهم القضايا تقريباً |
Bu kasabadaki şiddette iki federal şerif kaybettim ve demin dediğin gibi, "kanun ve düzen" getirmek için barışçıl yollar kullanmaktan daha çok uzak olduğumu bildiğim için daha fazla kaybetmeme gerek yok. | Open Subtitles | فقدت مرشالين، بسبب العنف في هذه البلدة ولست على إستعداد لفقدان المزيد، علماً أنني بعيد عن إستخدام الوسائل السلمية لتثبيت القانون والنظام |
Hastalıkta, sağlıkta, şiddette | TED | الموت .. الصحة .. العنف |
Hepsi şiddette bitiyor. | Open Subtitles | الأمر كله يتمحور حول العنف |
"şiddette sürekli bir umut yoktur. | Open Subtitles | ،لا فائدة ترجى من العنف" |