"ağlamaya başladı" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدأت تبكي
        
    • بدأ يبكي
        
    • بدأ بالبكاء
        
    • بدأ في البكاء
        
    • بدأت في البكاء
        
    • بدأت بالبكاء
        
    • وبكى
        
    • وبدأ بالبكاء
        
    • وبدأ يبكي
        
    • فى البكاء
        
    ağlamaya başladı ve seni önemsiyorsa... serbest bırakıp büyük bir yıldız olmana... izin vereceğini söyledim. Open Subtitles بدأت تبكي فقلت لها أنها إن كانت تكترث لأمرك فعلا فستنفصل عنك وتتركك تكون عظيما
    "Sizin için buradayız" dedi ve kadın ağlamaya başladı. Open Subtitles لا أعرف , كان هناك 6 أشخاص أو , و أحدهم تحدث إلى المضيفة , "نحن هنا من أجلكِ" و بدأت تبكي
    Hastalarımdan biri aniden ağlamaya başladı. Open Subtitles احد مرضاي بدأ يبكي فجأة
    ben de ağlamaya başladım ve babası da ağlamaya başladı. Hepimiz ağlıyorduk. Babası TED وانا بدأت بالبكاء, ومن ثم والدها بدأ بالبكاء ايضاً وكنا جميعا نبكي. لم يتوقع
    Sonra da tetik sıkıştı ve ağlamaya başladı. Open Subtitles لا . لم يفعل.. لقد انحشر سلاحه لذا بدأ في البكاء
    Daha sonra, ağlamaya başladı ve kusarak eve gitmek zorunda kaldı. Open Subtitles بعد ذلك بدأت في البكاء و الذهاب إلى منزلها وهي مريضة
    5 dakikalık çalışmadan sonra, kustu ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Open Subtitles خلال 5 دقائق من التدريب قد تقيأت و بدأت بالبكاء
    Ginger şekerleme yiyordu düşürdü ve çocuklar da ağlamaya başladı. Open Subtitles وكانت جينجر تأكل فطيرة وأوقعتها وبكى الاطفال
    ağlamaya başladı. "Özür dilerim, ne yapmamı bekliyorsunuz?" Open Subtitles ثم بدأت تبكي "أنا أسفة, ماذا تتوقع أن علي فعله؟"
    Sonra ağlamaya başladı, ben de biraz yumuşadım. Open Subtitles ثم بدأت تبكي فضعفتُ بعض الشيء
    Bankanın ortasında ağlamaya başladı ve bana teşekkür etti. Open Subtitles في البنك هناك بدأت تبكي .. و .
    Hastalarımdan biri aniden ağlamaya başladı. Open Subtitles احد مرضاي بدأ يبكي فجأة
    Andina çıktıktan sonra ağlamaya başladı. Open Subtitles بدأ يبكي بعد أن ترك الأنديز.
    Bak, geçen gece Zach saat 4'te ağlamaya başladı. Open Subtitles حسناً ، في أحد الليالي زاك) بدأ يبكي في الساعة الرابعة صباحاً)
    Bana hediyeler, mücevherler ve çiçekler getiriyorlar ve mesela bir tanesi bir keresinde şampanya odasında ağlamaya başladı çünkü beni annesiyle tanıştırmak istiyordu. Open Subtitles مثل، سيجلبون إليك الهدايا والمجوهرات والزهور واحد الرجال بدأ بالبكاء في غرفة الشامبنيا لأنه ارادني أن اقابل أمه
    ağlamaya başladı, karısının terk ettiğini ve bunu hak ettiğini söylüyordu. Open Subtitles بدأ بالبكاء والقول أن زوجته تركته , هجرته
    Konuşması hayat doluydu. ağlamaya başladı. Open Subtitles كانت نبرة صوته مُثلجة للصدر لقد بدأ في البكاء
    Ardından annem gerçekten çıldırdı ve ağlamaya başladı. Open Subtitles و حينها أمّي إستآت جداً و بدأت في البكاء
    Tuvalet aynasındaki yansımasını gördüğünde ağlamaya başladı. TED وعندما رأت انعكاسها في المرآة بدأت بالبكاء
    Bunu duyunca, bir çocuk olduktan sonra tanrı Vishnu ağlamaya başladı ve onun güzel yüzünü görünce şefkat ve mutluluk gözyaşları anne Kausalia'nın gözlerinden döküldü Open Subtitles " عند سماع هذا ، تصور اللورد " فيشنو شكل الطفل ، وبكى بهذا الشكل ، بدا جميلا جدا حتى أن " كوشاليا " تأثر حتى البكاء
    Ama sonra bir kısmı Todd Pinkerton'ın ağzına kaçınca, ağlamaya başladı. Open Subtitles لكن حينها "تود بينكيرتون"حصل على بعضاً منها في فمه وبدأ بالبكاء
    ağlamaya başladı. Open Subtitles تعرف؟ وبدأ يبكي
    Çocuk ağlamaya başladı Open Subtitles و لكن الطفل الرضيع بدأ فى البكاء بمجرد حضور البوليس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more