"açık olan" - Translation from Turkish to Arabic

    • المفتوح
        
    • المضاء
        
    • تُرينا حقيقةً
        
    Şu ağzı açık olan büyük balığa da Marie diyelim. Open Subtitles وهذا الشي الضخم ذو الفم المفتوح نطلق عليه ماري
    Ama ilan, seçmeler bütün gün diyordu. Öyle ama, açık olan bölümü öğlen bitti. Open Subtitles لكن الإعلان قال الإختبار طوال النهار هو كذلك لكن الجزء المفتوح إنتهى ظهرا
    Hani arkası açık olan. Annemle babamın yıldönümlerinde giymiştin. Robert annenlerin yıldönümünde ben ne giymiştim? Open Subtitles الرداء المفتوح من الظهر ارتديته في ذكرى أمي وابي روبرت
    Işıkları açık olan tek ev sizinkiydi. Arabamın kontrolünü kaybettimde. Open Subtitles منزلك كان المنزل الوحيد المضاء فقدت التحكم بسيارتي.
    Işığı açık olan tek ev seninkiydi . Open Subtitles إنه المنزل الوحيد المضاء
    açık olan bir şey var ki, string teorisi, evrenin bizim bugüne kadar hayal ettiğimizden çok daha tuhaf bir yer olabileceğinin ipuçlarını veriyor. Open Subtitles تُرينا حقيقةً أن العالم قد يكون أغرب أكثر مما تخيل أىّ منا
    açık olan bir şey var ki, string teorisi, evrenin bizim bugüne kadar hayal ettiğimizden çok daha tuhaf bir yer olabileceğinin ipuçlarını veriyor. Open Subtitles تُرينا حقيقةً أن العالم قد يكون أغرب أكثر مما تخيل أىّ منا.
    Zorla girilmemiş ve açık olan tek yer bu pencereymiş. Open Subtitles حسناً أستطيع القول بأنه لم يجري إقتحام قسري وهذه النافذة كانت الشيء الوحيد المفتوح
    Gerçekten gitmek istiyorsan, seni burada tutan canavar yerine açık olan kapıyı bulmalısın. Open Subtitles إن كنتَ تريد الذهاب بحقّ فعليكَ إيجاد الباب المفتوح
    Hani asansörden sonraki bizden, herkese açık olan, ruhumuzu herkese açtığımız, birbirimize her türlü kişisel şeyi anlattığımız bizden. Open Subtitles أتعلمين نحن ما بعد المصعد مثل الكتاب المفتوح نتحدث عما فى أعماقنا نخبر أحدنا الأخر جميع الأمور الشخصيه
    Bir Hangar. Bu da açık olan hangar kapısının gölgesi. Open Subtitles ‫إنها حظيرة طائرات ‫إنه ظل في باب الحظيرة المفتوح
    Şuradaki kapı var. Bir de açık olan kapı. Open Subtitles هذا الباب هناك ثم الباب المفتوح
    Adam rol arkadaşı olan bayanları her zaman açık olan ağzıyla öpermiş. Open Subtitles . لذلك لقبوه بصاحب الفم المفتوح
    Tek açık olan yer, bar. Open Subtitles المكان الوحيد المفتوح هنا هو الحانة
    açık olan tek kiralama yeri, havaalanının yanındaydı, ulaşmak zaman aldı. Open Subtitles فقط في المطار... كان المكتب الوحيد المفتوح لتأجير المركبات ، لذلك استغرقت وقتاً
    Bu saatte açık olan tek yer burası. Open Subtitles انه الوحيد المفتوح في هذه الساعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more