Eğer açlığa karşıysanız insanların daha çok yiyecek bulması için çalışın. | Open Subtitles | إن كنت ضد الجوع فكن مع وجود طعام زائد عند الناس |
Savaşlara ve dünyadaki açlığa son vermeyi bile dilemediler. | TED | لم يطلبوا حتى إنهاء الحروب أو الجوع في العالم |
Bunlar Muhammed in en kötü yılları idi üç yıl boyunca açlığa, susuzluğa çölün zalimliğine tahammül ettiler oysa en büyük ıstırap yılları henüz yaşanmamıştı. | Open Subtitles | هذه هى أسوأ سنوات حياة محمد لثلاث سنوات عانوا من الجوع و العطش عانوا قسوة الصحراء المفتوحة |
Askerleri orada açlığa ve soğuğa terk edebilirlerdi. | Open Subtitles | كان بأمكانهم ترك الرجال المحاصرين .. داخل المدينه ليموتوا جوعاً أو برداً |
Hükümet, hepsi için onları ısrarla açlığa ve ölüme sürükleyen bir güç. | Open Subtitles | للكلّ على حدّ سواء ، الحكومة هى القوّة التي أصرّت على إيصالهم للجوع والموت |
Sırtının altında bir baskı hissetmeye başlayacaksın ve bu açlığa dönüşecek ve bu açlık da beslendiğin sürece durmadan büyüyecek ve eğer beslenmezsen, bu açlık acıya dönüşecek. | Open Subtitles | لقد بدأت بالشعور بالحمل على كاهلك وهذا سوف يتحول إلى جوع و ذلك الجوع سوف يكبر حتى تغذيه |
Ama aşk ve yazarlık seni açlığa sürükler, geri zekalı! | Open Subtitles | لكن من الحب والكتابة ؟ ستضوّر جوعا ايها الاحمق، ستموت بالمجّان |
açlığa ve mutsuzluğa yol açıyorsa en iyi elbisede bile hiçbir güzellik yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد جمال في أفضل الثياب اذا كانت تسبب الجوع و التعاسة |
Terörizme ve dünyadaki açlığa son vermeliyiz. | Open Subtitles | ونحد من سباق التسلح النووي ونوقف الارهاب و الجوع في العالم |
Düşünün; Ekinleri her yıl birkaç kez yetiştirip, açlığa son vermek, | Open Subtitles | تخيلوا زرع المحاصيل طوال السنة منهين بذلك الجوع |
Düşünün; Ekinleri her yıl birkaç kez yetiştirip,açlığa son vermek, | Open Subtitles | تخيلوا زرع المحاصيل طوال السنة منهين بذلك الجوع |
Hayvanlar göç etmeli, kış uykusuna yatmalı, veya aylarca açlığa katlanmalıdır. | Open Subtitles | يجب علي المقيمين أن يهاجروا، للسباتالشتوي، أو يواجهوا شهوراً من الجوع القاتل. |
Ama açlığa karşı savaş için para topluyorlar, yani... | Open Subtitles | لكن, هم يقومون بجمع المال لمحاربة الجوع ,لذا |
Onunla avlanacak sürüsü olmayınca, o açlığa mahkum. | Open Subtitles | ومن دون رفيق ليعينها على الصيد لذالك نال منها الجوع بشدة |
Çünkü çocuklarını savaşa hastalığa, açlığa kurban vermişler. | Open Subtitles | لانهم خسروا أطفالهم في الطريق، من الإنفجارات .. الأمراض .. الجوع. |
- Konuşma, yoksa aynısı başına gelir Bundan sonra, kim suç işlerse açlığa mahkum edilecek! | Open Subtitles | من الان وصاعداً ، اي مجرم جديد سوف يعاقب بان يترك في الجزيرة حتى يموت جوعاً |
Çamurun içinde açlığa terk ederek oğlunu cezalandırdı çünkü. | Open Subtitles | لقد جعلت طفلك يتطور جوعاً معاقبة إياه بسبب تلوثه بالتراب |
İşlerini kaybedip açlığa terk ediliyor. | Open Subtitles | يفقدون وظائفهم ويتركون ليموتوا جوعاً |
Dr Kelso'nun açlığa karşı koyamadığını herkes bilir. | Open Subtitles | لقد كانت عدم قدرة تحمل الدكتور (كيلسو) للجوع أسطورية |
Bir keresinde, abur cubur yemeyi kesebilirsem, dünyadaki açlığa çözüm bulunabileceğini söylemişti. | Open Subtitles | مرة أخبرني إن أمكنني تخفيف تناول الوجبات الخفيفة، بأنّهم يمكن معالجة جوع العالم. |
Sen de isteyerek kendini açlığa mahkûm edebilirsin. | Open Subtitles | وانت اتيت الى هنا عن طيب خاطر لكى تتضور جوعا |
Werner onu, dünyadaki kıtlık ve açlığa dair, belge ve fotoğraflarla dolu, hükümet arşivine götürüyor. | Open Subtitles | قام فيرنر بأخذها الى الأرشيف الحكومي الممتلئ بالوثائق و الصور التي توثق المجاعات في كافة أنحاء العالم |