"- yalnızca" - Translation from Turkish to Arabic

    • فقط
        
    - Kalmasam daha iyi. Geç oldu. - Yalnızca bir kadeh. Open Subtitles ـ لا يجب عليّ، لقد تأخر الوقت ـ فقط شراب واحد
    - Yalnızca 4'ünün kimliğini teşhis edebilmişiz. - 1994'dan beri bu iştelermiş. Open Subtitles لقد تمكنا فقط من التعرف على 4 لقد قاموا بهذا منذ 1994
    - O da bilmiyordu. - Yalnızca yap şu iğneyi. Open Subtitles ـ هو أيضاً لم يكُن يعلم ـ أعطه الحُقنة فقط
    - 50 ton topraktan söz ediyoruz. - Yalnızca sesli düşünüyordum. Open Subtitles هناك 50 طن من التراب كانت فكرة عابرة فقط
    - Öldüğümü mü? Hayır, büyücü bir aptaldı ama katil değildi. - Yalnızca bizi yanlış yere gönderdi. Open Subtitles لا، الساحر كان أحمق، لكنه ليس قاتل أرسلنا فقط في الطريق الخاطئ
    - Yalnızca not tutuyorum. - Burası Test İdaresi. Open Subtitles أنا آخذت الملاحظات فقط حسنا، هذا الـ إي تي إس
    - Yalnızca ellerimi yıkayacaktım. Open Subtitles يمكنك الإنتظار حتى نهاية الأمر يا أخي أنا فقط سأغسل يدي
    - Yalnızca gelin tarafında oturabileceksem. Open Subtitles ـ فقط فى حالة ما كنت سأجلس ضمن مدعوو العروس
    - Yalnızca anlattıklarım da değil- ...mutluydum. Open Subtitles وأنا لم أقل هذا فقط من قبل الآن، وقبل كل هذا، كنت سعيدا
    - Yalnızca iki maç, iki galip, iki toplam skor bahsi. Open Subtitles مباريتان فقط رابحين اثنين اثنين فقط على هذا
    - Yalnızca iki maç, iki galip, iki toplam skor bahsi. Open Subtitles مباريتان فقط رابحين اثنين اثنين فقط على هذا
    - Yalnızca ödünç vermiştik. - Peki, geri alabilirsiniz ama bir şartla önce beni yakalamanız gerek. Open Subtitles نحن أقرضناها لك فقط حسنا يمكنكم الحصول عليه
    - Bir hata yaptık. - Yalnızca hafta sonu içindi. Open Subtitles لقد اخطأنا- لقد كان ذلك في نهاية الاسبوع فقط -
    - Yalnızca harfler için istiyorlar. Open Subtitles يريدون الموقع فقط للأحرف المختصرة المتشابهة بين الاسمين
    - Yalnızca ufak tefek, minnacık bir şey gerek. Open Subtitles أنا فقط بحاجة إلى واحد صغير , شيء قليل صغير . ماذا ؟
    - Yalnızca 2 saat filan sürüyor. - Neden? Dink böyle şeyler yapmaz ki. Open Subtitles انها فقط استغرقت ساعة او اثنان لما يبدو هكذا؟
    - Yalnızca açgözlülüğün değil ayrıca adalet duygusuna da şaibe getirdin! Open Subtitles لست جشعاً فقط, بل تريدنا أن نرتاب نحو العدالة؟
    - Yalnızca mahkûmların çamaşırlarına bakmıyoruz, biliyorsun değil mi? Open Subtitles ماذا ؟ حسنا , نحن لا نقوم فقط بغسل ملابس السجناء , أليس كذلك ؟
    - Yalnızca etikete bakacağım. Open Subtitles انا فقط اريد رؤية البطاقه حسناً , استرخي
    Bir suçlamada bulunmuyorum. - Yalnızca ihtimalleri değerlendiriyorum. Open Subtitles أنا لا أتهم احداً، أنا فقط أحاول النظر في جميع الخيارات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more