"açlıktan ölüyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتضورون جوعا
        
    • يتضورون جوعاً
        
    • تتضور جوعاً
        
    • تتضور جوعًا
        
    • يتضور جوعاً
        
    • جائعون
        
    • تتضوّر جوعًا
        
    • يموتون جوعاً
        
    • يموتون من الجوع
        
    • يتضور جوعا
        
    • أنك جائع
        
    • أجوع حتى الموت
        
    Birlikleri açlıktan ölüyor ve kış boyunca tek kuruş almadılar. Open Subtitles وقواته يتضورون جوعا ولم يحصلوا على رواتبهم في فصل الشتاء.
    Bebeğim açlıktan ölüyor ve bu konuda bir şeyler yapacağız. Open Subtitles طفلي يتضورون جوعا ونحن نذهب أن تفعل شيئا حيال ذلك.
    İnsanlar acı çekiyor ve açlıktan ölüyor, ama kimse farketmiyor... Open Subtitles فالبشر يعانون و يتضورون جوعاً و لا أحد يلاحظ
    Çekil şurdan, açlıktan ölüyor. Hayır, bebek olmaz... Open Subtitles أحضريها إلى هنا لأنها تتضور جوعاً لا لا ، ليس الرضيعة ..
    Dominique açlıktan ölüyor, karbonhidrat ve süt ürünleri sevmezde. Open Subtitles دومينيك) تتضور جوعًا وهي لا تأكل الكربوهيدرات أو الألبان)
    Rus donanımlarıyla uçabilirsiniz. Bütün bunlar mevcut çünkü Rus uzay programı açlıktan ölüyor ve onların koltuklarından birini 20 milyon dolara satın almak iyi... TED يمكنكم التحليق مع الأجهزة الروسية. هذا متاح بسبب أن برنامج الفضاء الروسي يتضور جوعاً, و من الجميل بالنسبة لهم أن يحصلوا على 20 مليون من هنا و هناك مقابل أحد المقاعد.
    İnsanlar açlıktan ölüyor, hayvanlar da çok zayıf. Open Subtitles الناس جائعون والماشية ضعيفة جداً لاتقوى على الوقوف
    Şu an açlıktan ölüyor olmalısın. Open Subtitles لا بدّ أنّكَ تتضوّر جوعًا.
    - Belki siz aç değilsiniz ama içinizdeki ufaklık açlıktan ölüyor olmalı. Open Subtitles ربما أنت لست، ولكن هذا الشخص قليلا داخل يجب أن يتضورون جوعا.
    Eyvah, açlıktan ölüyor olmalısınız. Open Subtitles يا صبي، يا رفاق يجب يتضورون جوعا. لا بأس.
    İnsanlar açlıktan ölüyor ve daha fazla ölüm istemiyorum. Open Subtitles الناس يتضورون جوعا ويموتون وسوف يحدث أكثر
    Koloninin yarısı ölüyor, diğer yarısı da açlıktan ölüyor zaten. Open Subtitles نصف المستعمرة يحتضر، كلها لنا يتضورون جوعا.
    Bu yüzden alkolik oluyorlar, hayattan kopuyorlar, ve çocukları açlıktan ölüyor. Open Subtitles ليصبحو مدمنين على الخمر ، و يصبحون خارج الصورة و هؤلاء الأطفال يتضورون جوعاً
    Mahkûmlar açlıktan ölüyor. Tecavüze uğruyorlar. Open Subtitles السجناء يتضورون جوعاً إنهم يتعرضون للإغتصاب
    Devrimciler hapiste açlıktan ölüyor. Open Subtitles فالثوار يتضورون جوعاً في السجن
    Tanrıça. Tüm hayvanları elimizden aldın. Kabilem açlıktan ölüyor. Open Subtitles أنت أخذت منا كل الحيوانات، القبيلة تتضور جوعاً
    açlıktan ölüyor olmalısın. Open Subtitles حتمًا تتضور جوعًا.
    -Başka kim açlıktan ölüyor? Open Subtitles من يتضور جوعاً مثلي يجب أن تشربي أكثر
    açlıktan ölüyor olmalılar. Kendi türlerini yiyorlar. Open Subtitles لابد انهم جائعون يأكلون بعضهم بعض
    O açlıktan ölüyor Stefan. Günlerdir kanı içinde tutamıyor. Open Subtitles إنّها تتضوّر جوعًا يا (ستيفان) ومعدتها تأبى امتصاص الدماء منذ أيام
    Bu insanlar açlıktan ölüyor ve sen onlara sırtını mı dönüyorsun? Open Subtitles هؤلاء الناس يموتون جوعاً, و أنت تتخلى عنهم
    Açlık sorunumuz var, dünyada yaklaşık bir milyar insan açlık çekiyor ve saatte 350 çocuk açlıktan ölüyor. Open Subtitles لدينا مسألة المجاعة العالمية مع ما لا يقلّ عن مليار شخص على الأرض يعانون من الجوع، مع حوالي 350 طفل يموتون من الجوع كل ساعة.
    açlıktan ölüyor olmalı Open Subtitles لا بد أنه يتضور جوعا
    Hiç birşey yemedin. açlıktan ölüyor olmalısın! Open Subtitles لم تأكل لا بد أنك جائع
    Bu çocuklar buraya geldiği zaman, sanırım açlıktan ölüyor olacağım. Open Subtitles بمرور الوقت سيأتى هؤلاء إلى هنا من المحتمل أن أجوع حتى الموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more