| - Tatlım çok üzgünüm. - Ben de çok üzgünüm. | Open Subtitles | ــ عزيزتي ، أنا جد آسفة ــ أنا آسفة أيضا |
| Belki de Luthorlar'la oyun oynama sırası bizde. KENT ÇİFTLİĞİ - Tatlım. | Open Subtitles | ربما يجب أن نتعلم قليلاً من الآعيب لوثر عزيزتي هل ستصعدي لأعلى |
| - Tatlım, tiyatro acı içindeyken, yarasını iyileştirmeye gelirim. | Open Subtitles | عزيزتي , عندما يكون المسرح في ألم آتي لكي اعالجه |
| - Tatlım, krep ister misin? | Open Subtitles | عزيزي هل تحب الفطائر؟ اجل اود بعض الفطائر |
| - Tatlım! - En başta neye baktığımı anlayamadım bile. | Open Subtitles | ـ عزيزي ـ في البداية انا لم اكن اعرف الى ماذا كنت انظر |
| - Tatlım, bu adam çizgiyi aştı. - Reds, sen karışma! | Open Subtitles | حبيبتى, هذا الرجل خرج عن المألوف ريد, لا تتعارك |
| - Bu insanlar çok kaba! - Tatlım, saat kaç? | Open Subtitles | هؤلاء القوم وقحون جدا كم الساعة يا عزيزتي |
| - Senin güzel çeketin yokki. - Tatlım, Mavi olanı. - Oh, Mutfaktaki sandalyenin üzerinde. | Open Subtitles | ـ عزيزتي , المعطف الأزرق ـ اوه , انه على المقعد في المطبخ |
| - Peter, bu konuları geçmiştik. - Tatlım, tek bir parmak bile hareket ettirmene gerek kalmayacak. | Open Subtitles | بيتير لقد مررنا بهذا عزيزتي لن تتضري لرفع اصبع |
| - Tatlım. Neden doğru dürüst bir stüdyoda bale öğretmenliği yapmıyorsun? | Open Subtitles | عزيزتي, لا أعرف لماذا لا تعلمين الباليه فقط في إستوديو المسكن اللطيف |
| - Tatlım, zamanımız yok. | Open Subtitles | عزيزتي ليس لدينا وقت لهذا ، علينا الإنطلاق |
| - Tatlım, sen çok güzelsin. - Hiç kilo vermene gerek yok. | Open Subtitles | عزيزتي انتي جميله هكذا لستِ بحاجه ان تفقدي من وزنكِ |
| Ama bilmiyorum. - Tatlım, bir şeyler yemelisin. İştahım yok. | Open Subtitles | عزيزتي, يجب أن تأكلي شيئا - ليست لدي الشهية - |
| - Tatlım, demek botoks yaptırdın. - Hayır, botoks yaptırmadım. | Open Subtitles | عزيزتي, أخيراً أحضرت الـبوتكس لا, لم أحضر الـبوتكس |
| - Evet ama beyaz her şeye uyar. - Tatlım, bu bir ev, kıyafet değil. | Open Subtitles | نعم، لكن الأبيض يذهب بكل شيء حسنا، عزيزي انه البيت، ليس المظهر |
| * Gününe başlamadan önce, düşünerek onu * - Tatlım. | Open Subtitles | " thinkin' about her before my day starts " عزيزي |
| - Tatlım, sol elini biraz aşağı indirsene. - Aşağı mı? | Open Subtitles | عزيزي ، ضع يدك اليسرى ابعد ، ابعد ، اسفل؟ |
| - Tatlım! Kankalar da bakmazsa tadına, çıkmaz zevki asla... Brad, sen gidebilirsin. | Open Subtitles | عزيزي هذا ليس ممتع اذا لم يحصل زميلك على بعضا منه اه, براد يمكنك الذهاب الان ♪ علمنا جميعا♪ |
| - Tatlım, bulmana yardım ederim. | Open Subtitles | عزيزي , يمكنني مساعدتك بالعثور عليه , لا بأس |
| - Tatlım, benimle biraz güzel zaman geçirmek için o kadar yolu tepmene gerek yoktu | Open Subtitles | لم يتوجب عليك أن تقود كل هذه المسافة يا عزيزي لتقضي بعض الوقت الجيد معي |
| - Tatlım, sen inanıyorsan ben de inanıyorum. | Open Subtitles | مستر هينسى ؟ حبيبتى .. إذا صدقت هذا فأنا أصدقه |
| - Tatlım, bir şey yok. - Evet, görüyorum baba. | Open Subtitles | ـ حبيبتي ، ليس هناك من شئ يحدث ـ نعم ، أنا أرى ذلك فعلا ، يا أبي |
| - Çok önemli değil. - Tatlım? | Open Subtitles | لم يحدث شئ يا أمي انه أمر سهل تاكس |
| - Tatlım. Hadi, ara. | Open Subtitles | مع السلامة يا كرة قومى باتصالك التليفونى |