| - Bu silahtan gelen enerjiyi durduramayacaktır. - Eğer bu silahsa. | Open Subtitles | هذا لن يوقف الطاقه المنبعثه من السلاح إذا كان هذا السلاح |
| - Eğer banka kasasında bir ton nakdin varsa olursun. | Open Subtitles | ستفعل إذا كان لديك الكثير من المال في صناديق ودائع. |
| - Eğer bu dünyada yavrucuklar emniyette olamaz ise, kimler olabilir ki? | Open Subtitles | إن لم تكن الجراء ستعيش بأمان في هذا العالم، فمن منا سيفعل؟ |
| - Mona üşüttü. - Eğer bir sığınak yapmazsak hepimiz donacağız. | Open Subtitles | ـ إنها تشعر بالبرد ـ سنتجمد جميعاً إذا لم نجد ملجئاً |
| - Eğer bu güvenlik ile ilgiliyse, dudaklarım mühürlenmiştir. | Open Subtitles | لو كنت تتكلم عن المسح الأمني .. فشفتاي لم تنطق بكلمة |
| - Eğer zengin değilsen, o zaman nasıl yeni bir buzdolabın elektrikli konserve açacağın ve bir milkşeyk makinen var? | Open Subtitles | اذا لم تكن غنيًا ، اذن كيف لك ان تمتلك ثلاجة جديدة وفتّاحة علب كهربائية ، و ماكينة خفق الحليب |
| - Eğer tanıdıksa, içeri davet edebilirsin. | Open Subtitles | إن كانت هذه الفتاة، فبإمكانك دعوتها للدخول |
| - Eğer seni tanımasam kaliteli biri olduğunu düşünürdüm. - Johnny. | Open Subtitles | جوني لو لم أكن أعرفك لقلت أنك من الطبقة الراقية |
| - Eğer İmparator işini bitirdiyse gitme zamanı gelmiş demektir! | Open Subtitles | إذا كان الإمبراطور قد انتهى بعدئذ ً يحين الوقت لتغادرى |
| - Eğer iki sigaram varsa birini sana verdim. - Doğru. | Open Subtitles | ـ إذا كان لدي سيجارة أعطيك واحدة ـ هذا صحيح |
| - Eğer iki çift ayakkabım varsa bir çiftini sana verdim. - Bilmez miyim. | Open Subtitles | ـ إذا كان لدي زوج أحذية ,أعطيك واحدة ـ أنا أعلم ذلك |
| - Eğer kendin araştırmıyor olsaydın yerliyi gönderenin sen olduğunu tahmin ederdim. | Open Subtitles | أعتقد أنّك إن لم تكن تتطفّل بنفسك فسيكون مناسباً إن أرسلت الهنديّ |
| - Eğer bunu söylememiş olsaydın gerçeği hiçbir zaman duyamayabilirlerdi. | Open Subtitles | إن لم تقولي ذلك لما كانوا قد سمعوا الحقيقة أبداً |
| - Eğer seni izlemediyse... bir kere daha denemek de işe yaramaz. | Open Subtitles | إن لم يكن تعقبك على الإطلاق إعادة المحاولة لن تجدى أيضاً |
| - Bunu, onu yakalayınca öğreneceğiz. - Eğer önce şu ikisi onu öldürmezse. | Open Subtitles | ـ سنكتشف ذلك عندما نمسكه ـ ليس إذا وصل اليه هؤلاء الإثنان أولا |
| - Eğer aramazsak dedi. - Ararsak dedi. - Sakin ol. | Open Subtitles | ـ لقد قال إذا لم يتصل ـ لقد قال إذا اتصل |
| - Eğer haklıysam onu bırakmalı. - Sonra bir kere daha elektrik vereceğiz. | Open Subtitles | لو كنت محقا ، فسيجعله هذا يتركه إذن لنصيبه بشحنة أخرى |
| - Eğer var olmamışsa, problem de yok. - Onu aramamız lazım. | Open Subtitles | اذا لم يكن لها وجود, فلا مشكلة اعتقد اننا يجب ان نبحث لها |
| - Eğer çekildiyse, askeri hangardadır. | Open Subtitles | إن كانت موجودة في المدينة، فستكون في المرفأ العسكري |
| - Eğer bu bir teklif değilse, canımı sıkıyorsunuz. - Canını sıkmak mı? | Open Subtitles | لانك لو لم تفعل توقف عن النظر لى , حسناْ ؟ |
| - Eğer söz veriyorsan. - Bana inanabilirsin. | Open Subtitles | حسنا ، اذا كان هذا وعدا يمكنك الاعتماد عليه |
| - Eğer cesetle birlikte gelmek isterseniz... - Bir dakikaya oradayım. | Open Subtitles | ـ اذا كنت تريد مرافقة الجثة ـ ساكون هناك خلال دقيقة |
| - Eğer sohbet kısa sürerse... Bu görevi yerine getirebilecek güçteyim. | Open Subtitles | إذا كانت المحادثة قصيرة فسأكون كفؤاً بما فيه الكفاية لهذه المهمة |
| - Eğer doğru oynayamazsan hepimiz kaybederiz. | Open Subtitles | ان لم تلعب الدور بشكل جيد فاننا سنضيع كلنا |
| - Eğer bana inanmıyorsanız, istediğiniz testi yapın. | Open Subtitles | أجر ما تريده من الفحوصات إذا كنت لا تصدقني. |
| - Eğer bu sefer de olmazsa kendime on tokat vuracağım. | Open Subtitles | حسنا ، انها ستعمل بشكل أفضل واذا لم تعمل ساصفع نفسى 10 مرات |
| - Eğer avukata paran yetmiyorsa devlet sana bir tane atayacaktır. | Open Subtitles | لديك الحق في توكيل محامي وإذا لم تستطيع تكاليف المحامي |