"şiddetten" - Translation from Turkish to Arabic

    • عنف
        
    • العنف
        
    • والعنف
        
    • للعنف
        
    • عنفه
        
    • من الاعتداء العنيف
        
    şiddetten arınmış bir yere gidersek hiç de tehlikeli olmaz. Open Subtitles ليس إذا ذهبنا إلي مكان أمن تماماً من أي عنف
    şiddetten ben de senin gibi hoşlanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أَحب قطعة عنف واحدة أفضل منك ان تفعل
    Bununla birlikte kötü gitmeyen işler de var tabii ama ben şiddetten hoşlanmam. Open Subtitles بالرغم من أنه يوجد هؤلاء الذين عملهم دون ضحايا والذين تكتيكهم هو العنف
    şiddetten nefret ederim, ama kuş tüyleriyle kendimi okşamaktan hoşIanırım tercihen siyah olanlarla. Open Subtitles نعم، انا اكره العنف ولكني احب مداعبة نفسي بريش الطيور وافضل اللون الأسود
    Hepimiz bu hareketin bir parçasıydık. Daha iyi bir dünyanın bir adım ötede olduğuna, nefretten, şiddetten ve önyargıdan bağımsız bir dünyanın doğuşuna şahit olacağımıza inanıyorduk. TED شعرنا جميعا أننا كنا جزءا منه، أن عالم أفضل الحق قاب قوسين، أن كنا نراقب مولد عالم خال من الكراهية، والعنف والتعصب.
    Yolun kenarında adamı ve nasıl dövülmüş olduğunu gördü. O adamın şiddet mağduru olduğunu veya şiddetten kaçtığını gördü. TED رأى ذلك الرجل على جانب الطريق ورأى آثار الضرب الذي تعرض له، رأى أن هذا الرجل هو ضحية للعنف المستشري.
    18 ay önce aile içi şiddetten tutuklanmışsın. Open Subtitles وكذلك خلفيتك قبل 18 شهراً تم القبض عليك بتهمة عنف محلي
    Bir diğer gizem de dış kuşak gezegenlerinin iç kuşak gezegenlerinin maruz kaldığı şiddetten kurtularak gaz kütleleri halinde kalmış olmaları. Open Subtitles غامضاً ، بما أن الكواكب الخارجية تشكلت من الغازات ونجت بشكل كبير من عنف النظام الشمسي الداخلي
    Bir silahın namlusundan dışarı şiddetten başka bir şeyin çıkmadığını öğrendim. Open Subtitles لقد تعلمت ان لا شئ ينمو من خلال فوهة سلاح وهذا ليس الا عنف
    Kadınlara saldırıdan ya da ev içi şiddetten hapse giren polisleri araştıracağım. Open Subtitles سأتفقد كل شرطي اعتقل لتعنيف امرأة بأي عنف محلي
    "Aile içi şiddetten şüpheleniliyor." diye yazmış. Open Subtitles لأوثق ما قاله بالتحديد "إشتباه عنف منزلي"
    Aslında şiddetten nefret ederim ama bunu kaçırmak yazık olurdu. Open Subtitles في العادة أنا أمقت العنف, لكن هذا لا يجب تفويته.
    şiddetten kaçınmak, savaş başlatmaktan daha karlı hale gelir. TED عوضاً عن العنف لأن العقوبات المشددة هي أفضل بكثير من الشروع بحرب داخلية
    Yalnız bir karmaşa var, şiddetten nefret etmiyoruz, onun yanlış türünden nefret ediyoruz. TED ولكن هناك مشكلة، وهي أننا لا نكره العنف، ولكن نكره النوع الخاطئ من العنف.
    Bana bir insan olarak yaklaştılar ve bu, 20 yıl sürmüş şiddetli tepkilerden, hor görülmeden ve şiddetten daha dönüştürücüydü. TED لقد تقرّبوا منّي على أنّني إنسانة، وهذا ما شكّل ذلك التحول على نحو أكبر من عقدين كاملين من الغضب، والتحقير والعنف.
    şiddetten ve silahlardan anlamıyorum, senin anladığın şekilde değil. Open Subtitles أنا لا أفهم حقا أي شيء عن الأسلحة والعنف , ليست الطريقة لديك
    Yıllarca, öldürmekten ve şiddetten zevk aldım. Open Subtitles لسنوات، لقد أظهرت الموت والعنف
    Genç kızlara insanlardan gördüğü şiddetten kaçmak için kendilerine şiddet göstermeleri! Open Subtitles حيث أخبر الشابات أن التأثير الذاتي للعنف سيحررهم من العنف المتسبب على يد أشخاص آخرين
    Fazla şiddetten dolayı tutuklandı ama suçunu reddetti. Dinle, biraz... Open Subtitles أعتقل للعنف لكنه خرج من القضية
    Önce onu likörden suçladın, sonra da şiddetten. Open Subtitles أولا يجب اتهمته لالخمور. ثم للعنف.
    Silahlı şiddetten yani. Open Subtitles من الاعتداء العنيف بالأسلحة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more