Kocaman ağızlarını açıp sadece konuştular, konuştular ve konuştular! | Open Subtitles | لذا فتحوا أفواههم الكبيرة و جاء الكلام، كلام، كلام. |
Sadece adamlarına ağızlarını kapalı ve gözlerini açık tutmalarını söyle. | Open Subtitles | قل لرجالك أن يغلقوا أفواههم ويفتحوا عيونهم |
Bebekler bile ağızlarını nasıl açıp kapatacaklarını bilir. | Open Subtitles | حتى الأطفال يعرفون كيف يفتحون ويقفلون أفواههم. |
Onları önemsiyorum, çiçekler veriyorum, besliyorum, ağızlarını siliyorum! | Open Subtitles | أنا اهتم بهم, اعطيهم الورد, اطعمهم, أمسح افواههم! |
Dışarıda konuşsalar bile ağızlarını kapıyorlardı... çünkü federaller dudak okuyordu. | Open Subtitles | و في الخارج كانوا يغطون أفواهم لأن الفدراليين يقرؤون شفاهم |
İnsanların gözlerini ve ağızlarını diken sorun hakkında. | Open Subtitles | خاصة التي تخيط أعين وافواه الاشخاص |
Rüşvetçiler ağızlarını kapalı, gözlerini ise açık tutarlar. | Open Subtitles | الرشاوىتبقيّ أفواههم مغلقة وعقولهم مفتوحة |
Yanlış bir şey söyleyecek olma korkusundan, insanlar çoğu zaman ağızlarını açmaya korkuyorlar. | Open Subtitles | فأن الكثيرين يخافون من ان يفتحوا أفواههم في حالة قول شيء خاطئ |
Çünkü ağızlarını ağ gibi kullanarak küçük karidesleri topluyorlar. | Open Subtitles | هم يقومون بإلقاء شباكهم على الجمبري الصغير باستخدام أفواههم كشبكة |
Sadece söyledim insanların ağızlarını aramak hakkında pek çok şey söyleyeblilirsin . | Open Subtitles | كنت فقط أقول أنه يمكنكِ قول أشياء فظيعة عن الناس عندما تنظرين داخل أفواههم |
Eger boyunu doğruca sıkarsan insanlar ağızlarını kapalı tutamazlar. | Open Subtitles | إذا كنت يسجل الرقبة الحق فقط، و البشر لا يمكن إبقاء أفواههم مغلقة. |
Beni dinle. ağızlarını bantla şunların! | Open Subtitles | إستمع إلي، قُم بإغلاق أفواههم بشريط لاصق. |
Çok sayıda öğretmen, yapmak istedikleri sadece ağızlarını kapalı tutmak başlarını eğmek, | Open Subtitles | لما تهييج الأمور؟ كثير من الأساتذة، يريدون ابقاء أفواههم مغلقة فحسب، رؤوس إلى الأسفل |
Yapış yapış parmaklarından tutup pis ağızlarını silmek zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نمسك بأصابعهم الدبقة و نمسح أفواههم القذرة |
Aslında sadece ağızlarını mühürlemek için. | Open Subtitles | في الحقيقة لمجرد أن يغلقوا أفواههم |
...vatandaşlara ellerini yıkamaları ve ağızlarını korumaları hatırlatılıyor. | Open Subtitles | تذكير المواطنين بغسل أيديهم ...وتغطية أفواههم |
ağızlarını bağlayın. Güzelce bağlayın. | Open Subtitles | .قيد افواههم, وقيدها جيداً |
ağızlarını kapatamazlar! | Open Subtitles | لا يستطيعون أغلاق افواههم |
- ağızlarını tıkayamam ya. | Open Subtitles | لا أستطيع اكمم افواههم |
ağızlarını tıka basa dolduruyorlardı, yemek yerken ağızları açıktı ve bu çok fazlaydı. | Open Subtitles | يملؤون أفواهم بالطعام ويأكلون المزيد ثم يكتشفون أنهم قد بالغوا |
İnsanların gözlerini ve ağızlarını diken sorun hakkında. | Open Subtitles | خاصة التي تخيط أعين وافواه الاشخاص |
Bağlayıp ağızlarını bantladık. | Open Subtitles | كان لابد أن أكممهم وأغلق فمهم هؤلاء الملاعين |
Ziyafet, Herkül'ün ağızlarını kapatmasına yetecek kadar hayvanları durdurdu. | TED | فتغلب عليه، وقدمه طعاماً لخيوله مما كان كفيلاً بتهدئتها ليربط أفواهها. |
Oradan su içiliyor. ağızlarını koyuyorlar oraya. | Open Subtitles | إنها حنفية للشرب ، إنهم يضعون شفاههم هناك |