"ağlamadı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يبكي
        
    • يبكِ
        
    • بكت
        
    • تبكِ
        
    • لم تبكي
        
    • يبكى
        
    ağlamadı, sızlamadı. Bu cezayı hak ettiğini biliyordu. Open Subtitles فهو لا يبكي ولا ينتحب لأنه يعتقد أن عقابه عادل
    Cenaze güzeldi. Kimse ağlamadı veya kendini kaybetmedi. Open Subtitles لقد كانت الجنازة محتملة فلم يبكي أو يصرخ أحد بهستيرية
    Oğlun hala ağlamadı, çünkü seni bekliyor. Open Subtitles أعتقد أن ابنك لم يبكي حتى الآن لأنه ينتظرك لأن تبكي أنتَ
    Hey, inekler, tahmin edin kimin iki baş parmağı var, sınırlı Fransızcası var ve bugün bir kere bile ağlamadı. Open Subtitles أيها الحمقى، احزروا من نال الاعجاب، ويجيد بعض الفرنسية ولم يبكِ مرة واحدة اليوم
    Benim yanımda ağlamadı ama eve ağlayarak gittiğine eminim. Open Subtitles هي لم تبكي امامي , لكن من المحتمل انها بكت خلفي
    Bir hayli kanadı ama ağlamadı. Open Subtitles لقد أدماها كثيراَ ولكنها لم تبكِ
    Ama annem ağlamadı. Odasına çıktı ve yataktaki yastıkları aldı. Open Subtitles هي لم تبكي , فقط ذهبت الى غرفتها وامسكت وسائد السرير
    Onu bakım evine bıraktığımda, ilk defa ağlamadı. Open Subtitles لأول مرة لا يبكى عندما أقوم بتسليمه للحضانة
    Karşı çıkmadı. ağlamadı bile. Open Subtitles ولم يتعارك في المقابل حتّى أنّه لم يبكي.
    Carl son biberonunu içtiğinden beri ağlamadı. Open Subtitles كارل، لـم يبكي مُنذ أن تناول طعامه أخر مرة.
    Hadi ama. A-Rod, Boston'da beyzbol topunu gövdesine yiyince ağlamadı. Open Subtitles هيا , ايه رود لم يبكي عندما تلقى ضربة في بينتاون
    Bağırmadı, ağlamadı. Open Subtitles لَم يصرُخ، لَم يبكي
    - Hiç ses çıkarmıyor. - ağlamadı. Open Subtitles هو لايصدر أي صوت هو لم يبكي
    Eddie'yi biliyorsun, hiç ağlamadı. Cenazede dahi. Open Subtitles أتعلمي أن (إيدي) لم يبكي مُطلقاً ولا حتى في الجنازة
    Bebek ağlamadı mı yani? Open Subtitles و لم يبكي الطفل؟
    Üzerine koşup göğsünü yumrukladım ama o, ağlamadı. Open Subtitles وهاجمته ولكمته في صدره، ولم يبكِ
    - Daha kimse ağlamadı. Open Subtitles لم يبكِ أحد بعد
    Yolculuğu sevdi. Neredeyse hiç ağlamadı. Open Subtitles لقد أحبة الرحلة لقد بكت بالكاد طوالها
    Yolculuğu sevdi. Neredeyse hiç ağlamadı. Open Subtitles لقد أحبة الرحلة لقد بكت بالكاد طوالها
    Onu küçük Ally'ye vermelisin. ağlamadı. Open Subtitles عليك تسليمه لآلي الصغيرة لم تبكِ
    Annen hiç ağlamadı.. Bir kez bile Open Subtitles ووالدتكِ لم تبكِ ولو مرة واحدة
    Uyandığında bir kere bile ağlamadı. Sadece öylece yatıyordu. Open Subtitles لم يكن يبكى عندما استيقظ ولكنه جلس فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more