"şimdi değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس الان
        
    • ليس الأن
        
    • ليس بعد
        
    • لَيسَ الآن
        
    • ليسَ الآن
        
    • وليس الآن
        
    • ليس الآن
        
    • لا الآن
        
    • ليس في الوقت
        
    • لا أكون حراً من الآن
        
    Bakabileceğin zaman söylerim. Şimdi değil. Open Subtitles ساخبرك متى يمكنك النظر ليس الان,ليس الان
    Belki Şimdi değil ama bir gün bu herifi terk etmek isteyecek. O adamın buna izin vereceğini düşünüyor musun? Open Subtitles ربما ليس الان, اذا فكرت يماً ما بتركه اتعتقد ان سيترك هذا يحدث؟
    Şimdi değil. Ben kazanırım ve ikimiz de iyi hissetmeyiz. Open Subtitles ليس الأن سوف أربح وهذا لن يكون جيد لأي منا
    Hayır, Şimdi değil, sağolun. Artık gitmeliyim. Open Subtitles .كلا ليس الأن, شكرا لك .علي أن أذهب الأن
    Bir zamanlar açıklamak zordu, ama Şimdi değil. Artık değil. Open Subtitles لقد كان هذا أمراً صعب التفسير لكن ليس بعد الأن
    Bunu konuşacak zamanımız olacak ama Şimdi değil. Open Subtitles لكن سيكون هناك وقت و مكان يمْكِننا النَتحدثَ فيه،لكن لَيسَ الآن.
    Onunla sonra ayrılacağım, Şimdi değil. Open Subtitles انا سأنفصل عنها في وقت لاحق , ولكن ليس الان
    Şu an veda etmiyorsunuz. Bu son konuşmanız değil. Şimdi değil. Open Subtitles انه ليس وداعا وهذه ليست بأخر محادثة بينكم ليس الان
    Hayır dostum. Şimdi değil. Kafam biraz güzel de. Open Subtitles لا ياصاحبتي , لا ليس الان , انا منتشية بعض الشئ.
    Şimdi, benden öylece bu işin peşini bırakmamı bekleyemezsiniz, Şimdi değil. Open Subtitles الان , لايمكنك ان تتوقع مني فقط ان ابتعد من هذا , ليس الان
    Şimdi değil. Konuşmamızı bitirene kadar bekleyin. TED ليس الان.انتظروا حتى ننتهي من الحديث.
    Neden Şimdi değil, sonra da ayrılırız. Open Subtitles ولماذا ليس الان وننفصل من هنا؟
    Dinle, Kate, Avuç içi ajandanın nerede olduğunu bilmiyorum. Ve onu şu an arayamam. Şimdi değil. Open Subtitles و لا أستطيع أن أفعل ذلك الأن ليس الأن,أنا أنتظر مكالمة.
    - Şimdi değil. Open Subtitles ــ حسناً, ليس الأن ــ لماذا لا بحق الجحيم ؟
    Hayır. Önce dedim onu. Şimdi değil. Open Subtitles لا, لقد قلت ذلك من قبل, ليس الأن الأن أقول التخريب
    Tabii ki Şimdi değil, ama bu video oyununda harika görünecek. Open Subtitles أقصد , ليس الأن بالطبـع لكـنه سوف يبدو رائعـا في لعبة الفديو
    Hayır, Şimdi değil, henüz değil. Sen benimsin. Beni öldürsen bile hala benimsin. Open Subtitles لا ليس بعد ، ليس بعد أنتِ لي إذا قْتلتني، فأنت ما زِلتَ لي
    Şimdi değil, Charlie. Bırak biraz daha hızlansın. Open Subtitles ليس بعد تشارلى عندما يسرع قليلا
    Ama Şimdi değil , yakın bir gelecekte. Open Subtitles لكن لَيسَ الآن ، بل بالمستقبل القريبِ ؟
    Mimi, Şimdi değil. Open Subtitles ميمي، لَيسَ الآن.
    Glütensizler. - Şimdi değil. Open Subtitles إنَّها خاليةٌ من الجلوتين - لا, ليسَ الآن -
    Etkinin geçmişte güçlü olması gerekirdi, Şimdi değil. Open Subtitles فيجب أن يكون ذلك أقوى في ذلك الوقت وليس الآن
    Şimdi değil, yarın değil, ama yeterince yakın bir zamanda. Open Subtitles ليس الآن ، ليس غداً ولكن قريباً بما فيه الكفاية
    - Mike, Şimdi değil. Open Subtitles مايك. مايك، لا الآن!
    Şimdi değil. Kendini yine banyoya kapatacaksın. Open Subtitles ليس في الوقت الحالي ستقومين بحبس نفسك مجددا في الحمام
    Neden Şimdi değil? Open Subtitles لماذا لا أكون حراً من الآن ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more