| SL: Bebekken gerçekten kötü koliğin vardı dolayısıyla sadece ağlıyor ve ağlıyordun. | TED | س ل:أذكر يوم كنت رضيعا أنك أصبت بغمص حاد وكنت تبكي دون توقف. |
| Seni buraya getirdiklerinde karı gibi ağlıyordun. | Open Subtitles | عندما أتوا بك هنا وإحتجزوك كنت تبكي كالمرأة |
| Pete Hastings içeri itip, kapıyı tutmuştu ve sen ağlıyordun. | Open Subtitles | هذا صحيح بيت هاستين دفعنا للداخل وأغلق الباب علينا ولقد كنت تبكي |
| - İşimdeki riskleri bilirim ve onları kabul ederim. - Öyleyse beş dakika önce neden ağlıyordun? | Open Subtitles | أنا أتقبل مخاطر مهنتي لم كنت تبكين منذ خمس دقائق إذن؟ |
| ağlıyordun, çünkü dünyada artık köpek olmayacak sanmıştın. | Open Subtitles | على اية حال ،كنت تبكين لانك أعتقدت أنه لن يكون هناك أى كلاب أخرى |
| Neden orgazm olurken küçük bir kız gibi ağlıyordun? | Open Subtitles | لماذا بكيت دائما مثل بنت صغيرة أثناء ذروة الإهتياج الجنسي؟ |
| Seni mağaza müdürünün ofisine götürürlerken ağlıyordun. | Open Subtitles | أتذكر بأنك تبكي عندما أخذوك الى مدير المخزن |
| Herneyse işte, ağlıyordun... Kimse seni susturamamıştı. | Open Subtitles | أياً كان ما فعلته , لقد كُنت تبكي و لم يستطع أحد أن يجعلك تتوقف عن البكاء |
| Saçını kaldırıp herkese gösterirken, sen kenarda ağlıyordun. | Open Subtitles | أتذكر كيف حملها هناك بينما كنتَ واقفاً تبكي |
| Bir gece gerçekten çok ağlıyordun ve ben biraz şarap içmiştim. | Open Subtitles | ذات ليلة كنت تبكي بحرقه وكنت تناولت القليل من النبيذ |
| O sikik bacağın yüzünden yerde yatıp ağlıyordun sen de. | Open Subtitles | أنت كُنت ممدداً على الأرض تبكي على إصابة قدمِك. |
| Ben de oradaydım. ağlıyordun dostum. | Open Subtitles | نعم , لقد كنتُ هناك لقد كنتَ تبكي |
| Bu yüzden Charlie için ağlıyordun. | Open Subtitles | هذا هو السبب الذي جعلك تبكي على تشارلي |
| - Bir sorunun olmalı. ağlıyordun. | Open Subtitles | حسناً، لابد أنِك تواجهين مشكلة فقد كنت تبكين |
| Bu yüzden mi ağlıyordun? Ben de burada yaşıyorum ama ağlamıyorum. | Open Subtitles | لهذا كنت تبكين انا اسكن بالقرب من هنا و مع هذا لا ابكي |
| Markus'un bir ilişkisi yoktu. Evet, birkaç ay önce yaşanmış bir kaçamaktı madem neden bu sabah ağlıyordun? | Open Subtitles | أجل، لو كانت مُجرّد فترة شهوة، قبل شهرين، لمَ كنتِ تبكين هذا الصباح؟ |
| Markus'un bir ilişkisi yoktu. Evet, birkaç ay önce yaşanmış bir kaçamaktı madem neden bu sabah ağlıyordun? | Open Subtitles | أجل، لو كانت مُجرّد فترة شهوة، قبل شهرين، لمَ كنتِ تبكين هذا الصباح؟ |
| Dün gece çok sesli ağlıyordun ve neler olduğunu duymadım. | Open Subtitles | لقد كنتِ تبكين بحرقة الليلة الماضية، ولكني لم أعرف بالذي حدث. |
| ağlıyordun, ve stajyer işleriyle uğralmak insanı ağlatmaz. | Open Subtitles | بل كنتِ تبكين ولا يمكن لتلك الأعمال أن تسبب ذلك الأمر غير مهم |
| Fena ağlıyordun. Benim için mi yoksa? Yok. | Open Subtitles | لقد بكيت بقسوة أكان هذا من أجلي ؟ |
| Hiç durmadan ağlıyordun, "Baba, geyiği öldürme lütfen." diyordun. | Open Subtitles | ولكنك بكيت طوال الوقت وقلت "ابي,من فضلك لا تقتل الغزال" |
| Nişanlının yüzüğünü rehinciye verdiğin için ağlıyordun. | Open Subtitles | و كنت ترجوني من أجل تمكنك من شراء خاتم لخطيبتك |
| ağlıyordun. | Open Subtitles | لقد كنت تبكى |
| O gece yere çökmüş ağlıyordun. | Open Subtitles | فى تلك الليلة . أنتِ سقطتى على الأرض و بكيتى |