şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | علينا أن نقاتلهم الآن ليس الوقت المناسب |
- Sana söylemiştim . - Evet, Tom söyledin . Teşekkür ederim.Ama şimdi zamanı değil . | Open Subtitles | شكرا لك ، ولكن الآن ليس الوقت المناسب |
-Eminim ona söyletmek istediğiniz şeyleri... -Albay, şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | أنا متأكد أنها قادرة على قول كولونيل هذا ليس الوقت المناسب |
- Kaptan, mutfaktaki yangın alevlenebilir. - şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | كابتن ، هذا الحريق يمكن أن يشتعل مرة أخرى - هذا ليس الوقت المناسب للحديث - |
Baba, şimdi zamanı değil! | Open Subtitles | - الأب، هو الآن ليس الوقت المناسب! - أين أخوك؟ |
şimdi zamanı değil | Open Subtitles | الآن ليس الوقت المناسب. |
şimdi zamanı değil Steve. | Open Subtitles | ستيف, الآن ليس الوقت المناسب |
Ama şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | ولكن الآن ليس الوقت المناسب |
şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | الآن ليس الوقت المناسب |
Bak, Judy ve çocukları için üzgünüm, ama şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | انظر ، انا اسف حول "جودى" و اسف حول الاطفال و لكن هذا ليس الوقت المناسب |
Tatlım, şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | حبيبتي , هذا ليس الوقت المناسب |
Lütfen, şu an olmaz. şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | ليس الآن هذا ليس الوقت المناسب |
Sanırım şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | هذا ليس الوقت المناسب |
şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسبا |
Seni içeri aldım ve sen bana tokat attın. şimdi zamanı değil, Diego. | Open Subtitles | والان تضربنى على وجهى ليس هذا الوقت المناسب لذلك |
Boşver. şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | لا يهم ليس هذا وقته |
Olivia, şimdi zamanı değil ve gerçekten yeri de değil. | Open Subtitles | أوليفيا، إنه ليس الوقت و المكان المناسب لهذا |
şimdi zamanı değil. | Open Subtitles | لكن لا , الآن ليس بالوقت المناسب |
- şimdi zamanı değil. - Kapıyı aç diyorsam açacaksın. | Open Subtitles | الوقت ليس مناسباً إذا قلت إفتحوا الباب يحب أن تفتحوه |