"- onlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقد كانوا
        
    • إنهم
        
    • إنهما
        
    • إنهم لا
        
    • هم
        
    • هم لم
        
    • إنها
        
    • كانوا هم
        
    • إنّهن
        
    • إنهم من
        
    • هل هما
        
    - Onlar babamın eldivenleriydi onları kullanırken dikkatli olsan iyi olur, tamam mı? Open Subtitles . لقد كانوا قفازات والدي من الأفضل أن تعتني بهم جيداً ، مفهوم؟
    - Onlar büyük geliyordu. - Aslında, ben bunu unuttum. Open Subtitles لقد كانوا رائعين في الحقيقة ، لقد نسيت فعل هذا
    - Bize zarar vermeyecekler, Albay. - Onlar Goa'uld, Carter. Open Subtitles إنهم لن يؤذوننا يا سيدى الكولونيل إنهم جواؤلد يا كارتر
    Hayır, ben evlenmiyorum. Arkadaşlarım ama bir dakikaya burada olacak. - Onlar... Open Subtitles إنهما صديقان لي، لكنهما سيعودان خلال دقيقة.
    - Onlar yemek yemiyorlar. Yani, fazla yemek yemiyorlar. Open Subtitles إنهم لا يأكلون أقصد أنهم لا يأكلون كثيراً
    - Tek eksik bir mariachi grubu. - Onlar da hazırlanıyorlar. Open Subtitles .كل ما ينقصنا هو فرقة ماريانتي الموسيقيه .ها هم هناك يجلسون
    - Bu insanları daha önce hiç duymadım. - Onlar da seni duymadı. Open Subtitles لم أسمع عن هؤلاء الناس أبداً - هم لم يسمعوا عنك أيضاً -
    - Onlar sadece büyük tekneler değil mi? - Aynen. Open Subtitles حسناً , إنها مجرد قوارب كبيرة , أليس كذلك ؟
    - Burayı kazmaya başlıyorlardı. - Onlar adına bitir. Open Subtitles لقد كانوا قد بدأوا الحفر هنا أكمل لهم العمل
    - Onlar arkadaşın değil, Buffy. Open Subtitles لقد كانوا هم من أرجعوكِ إلي الوراء إنهم ليسوا في الحقيقة أصدقائك يا بافي
    - Onlar evcil güvercinlerdi - Henüz evi terk etmeye hazır değillerdi. Open Subtitles لقد كانوا حمامات من الوطن لم يكنا مستعدات للمغادرة
    - Sür atları! Yola devam! - Onlar da yoruldu biz de. Open Subtitles ـ واصل السير مباشرتاً ـ إنهم متعبون و كذلك نحنُ
    - Çünkü onlar kül yutmaz. - Onlar iyi, temiz insanlar. Open Subtitles هؤلاء الجماعة لايفوتهم شيء - إنهم أناس لطفاء، أناس طيبون -
    - Yedikleriniz iğrenç. - Onlar çok besleyici. Open Subtitles ـ وجبتك الغذائية مقرفة ـ إنهم مغذيين للغاية
    - Yanlış ipucunu takip ettim. - Onlar gerçekten suçlular ve sen de biliyorsun. Open Subtitles كنت أتتبع أدلة خاطئة - إنهما مذنبان وأنت تعرف ذلك -
    - Onlar aptal! - Aptal değiller. Küçük çocuklar. Open Subtitles إنهما غبيان - ليسا غبيين ، إنهما طفلان -
    - Onlar yamyam başka bir şey değilsin! - Katiller. Open Subtitles إنهم لا شيء لكنهم أكلي لحوم البشر - قتلة -
    - Bu arada-- - Onlar kargaşayı sormuyorlar. Open Subtitles في الوقت الحالي - إنهم لا يسألون عن التمرد -
    - Onlar seni aradığında bu pek de iyi bir şekilde sonlanmaz. Open Subtitles هؤلاء الاشخاص هم من يبحثوا عنك وهذا عادةً لا ينتهي بشكل جيد
    - Bu insanları daha önce hiç duymadım. - Onlar da seni duymadı. Open Subtitles لم أسمع عن هؤلاء الناس أبداً - هم لم يسمعوا عنك أيضاً -
    - Onlar sülündü ve geçen hafta yedin. - Sonra da pamukçuk çıktı. Open Subtitles ـ إنها طيور التَدْرُج، وأنت تناولتهم الأسبوع الماضي ـ نعم، وأصابني المرض
    - Onlar fazla tanınmışlar Tracy ve Serena Williams senden daha genç. Open Subtitles إنّهن جد معروفات! و(سيرينا ويليامز) أصغر سناً منكَ
    - Onlar teknedeydiler. - Onlar bize ateş eden korsanlar. Open Subtitles لقد كانوا في القارب إنهم من القراصنة الذين أطلقوا النار علينا
    - Onlar iyiler mi? Open Subtitles هل هما بخير؟ ماذا حدث؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more