"şu kapının" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا الباب
        
    • ذلك الباب
        
    Ben şu kapının arkasında olacağım. Beğenmezseniz bir ses etmeniz yeterli. Open Subtitles ‫سأكون خلف هذا الباب‬ ‫يمكنك أن تخبرني لو لم يعجبك الأمر‬
    Kaldır! şu kapının önünde çalsın keman zımbırtısını. Open Subtitles أحضره , أريده أن يعزف بشكل مذهل خارج هذا الباب
    Herhangi bir gün geri gelebilir şu kapının içinden ıslık çalarak girer ve her şey eskisi gibi olur. Open Subtitles في يوم سوف يرجع و يلعب بصخب مرة أخري فقط يَجيءُ الصَفْر من خلال هذا الباب و سيكون كل شئ علي حاله
    Doğru. Bunun için bizi sen tuttun. şu kapının arkasında bizi bekliyorlar ellerinde şampanyayla, Nicholas! Open Subtitles هذا ما استأجرتنا من أجله إنهم ينتظرون خلف هذا الباب بالشمبانيا
    Her yıl, şu kapının yanında dururduk ve her yıl, elime şöyle yazardı: Open Subtitles كُلّ سَنَة كنا نَقِف قُرْب ذلك الباب وكُلّ سَنَة كان يكتب في يدي
    çıplak. Tam şu kapının ardında. Git. Open Subtitles تحديدا خلف هذا الباب هيا , اذهب , ألق نظرة
    60 saniye içinde şu kapının dışında olmazsanız geri dönerim. Open Subtitles سوف اعود إذا لم نكونى خارج هذا الباب فى 60 ثانيه
    - şu kapının tam önünde gerçek, canlı bir dost var. Open Subtitles خارج هذا الباب هناك رفيق فروي للعب حقيقي
    şu kapının ardındakileri düşünme. Open Subtitles ‫لا تفكر في ما يجري خلف هذا الباب‬ ‫قسّي قلبك‬
    Yarın 2:15'te şu kapının sıkıca kapalı olması lazım. Open Subtitles غداً الساعة 2: 15 أحتاج هذا الباب أن يكون مغلقاً بإحكام
    Onlardan biri Colorado'lu çocuğa aşıktı ve o şu kapının diğer tarafında olabilir ama benim tek düşünebildiğim diğer pantolonumu giymiş olmam gerektiği. Open Subtitles في حياتي, واحدة منهم كانت واقعة في حب فتى كولورادو وربما يكون في الجانب الآخر من هذا الباب
    Siktiğimin binasında şu kapının ardındakiler hariç hiçbir şeyin değeri yok. Open Subtitles لا يوجد شيء قيمة في هذا المبنى الملعون كله ألا ما وراء هذا الباب
    "İlk kez tam şu kapının oradan geçerken seni gördüm, dedim ki... Open Subtitles أول مرة رأيتكِ فيها تسيرين عبر هذا الباب هناك قلت
    Pekala, şu kapının konsolunu aletlerim olmadan hackledim diyelim, sonra ne olacak? Open Subtitles أه، حسنا، لذلك أنا سوف الإختراق هذا الباب وحدة التحكم دون أدوات بلدي، ومن ثم ماذا؟
    Haritaya göre bıçkıhanenin kütüphanesi hemen şu kapının arkasında olmalı. Open Subtitles حسب الخريطة، يتعين أن تكون مكتبة المنشرة... خلف هذا الباب.
    Dün şu kapının önünde, senin hayatını kurtardım. Open Subtitles حتى أنني انقذت حياتك أمس خارج هذا الباب
    Babamın, şu kapının önünde öldürülmesinden bahsediyorum! Open Subtitles اتحدث عن موت ابي خارج هذا الباب مباشرةً!
    şu kapının arkası, Sneijder'in ofisi. Open Subtitles خلف هذا الباب مباشرة.. هذا "مكتب "سنايدر
    Size bahsettiğim batı kanadındaki oda, işte şu kapının ardında. Open Subtitles تلك الغرفة الواقعة بالجناح الغرفى التى كنت أحدثكِ عنها , هناك عبر ذلك الباب
    Size bahsettiğim batı kanadındaki oda, işte şu kapının ardında. Open Subtitles تلك الغرفة الواقعة بالجناح الغرفى التى كنت أحدثكِ عنها , هناك عبر ذلك الباب
    şu kapının arkasında, acımasız Mısır kontrgerillası var. Open Subtitles هناك وسائل جهنمية مصرية جميلة وراء ذلك الباب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more