"- annen" - Translation from Turkish to Arabic

    • امك
        
    • أمكِ
        
    • أمّك
        
    • والدتكِ
        
    • حال أمك
        
    • حال والدتك
        
    • هي أمك
        
    • أمّكِ
        
    • أمك لا
        
    • هل أمك
        
    • والدتك
        
    • كانت أمك
        
    • والدتك لم
        
    • والدتك يا
        
    • هي والدتك
        
    - Annen kötü bir kadın olmalı. Open Subtitles امك كانت اطيفة.. بالنسبة لخارجة عن القانون
    - Annen ve baban, geçen gece bana karşı nazik miydiler? Open Subtitles -بسبب أمكِ و أبوكِ و معاملتهم اللطيفة لي في تلك الليلة
    - Annen de yer değiştirmeyi severdi. - Nasıl oluyor da hep mutlu oluyorsun? Open Subtitles أمّك أرادت التغيير كيف يحدث هذا دائما لي؟
    - Annen go-karta bayıldığını söyledi. Open Subtitles والدتكِ قالت أنّكِ أحببتِ سيّارات السباق
    - Annen de geliyor. Open Subtitles - على اي حال أمك سوف تأتي يضا
    - Annen nasıI hissediyor şimdi? Open Subtitles لا مشكلة، يا سيدي. -كيف حال والدتك الآن؟
    - Annen mi? Open Subtitles -هل هي أمك ؟ -نعم
    - Annen hayatta mı? - Evet ama, sana ne? Open Subtitles هل امك على قيد الحياة نعم.وبم يفيدك ذلك؟
    - Annen hakkında bu şekilde konuşma Vera. Open Subtitles تعلمين ان لا يصح ان تذكري امك بهذا الشكل فيرا
    - Annen parayı getiriyordur, tamam mı? Korkma! Open Subtitles امك في طريقها إلى هنا و معها المال , لا تقلق
    - Annen patron. Bana ne söylediyse onu yapıyorum. Open Subtitles أمكِ هيَ المُديرَة، و أنا أفعلُ ما قيلَ لي
    - Annen mahalledeki herkesle yatmıştı sonra benimle evlenmek istedi, ben de kabul ettim. Open Subtitles أمكِ ضاجعت جميع سكان الحي، ومن تم أرادت الاستقرار معي، وأنا قبلت بذلك
    - Annen aramanı istedi sandım. Open Subtitles ظننت أنه ربما أمكِ طلبت منكِ فعل ذلك
    İmar iznini almalısınız yoksa tam bir kaos ortaya çıkabilir. - Annen, pek kimseyle görüşmediğini söyledi. Open Subtitles عليك أن تقسّم المناطق، وإلا لأصبح كل شيء محض فوضى. ذكرت أمّك بأنكِ لا تواعدين كثيراً.
    - Annen çok iyiydi. Ben fena değildim işte. Open Subtitles أمّك كانت ممتازة وأنا كنت لابأس
    - Annen olsaydı kabul ederdi. Open Subtitles أتعرفين, كانتْ والدتكِ لتقبل بهذه الصفقة
    - Annen nasıl? Open Subtitles كيف حال أمك ؟
    - Annen nasıl? Open Subtitles كيف حال والدتك ؟
    - Annen burada. Open Subtitles - أوه، هذه هي أمك.
    - Annen dik dik bakmanın ayıp olduğunu öğretmedi mi sana? Open Subtitles ألم تعلّمكِ أمّكِ بأنّ التحديق بأحدهم تصرّفٌ غير مهذّب .. ؟
    - Annen bundan hoşlanmazdı. - Bilmek zorunda değil ki. Open Subtitles . أمك لا تحب ذلك . لا يمكنها أن تعرف
    - Annen biliyor mu? Open Subtitles ولم يشأن إخبار أمه لأنها مريضة، هل أمك تعرف؟
    - Annen onu tek varisi... olarak seçti. Reşit olana kadar seninle ilgilenecek. Open Subtitles وذلك لان والدتك ارادت منة ان يعتنى بك حتى تبلغى سن الرشد
    - Annen hamile kaldığında çok gençti. Open Subtitles لقد كانت أمك صغيرة جداً في السن عندما حملت بك
    - Annen her zaman senin yanında olmadı. Open Subtitles والدتك لم تتواجد دائماً من أجلك أعرف ذلك
    - Annen nasıl dostum? Open Subtitles -إذا، كيف حال والدتك يا رجل؟
    - Annen nasıl? Open Subtitles كيف هي والدتك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more