"açmadım" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفتح
        
    • أفتحه
        
    • افتحه
        
    • لم افتح
        
    • لم أفتحها
        
    • لم أجب
        
    Ancak gerçekten onlara ihanet ettim ve o bavulu yaz bitip ailemin yanına gelene kadar açmadım. TED وفعلاً تخليت عنها و لم أفتح حقيبتي مرة أخرى حتى عدت إلى منزلي وإلى عائلتي في نهاية الصيف.
    Tamamen dolu. Bunu bana verdi, fakat ben hiç açmadım. Open Subtitles انظري إليها لم أفتح الغطاء ، لا تزال ممتلئة
    Ben yetimhane ya da sizler için dinlenme tesisi açmadım. Open Subtitles أنا لم أفتح ملجأ أو استراحة لكم جميعا - مفهوم
    Farkettim ki açmadım, çünkü benim için çok önemli bir anlamı var. TED وأدركت أنني لم أفتحه لأنه يمثل شيئا مهما
    Bilmem, bana bunu yollamış. Henüz açmadım. Open Subtitles لا أدري لقد أُرسل لي هذا الظرف ولم أفتحه بعد
    Onları tarif ettiğin gibi ayrı bir şekilde açmadım ve açabileceğime emin değilim. Open Subtitles لم يسبق لي ان فعلت ذلك ولا يمكنني تأكيد ان افتحه كما تصف
    Arada mektup yolluyor, ama hiçbirini açmadım. Open Subtitles ...كان يكتب لي بين الحين و الآخر, لكن لم افتح اي من رسائله
    Hem olsaydı bile, ben Lamont şeklini hiç açmadım. Open Subtitles وحتى إذا وجدوا، أنا لن أفتح ترتيبات لامونت
    - Peki ne yapmadın? Henüz Ordu Suç Sorgulama Bölümü'ne bir hat açmadım. Open Subtitles لم أفتح قناة اتصال مع هيئة التحقيق في الجرائم العسكرية بعد
    ...ama dün bunu açmadım çünkü çok eğleniyorduk ve ben de berbat etmek istemedim. Open Subtitles ولم أفتح هذا الموضوع البارحة، لأننا كنا مستمتعين للغاية، ولم أرد أن نفسد ذلك
    Yok, açmadım. Açmıştım çıktım bir ara... Open Subtitles لا، لم أفتح الآن كنت قد فتحته من قبل وخرجت لمكان ما
    Ne kadar iyi bir özrün olursa olsun ki muhakkak ki öyledir, telefonu açmadım. Open Subtitles بروعة عُذركِ السخيف بكل تأكيد أنا لم أفتح الخط
    - açmadım, beraber bakarız dedim. Open Subtitles لم أفتح الرسالة بعد، أظن أنه يجب أن نعرفها معاً
    Korkuyorsun. Halbuki daha kapıyı bile açmadım. Open Subtitles هذيان وهذيان، أنتَ خائف مسبقاً حتّى قبل أنْ أفتح الباب
    Tam 16 yıl boyunca bir kez bile açmadım. Open Subtitles وخلال تلك السنوات لم أفتحه مطلقاً
    Öldüğüne dair bir haber olmadığı için açmadım. Open Subtitles حيث انك لم تمت, فانا لم أفتحه
    Ben açmadım, sen açtın sanmıştım. Open Subtitles لم أفتحه ، ظننتك أنت فعلت
    - Okumadığına inanmıyorum. - açmadım bile. Open Subtitles لا أعتقد أنك لم تقرأه - لم أفتحه -
    Daha açmadım. Open Subtitles لا أدري، لم أفتحه بعد
    Hayır, senden iletilmiş linkle bir posta aldım ama açmadım. Open Subtitles لا انا تلقيت الايميل الذي ارسلت به الرابط لكنني لم افتحه
    Çekmeceni açmadım. Open Subtitles انا لم افتح مكتبك
    Ben açmadım. Zaten açıktı. Sadece azıcık ittirdim. Open Subtitles لم أفتحها وإنما كانت مفتوحة، دفعتها قليلاً وحسب
    açmadım ama ardından şöyle bir mesaj gönderdi "Liam hastaneden çıkıyor. Open Subtitles لم .. لم أجب لكنه أرسل رسالة بعد ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more