Şiirlerim ruhumdur. Beni çok sıkıntılı bir durumda bıraktın, Edward. | Open Subtitles | قصائدي هي روحي لقد وضعتني في وضع حرج يا ادوارد |
Şiirlerim, yalan söyleyemeyeceğim tek yer. | Open Subtitles | قصائدي هي الشيء الوحيد الذي لا أكذُب فيه |
Şairler dünyasında Şiirlerim için çok fazla beğeni almadım... | Open Subtitles | لا تحصل قصائدي على الكثير من التقدير |
Tabloları ise benim Şiirlerim kadar para ediyor. | Open Subtitles | و مع هذه اللوحة هو جنى بقدر ما أجني في أشعاري كنت أفكر بالعمل |
Belki kendi Şiirlerim de olur. | Open Subtitles | ربما بعض أشعاري إيضاً. |
Hayır ama Şiirlerim hakkında çok yaralayıcı şeyler de söyledi. | Open Subtitles | لا ، لكنّها قالت أشياء مريعة عن شِعري |
Şiirlerim ahlaksız değil. | Open Subtitles | قصائدي ليست قبيحة |
Şiirlerim kendini anlatıyor. | Open Subtitles | و قصائدي تكتب نفسها |
İçinde Şiirlerim vardı. | Open Subtitles | ملف به بعض قصائدي. |
Bunda benim Şiirlerim ve öykülerim var. Birkaçını dinlemek ister misin? | Open Subtitles | يحتوي على قصائدي و رواياتي |
Şiirlerim hakkında ne düşündüğünü bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أريد أن اعرف رأيك في قصائدي |
bu da Şiirlerim. | Open Subtitles | قصائدي |
Küçük siyah bir defterim var, Şiirlerim içinde. | Open Subtitles | لدي كتاب اسود صغير به أشعاري |
Kurcaladığın benim Şiirlerim mi? | Open Subtitles | أهذا شِعري الذي تعبثُ بِه؟ |