"- zoe" - Translation from Turkish to Arabic

    • زوي
        
    • زوى
        
    - Zoe birine bağlanmak istemez... Open Subtitles زوي، لا تريد ان تكون مرتبطه. انا لا اتحدث عن زوي.
    - Zoe Hart'la aynı yerde yaşayamam. Open Subtitles لا استطيع التواجد في نفس المكان مع زوي هارت
    - Zoe Hart'ın çöpçatanlık oyunlarına alet olmazdık. Open Subtitles عندها كنا لنستطيع تجنب زوي هارت مخطط التوافق المثير للسخرية
    - Zoe, yardım etmek istemeni anlıyorum, tamam mı? Open Subtitles قد يفعله أي واحد منا فيفيان و تشارليز أنظري زوي أعلم بأنك كنتِ فقط تحاولي المساعدة حسناً؟
    - Zoe arkadaşlarıma sağlık semineri vereceğini söylemişti. Open Subtitles زوى وافقت ان تعطى ندوه عن الصحه لمجموعتى من الفتيات
    - Ne istiyorsun? - Zoe ile konuşmak istiyorum. Open Subtitles -أريد التحدث مع زوي , هذا كلا ما في الأمر
    - Zoe hakkında konuşmamız gerekiyor. - Ne olmuş Zoe'ye? Open Subtitles أَحتاجُ للتحدث معك عن زوي ماذا عن زوي؟
    - Zoe'nin ilişkisi yok. Open Subtitles زوي لم تمارس الجنس أَو هي فعلت؟
    - Zoe, bak... - Lavon'un aklını çeldim. Open Subtitles زوي , اسمعي000 لقد عبثت بعقل لافون
    - Zoe, tatlım, işe dönmen gerek. Open Subtitles زوي عزيزتي يجب عليك العوده الى العمل
    - Zoe, üzgünüm. Bilmiyordum. Open Subtitles زوي انا اسف لم يكن لدي ادنى فكره
    - Zoe, burada iş yapıyorum tamam mı? Open Subtitles زوي انا احاول أن أدير تجاره هنا حسناً؟
    - Zoe'nin annesi bile bulamamıştı. Open Subtitles حتى أم زوي لم تستطع أحضار لنا منها
    - Zoe Hart, bu kadar erken mi gidiyorsun? Open Subtitles زوي هارت أنت لن تذهبي بالفعل أليس كذلك؟
    Görüşürüz Lavon. Elbette. - Zoe söylemiş. Open Subtitles أراك لاحقاً ليفون بالطبع زوي أخبرتك
    - Gitmedi. - Zoe New York'a annesini ziyarete gitmiş. Open Subtitles زوي"غادرت إلى مدينة "نيو يورك" لتزور أمها"
    - Zoe beni ona göz kulak olmak için gönderdi Open Subtitles أرسلت زوي لي لإبقاء العين عليه.
    - Zoe'nin günlüğünü aldım. Open Subtitles -لقد أخذت مذكرة ( زوي ) للعناوين والمهام اليومية
    - Zoe'yle George aslında hiç çift olmadılar. Open Subtitles أسمعوا زوى و جورج لم يكونوا فى الواقع أبداً ثنائى
    - Zoe, ben konuşurum. - Pardon. Open Subtitles مهلاً زوى يمكننى التحدث عن نفسى أنا أسفه
    - Zoe, seninle tanışmadan önce BlueBell dışındaki hayatın nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles زوى قبل أن أقابلك لم أكن أعرف كيف هى الحياه خارج بلوبيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more