Rıhtıma yakın olmalısınız. Hey, çocuklar. Bir şeyi açıklamam gerek. | Open Subtitles | مهلا,يا رجال, يجب أن أشرح شيئا لانملك الكثير من الوقت |
Öncelikle size Güneş Sistemi'nin kökeni hakkında bir şey açıklamam gerek. | TED | ومن أجل القيام بذلك، أود أن أشرح لكم قليلًا عن نشأة المجموعة الشمسية. |
Bunun ne kadar tehlikeli olduğu ve evleniyor olduğun için risk almaman gerektiğiyle ilgili koca bir açıklamam vardı... | Open Subtitles | لدي تفسير كامل حول كيف أنها لم تؤد حقها منذ أن قررتما الزواج لا يجب عليك أن تتحمل المحاطرة |
Hepimiz açısından, bunu ona benim açıklamam daha hayırlı olacak. | Open Subtitles | لذا أظن أنه من الأفضل للجميع أن أحاول شرح الأمر له |
açıklamam gerekmiyor ama açıklayacağım. | Open Subtitles | أنا لست في حاجه لشرح أي شيء، لكني سأفعل.. |
Hâlâ nasıl hayatta olduğumu açıklamam bile çok zor. Bu yüzden herkes beni öldüm sanıyor. | Open Subtitles | صعب أن أفسر كيف أنني ما زلت حيّاً لذا يعتقد الجميع أنني ميت |
Benim öğrencilerim. Bir öğretmen olarak görevimi ya da önceliklerimi açıklamam istendiğinde eğitimin sosyal adalet için bir araç olabileceğini söylüyorum. | TED | هؤلاء طلابي، كلما طُلب مني توضيح عملي وأولوياتي كمعلم، أوضح بأن التعليم يمكن أن يكون أداةً لتحقيق العدالة. |
Bunu yapmak için genlerin nasıl işlediğini biraz açıklamam lazım. | TED | و لغرض القيام بذلك عليّ أن أشرح كيف تقوم الجينات بعملها. |
Çok etkilendim, ama maalesef açıklamam... | Open Subtitles | لقد غمرنى حبك ولكن للآسف أشعر إنه من واجبى أن أشرح |
Neden Camino'da olduğunu açıklamam gerekiyor, Tom. | Open Subtitles | يجب أن أشرح لماذا أنت خارج في كامينو ، توم |
Sana illa, 17 milyon dolarlık evi neden alamayacağını açıklamam mı lazım? | Open Subtitles | هل عليَّ أن أشرح لك ما سبب عجزك عن شراء بيت بـ17 مليون ؟ |
Bay Calloway mantıklı bir açıklamam yok. | Open Subtitles | ليس لدي تفسير عقلاني أتمنى بأنه كان لديَّ، لكنه ليس لدي |
açıklamam yok, sana sadece gerçekleri iletiyorum. | Open Subtitles | ليس لديّ تفسير لذلك أقدّم إليكَ الحقائق فحسب |
O fotoğraflarda kim olduğu konusunda mantıklı bir açıklamam yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدي أي تفسير منطقي حول الذي كان موجوداً في تلك الصور |
Bunun için mükemmel bir açıklamam var. Ama şuan, oraya çıkmam gerek. | Open Subtitles | لدي شرح جيد لهذا و لكن في الوقت الراهن علي أن أخرج إلى هناك |
Bunu da açıklamam gerekiyorsa zaten sana çok fazla para ödüyorum demektir. | Open Subtitles | لو أضطررت لشرح هذا لكِ محتمل أن أدفع لكِ راتب كبير |
En azından neden daveti reddetmek zorunda olduğumu açıklamam gerekmeyecek. | Open Subtitles | حسناً ,على الأقل لا حاجة بأن أفسر رفضي لدعوته |
açıklamam gerekir. Tavsiyem üzerine müvekkilim başka bir yere taşınıyor. | Open Subtitles | يجب أن أوضح ، إن موكلتى ستنتقل إلى مكان آخر ، حسب نصيحتى لها |
Sana rüzgârın sesini, ormanın kokusunu açıklamam gerekir. | Open Subtitles | كنت لاود ان اشرح لك صوت الرياح وعبق الغابات |
- Ölesiye dövülmüş mü? - Şu anda kırıklar için açıklamam yok ama bir objeyle vurulmuşa benzemiyor. | Open Subtitles | لا أملك تفسيراً للتكسر الآن، لكنه لا يبدو أنّه قد حدث بسبب ضربة بأداة غير حادة. |
Planımı açıklamam gerekiyor. | Open Subtitles | لقد طلبوا منى المرور على نائب الحاكم لأشرح فكرتى بالتفصيل |
Pek çok sanatçı, pek çok farklı açıklama, ama benim performans için açıklamam çok basit. | TED | العديد من الفنانين، والعديد من التفسيرات المختلفة، ولكن تفسيري للعرض بسيط جدا. |
Sana bunu açıklamam gerekecek. | Open Subtitles | لكن يجب أن اوضح لك هذا لإنك بشكل واضح لم تفهم |
Bu yüzden benim Louis'in ölümüne başka bir açıklamam var. | Open Subtitles | لأنني أستطيع أن أفكر بتفسير آخر لوفاة لويس توبن |
Sana açıklamam mı gerekiyor? | Open Subtitles | إذن دعني أشرحه لك |
Yalan söyledik ama açıklamam gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | أعترف بأننا كذبنا فكرت بأن أحاول أن أوضّح نفسي |