"açığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • ثغرة
        
    • العجز
        
    Eğer birinin dünya görüşünde bir bağlantısızlığı ortaya koyarsanız, o bilgi açığını kapatmaya ihtiyaç duyarlar. TED وإذا قدرت على أن تبين وجود ثغرة في رؤية أحد ما للعالم حوله فسيشعرون بالحاجة إلى أن يقوموا بسد تلك الثغرة في معلوماتهم.
    Kahretsin. Kitabı yalayıp yuttum resmen ama hiçbir açığını yakalayamadım. Open Subtitles تباً ، قرأت الكتاب من الغلاف للغلاف ولم أجد أي ثغرة
    Kendi ruhunu pazarlarken hiç açığını yakalamadığımdan emin misin? Open Subtitles أموقنة أنه فكر في كل ثغرة ممكنة حين تخلى عن روحه في مساومة؟
    Şimdiki ve öngörülen bütçe açığını göz önüne alırsak harcamaları %32 oranında kısmamız gerekiyor. Open Subtitles مع العجز الحالي والمتوقع نحتاج ان نقتطع من النفقات بمعدل 32 بالمئه
    Eğer ABD hükümetinin bütçe açığını finanse etmek isteyen yatırımcılar varsa, neden özgür basın açıklarını finanse etmek isteyen yatırımcılar olmasın ki? TED إذا كان هناك استعداد من قبل المستثمرين لتمويل العجز في ميزانية حكومة الولايات المتحدة، لماذا لا نجد مستثمرين راغبين في تمويل عجز الصّحافة الحرّة؟
    Sonraki mali yılın üçüncü çeyreğinde tahviller bütçe açığını kapatacaktır. Open Subtitles إصدار السند يجب أن يُغطّي بسهولة العجز في الميزانية... إلى الربع الثالث من سنتنا المالية القادمة.
    Size her güvenlik açığını bulup, kapattığımı söyleyebilmeyi çok isterdim, ama kusursuz güvenlik diye bir şey yoktur. Open Subtitles ليت بوسعي القول أني وجدتُ كلّ ثغرة وقمتُ بتحصينها، لكن لا يوجد شيء اسمه "نظام أمني مُحكم"
    - Dedim ama açığını buldum. Open Subtitles أجل، ولكني وجدت ثغرة ثلاثة شروط
    açığını yakaladım. Open Subtitles . أجل ، حسناً ، لقد وجدت ثغرة
    - Oyunun açığını bulmuş olmalısın. Open Subtitles -حتماً وجدت ثغرة
    George Papandreou: Yani, açıkçası bana ve diğerlerine istediğimiz türde kararlar almamıza imkan tanımayan engeller vardı ve açıkçası öncesinde, sorun belirtisi olan bütçe açığını kesmek yerine bütçe açığını bizzat ele alacak reformlar yapmak için vaktimiz olur diye ummuştum. TED من الواضح أنه كانت هنالك قيود لم تسمح لي أو لغيري من إتخاذ القرارات التي أردناها و بطبيعة الحال تمنيت لو كان لدينا الوقت الكافي لإجراء الإصلاحات التي كان من شأنها التعامل مع العجز بدلاً عن محاولة خفض هذا العجز الذي لم يكن سوى عرض من أعراض المشكلة
    Hükümetin bütçe açığını. Open Subtitles العجز الإتحادي.
    Biraz açığını denkleştirmeye çalışmışsın Open Subtitles محاولا الخروج من العجز#

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more