| Evet, turta çok iyi, ama ağızda kalan tat muhteşem. | Open Subtitles | نعم الفطيره جيده جدا ولكن المذاق المتبقى فى الفم قاتل |
| Kolun biri saça doğru yarı bükük... diğer el çeneye dayalı, parmak ağızda... bir çığlığı bastırmak ister gibi. | Open Subtitles | ...ذراعك انثنت متجهة نحو شعرك ،واليد الأخرى ترتاح على ذقنك ...مع إصبع على الفم .كما لو كنت تخنقين البكاء |
| Burunda veya ağızda belirgin kan sızıntısı ya da toplanması yok. | Open Subtitles | لا وجود لسائل مصلي دموي أُخرج من الفم أو الأنف |
| Damağa jilet gibi çarpıyor, ağızda sakatat tadı bırakıyor. | Open Subtitles | و يمزق الفم كشفرة حلاقة و ينتهي طعمه بملامح السوء كاملة |
| ağızda kuruluk, saç dökülmesi görme bozukluğu, ağızda yanmalar... | Open Subtitles | فالتأثيرات الجانبية الشائعة تتضمن جفاف الفم, فقدان الشعر الرؤية المشوشة, ألتهاب اللثة |
| Radyasyon tedavisinin yan etkilerinden biri ağızda yara yapmasıdır. | Open Subtitles | أحد العوارض الجانبية للعلاج بالأشعة هو قروح داخل الفم |
| Kabarcıklar, ağızda ve yutkunmayı imkansız hale getirerek boğazda olmak üzere tüm vücutta patlıyordu. | Open Subtitles | وانتشرت البثور عبر كامل الجسد بما فيها الفم والحلق جاعلة من الابتلاع أمر مستحيل |
| , Ama bu, kötü yalanlar dolu ağızda kötü bir tat bırakmak | Open Subtitles | ولهذا هي سيئة، مليئة بالأكاذيب، تترك مذاق سيء في الفم |
| Bu yüzden içi boştur yalanlarla doludur ve ağızda kötü bir tat bırakır. | Open Subtitles | ولهذا فهي فارغة، مليئة بالأكاذيب، وتترك مذاق سيء في الفم. |
| ağızda az oranda köpüklü balgam. Hipervantilasyon. | Open Subtitles | مخاط رغوي طفيف قريب من الفم بسبب السرعة في التنفس. |
| ağızda düşük sürtünme oluşuyor, bu yüzden erimiş peynir... | Open Subtitles | إنها تصنع ذلك الشعور باحتكاك الفم الضعيف، ولهذاالسببالجبنالذائبةتكون .. |
| Bu, bu bedenler, ağızda büyük bir ıslak öpücük gibidirler. | Open Subtitles | ، تلك الجُثث تظهر وكأنها قُبلة كبيرة على الفم |
| İçlerindeki kırmızı acı biber, ağızda ve zihinde patlar. | TED | الفلفل الحار داخلهم ينفجر في الفم والدماغ! |
| - Ne dedi? - ağızda ayak hastalığı. | Open Subtitles | انه يتكلم عن داء القدم في الفم |
| ağızda ve burunda bulunan maddeler: | Open Subtitles | -ووجدت؟ -المادة التي وجدت في الفم والأنف هي |
| Senin ağızda olman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أليس من المفروض أن تكون فى الفم ؟ |
| ağızda, burun kanalında, her iki akciğerde. | Open Subtitles | الفم,المسالك الأنفية,كلا الرئتين |
| Böylelikle, cazip lezzeti ağızda dağılıyor. | Open Subtitles | لكن نكهته الجيده تنفجر فى الفم |
| ağızda kalan tat mı? | Open Subtitles | المذاق .. ما المذاق المتبقى فى الفم ؟ |
| Bu restoranın, ağızda ağza yayılan bir şöhreti olsun istiyorum, bilirsin. | Open Subtitles | أريد لهذا المطعم أن تُبنى سمعته من شخص لشخص، ومن فم لفم |
| Fiziksel güç ağızda her şeyden daha güzel bir tat bırakır. | Open Subtitles | هناك قوّة جسديـّة أكبر من ...قوّة الفمّ |