"ağlamış" - Translation from Turkish to Arabic

    • بكى
        
    • بكت
        
    • بكيت
        
    • كانت تبكي
        
    • بكوا
        
    • أبكيت
        
    İskender sahip olduğu bölgenin büyüklüğünü gördüğünde başka fethedilecek yer kalmadığı için ağlamış. Open Subtitles عندما رأى الإسكندر إتساع مملكته بكى حيث لم يجد عوالم أخري لإحتلالها
    Lestat seni yaratırken ağlamış olmalı. Open Subtitles لابد ان ليستات بكى عندما قام بتحويلك
    O dalgın gözler bir ifade için ağlamış o dudaklar son bir sızlama için yalvarmıştı. Open Subtitles تلك العيون الخاوية بكت بلا تعبير، وتلك الشفاه توسلت لأجل أنين أخير
    Prenses çok ağlamış ama çok ağlamış da ağlamış ama sonra evlenmiş. Open Subtitles .الأميرة إستمرت في البكاء .بكت و بكت .وتزوجت
    Annem ben doğduğum gün ağlamış çünkü benden asla daha iyi olamayacağını biliyormuş. Open Subtitles أمي بكيت في اليوم الذي ولدت فيه لأنه كانت تعلم أنها لن أكون قط افضل مني
    Kostüm provası için onu almaya gittiğimde ağlamış gibi görünüyordu. Open Subtitles وذهبتُ لإصطحابها لشراء حليّ، وبدا وكأنّها كانت تبكي
    Sanki iki sarkık kulaklı köpek kazağının içinde ölene kadar ağlamış gibi görünüyor. Open Subtitles "تبدو فحسب كأن كلبين من النوع "باسط كلاب صيد ذات أذن طويلة وقصيرة الأرجل ربما بكوا حتى الموت بداخل كنزتكِ
    Geçen gidişinde ağlamış mıydım? Open Subtitles حسنًا، أبكيت في المرة السابقة؟
    Lestat seni yaratırken ağlamış olmalı. Open Subtitles لابد ان ليستات بكى عندما قام بتحويلك
    Ben doğduğumda hiç ağlamamışım. Doktor ağlamış, neden diye sorun. Open Subtitles عندما وُلدت لم أبكي لكن الطبيب بكى
    Balina ağlamış, ağlamış. Open Subtitles والحوت بكى حتى، ليل من الليالي
    Seninle gurur duyduğu için ağlamış. Open Subtitles و لقد بكى لأنه كان فخورا جدا بك
    Alt üst olmuş, ağlamış ve sağa sola sataşmaya başlamış. Open Subtitles انهار, بكى و بدأ يهدد و يتوعد
    O kadar çok ağlamış ki artık göremediğinden matematik sınavından kalmış. Open Subtitles بكت اتصالاتها بها، ثم سمعت أنها فشلت في اختبار حساب التفاضل والتكامل لأنها لا يمكن أن نرى.
    Cenazemde ağlamış olmalı. Open Subtitles أعتقد أنها بكت في جنازتي J0J091تـــرجمة
    Vicky ise ,nişan yüzüğünü çalmakla itham ettiği için Morris Hasberg'den özür dilerken ağlamış. Open Subtitles وعندما إعتذرت (فيكي) لـ(موريس هازبيرغ) بكت لإتهامه بسرقة خاتم خطوبتها
    Eve dönerken yol boyunca ağlamış. Open Subtitles بكت الطريق كله المنزل.
    Amy ağlamış ama sen ağlamamışsın. Open Subtitles و "آمي" بكت, وأنتَ لم تبكِ.
    İki hafta boyunca durmadan ağlamış olsam gerek. Open Subtitles لابد أني بكيت لأسبوعين متواصلين.
    Ona söylemiş. Tüm gece ağlamış. Open Subtitles لقد أخبرها لقد بكيت طوال الليل
    Bütün gün ağlamış, susturamamışlar. Open Subtitles كانت تبكي طوال اليوم. ولم يستطيعوا جلعها تسكت.
    Sanki ölürken hepsi kan ağlamış gibi. Open Subtitles بدوا وكأنّهم في النهاية، بكوا دمًّا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more