"♪ çünkü" - Translation from Turkish to Arabic

    • ♪ لأنني
        
    • ♪ لأن
        
    • ♪ إذا
        
    • ♪ لأني
        
    Bağırdım, çünkü yaklaştığımda detayın hiç de orada olmadığını farkettim. TED صحت لأنني عندما أقتربت أكثر لم أجد التفاصيل هناك أبدا
    Bir şeyleri değişime zorluyordum çünkü kendimi kanıtlama ve başarı ihtiyacı beni tüketmişti. TED كنت أجبر الأشياء على التغيير لأنني استهلكت للحاجة إلى النجاح أو لإثبات نفسي.
    çünkü manşeti okuduğum an bıraktım. Ama işte korkutucu bir gerçek: TED لأنني توقفت عن القراءة عند العنوان لكن هنا شيء اخر مخيف
    Çünkü ticari şirketler en baştan beri sizden alabileceklerinin hepsini almak için tasarlanmışlar. TED لأن الشركات التجارية مصممة بطبيعتها للحصول على أكبر قدر منكم يمكنهم أن يأخذوه.
    Çünkü bu bölgedeki yozlaşmış seçkinler insanları ayartma gücünü bile yitirmişler. TED لأن ھذه النخبة الفاسدة في المنطقة فقدَت حتى قوّتَھا في الخداع،
    Hükûmetlere ve vergi mükelleflerine de fayda sağlar. Çünkü, ilaç sektöründeki yenilikçi çalışmalar için kalıcı bir kaynak yaratır. TED كما يفيد الحكومات أو دافعي الضرائب، إذا أردت، لأنه يخلق مصدرا دائما للإبتكار الصيدلاني الذي سيكون موجودًا في المستقبل.
    Her seferinde yeni görüntüler ekliyorum çünkü her gösterimde yeni bilgiler ediniyorum. TED أضفت لها صورا جديدة لأني أتعلم عنها المزيد في كل مرة أقدم.
    Ama ben de oldukça gerilmiştim. Çünkü bunu yapacak olan bendim. TED أما أنا فقد بدأت أتوتر، لأنني الشخص الذي سيعمل على الأمر.
    Herhangi bir biyoloji, kimya ya da mühendislik alt yapım yok, üstüme çok gelmeyin, çünkü biomedikal mühendisliği hakkında konuşacağım. TED ليس لدي أي خلفية في الأحياء الكيمياء أو الهندسة بالتأكيد، لذا تحملوا معي لأنني سأتحدث اليوم عن الهندسة الطبية الحيوية.
    Çünkü bu genç kızımıza öğüt ve yönlendirme yoluyla yardımcı olmak istemiyorum. TED لأنني لن أكون مرتاحة بمساعدة تلك الطفلة باستشارة أو إحالة لمختص فحسب.
    Şimdi sadece bunlardan birkaçına odaklanacağım ve yangınla başlayalım, çünkü sanırım yangın muhtemelen şu anda hepinizin hakkında düşündüğü ilk şey. TED سوف أركز فقط على بعضها، ولنبدأ بالحريق، لأنني أعتقد أن الحريق والذي من المحتمل أن يكون أول شيء تفكرون به الآن.
    diyoruz. Şey, iki yıl önce bu benim problemimdi. Çünkü daha önce milyonlarca defa oturduğum yatağımın ucunda oturuyordum ve intihara eğilimliydim. TED قبل سنتين كانت هذه مشكلتي، لأنني جلست على حافة سريري المكان الدي جلست فيه ملايين المرات من قبل وكنت أرغب في الإنتحار.
    Bilmiyorum çünkü onlara kim olduğuma dair hiç dürüst olmadım. TED لا أعلم، لأنني لم أكن صادقة أبدًا معهم عن هويتي.
    Ben tabii bu değişimleri göremedim. Çünkü aslında 1985 yılında mezun oldum. TED لم أكن هناك لرؤية ذلك التغيير، لأنني في الحقيقة، عام 1985، تخرجت.
    Çünkü biliyorum, sizin de bildiğinizi biliyorum, burası Toskana değil. TED لأنني أعلم، وأعلم أنكم جميع تعلمون، أن هذه ليست توسكاني.
    Çünkü bence bu sadece kültürel bir alan veya evlerle ilgili değil; ekonomik tabanın da baştan yaratılması gerekiyor. TED لأنني أعتقد أنها ليست مساحة ثقافية أو مشروع إسكان؛ يجب أن يكون هناك نوع من إعادة البناء للجوهر الاقتصادي.
    Kazanacağız, çünkü bizim gözümüzdeki yaşlar aslında kalbimizden gelen yaşlardır. TED سننتصر لأن الدموع تخرج ليس من عيوننا بل من قلوبنا
    Fakat, evren bir sessiz film değildir, çünkü evren sessiz değildir. TED رغم ذالك، فإن الكون ليس بشريط صامت، لأن الكون ليس صامتا.
    Bu fotoğrafa bayılıyorum, çünkü bu başkasının odası ve bu ise onun. TED أنا أحب هذه الصورة ، لأن هذه غرفة شخص آخر وهذه غرفته.
    Eğer bu taraftan birileri bu kişilerin ne yaptığını anlamazsa sorun olmaz çünkü birbirimizin daha iyi bir hareket için çalıştığımızı biliyoruz. TED إذا لم يفهم أحدهم فيما يخص هذا الجانب ما تحاول فعله تلك المجموعة، فلا بأس، لأننا جميعاً نثق أننا نعمل لصالح الحركة.
    Tamam mı? Bu, insanların ilgisini bilime çekmiyor çünkü neyle ilgili olduğunu anlayamıyorlar. TED حسنا ؟ إذا هذا لن يجعل العالم يهتمون بالعلوم لأنهم لا ستطيعون فهمه.
    çünkü beyinlerinizin bu konuya odaklanmasını istiyorum. Bu bir dişli çark. TED لأني أريد أن أقحم عقولكم في هذا الأمر. هذه عجلة مسننة.
    Çünkü insanlara, veri saklamanın ne demek olduğunu göstermek istiyorum. TED لأني أريد أن يعرف الناس ما الذي يعنيه الاحتفاظ بالبيانات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more