Eğer sosyal ağların üst lineer eğimi üzerinden konuşursak, birim başına daha fazla demektir, teori der ki; hayatın hızı artar. | TED | إذا كانت هذه هي الشبكات و تدرجها الخطي الفائق اكثر للفرد الواحد في هذه الحالة النظرية تقول أنك زدت تسارع الحياة |
Ve şehirler arası ağların tümü tek bir amaç taşır, insanlığın 21. yy'daki bir numaralı önceliği: sürdürülebilir şehirleşme. | TED | وجميع هذه الشبكات التي بين المدن مكرسة لغرض واحد، الأولوية رقم واحد للبشرية في القرن ال21: هي التحضر المستدام. |
Gerçekleştirdiği, yerelleştirme ve kişiselleştirme, uzmanlaşma, ve sosyal ağların tüm yönleri ve şirketler nasıl da bunun içinde olmak istiyorlar! | TED | انه يقدم التوطين والتخصيص, والتخصص, و كل هذه الجوانب عن الشبكات الاجتماعية وكيف تكون الشركات متشوقة ومتحمسة لكي تدخل هناك؟ |
Bu, internet bağlantısına çeşitli ağların birbirine nasıl bağlandığına bakan bir program tarafından üretildi. | TED | وقد تم إنشاء ذلك بواسطة برنامج يراقب ارتباطية الإنترنت، وكيفية ترابط مختلف الشبكات فيما بينها. |
Yayılmış ağların, büyük çaplı veri ve bilgilerin toplumu nasıl değiştirdiğini biliyoruz. | TED | لقد رأينا كيف أن شبكات التوزيع، البيانات والمعلومات الضخمة يمكن أن تحول المجتمع. |
Ama bilmediğiniz bir şey vardır ki, bununla daha önce bağlandığınız ağların bir listesinin sinyallerini de saçmış olursunuz. Herhangi bir ağı aktif kullanmıyorken bile. | TED | لكن ما قد لا تعرفه أنك تظهر مجموعة من الشبكات اللاسلكية التي سبق وإتصلت بها، حتى و إن كنت لا تستخدم تلك الشبكات. |
Örgütsel ağların güzelliği; Çok ucuza bu aygıtlara sahip olabilirsiniz. | TED | لذا فجمال الشبكات المتداخلة: يمكنك الحصول على هذه الأجهزة الرخصية جدا. |
Bu sosyal ağların nasıl içine düştüğümüze ve bunun hayatımızı ne şekilde etkilediğine saplanıp kaldım. | TED | وأصبحت مهووسا بكيف أننا قد نكون جزء من هذه الشبكات الإجتماعية، وكيف أنها تؤثر في حياتنا. |
Bu yüzden iyi ve değerli şeylerin yayılması sosyal ağların devamı ve beslenmesi için gereklidir. | TED | إذاً فانتشار الأشياء القيّمة والجيدة مطلوب لإستدامة ودعم الشبكات الإجتماعية. |
Özellikle ne olduğunu aramaya başladığın zaman bu ağların en başında dolaşır, çok farklı bir resim elde edersiniz. | TED | لكن عندما تأخذون في النظر لما يتنقل فعليا على متن هذه الشبكات سيتسنى لكم رؤية صورة مغايرة تماما. |
Güvenlik sistemleri yönetimi özel şirketlerin, hükümet ve askeri ağların güvenlikleriyle ilgileniyor. | Open Subtitles | إدارة أنظمّة الأمن يتحكم بأمن العملاء يترآوح من الشركات الخاصة إلى الحكومة و الشبكات العسّكرية |
ağların varlğından nasıl haberin olduğunu ve neden bağlanmak istediğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كيف تمكنت من معرفة وجود الشبكات ولماذا طلبتِ ان يتم أيصالك بالأنترنت |
Güvenlik sistemleri yönetimi özel şirketlerin, hükümet ve askeri ağların güvenlikleriyle ilgileniyor. | Open Subtitles | إدارة أنظمّة الأمن يتحكم بأمن العملاء يترآوح من الشركات الخاصة إلى الحكومة و الشبكات العسّكرية |
Tüm dünyadaki fizikçilerimizin CERN’de saklanan ve sürekli gelişen büyük veriye oraya gitmeden erişimini kolaylaştırmak için ağların aynı dilde konuşması gerekliydi. | TED | لتسهيل وصول علمائنا الفيزيائيين حول العالم إلى البيانات الضخمة الآخذة في التوسع المخزّنة في المختبر اﻷوروبي لفيزياء الجزيئات دون السفر، كان من اللازم أن تتحدث الشبكات بنفس اللغة |
Bu ağların iyi şeyler için gerekli olduğunup; bir yerden bir yere bağ kurmak, bir grupla bağlantılı olmak çok güzel bir şey olduğunu düşünürsünüz. | TED | و من السهل أن تعتقد بأن الشبكات بالضرورة أمور جيدة و أن كونك متصل من مكان لآخر و كونك متصل بشكل مقرب بمجموعة هو أمر جيد |
Ağın içinde olmaktan dolayı ortaya çıkan yeni özellikler var, ve bu özellikler sadece ağın içindeki insarlarda değil, ağların yapısının özünde de vardır. | TED | تظهر أنواع جديدة من الخصائص بسبب ضلوعنا في الشبكات الإجتماعية، وهذه الخصائص هنا، في بنية الشبكات، ليست فقط أفراد بداخلها. |
Bence, aslında, eğer biz sosyal ağların ne kadar değerli olduğunu anlayabilseydik onların beslenmesi ve devamlılığı için daha çok çaba harcardık çünkü bence sosyal ağlar esasında iyiliğe bağlıdırlar | TED | أعتقد، في الحقيقة، أننا إذا أدركنا كم الشبكات الإجتماعية قيّمة، فسنقضي وقتاً أكثر في دعمها وإستدامتها لأنني أعتقد أن الشبكات الإجتماعية مرتبطة في الأساس بالخير، |
Bugün ilk defa -- ve bunu da bize Obama'nın seçim kampanyası göstermiştir -- dijital dünyadan, ağların kendi kendilerini düzenleme gücünden, fiziksel olanına geçiş yapıyoruz. | TED | واليوم ، ولأول مرة وحملة الرئيس الأمريكي أوباما أظهرت لنا هذا -- أنه يمكننا الذهاب من العالم الرقمي ، من قوة الشبكات المنظمة ذاتياً ، الى العالم المادي. |
Burada olması gereken bir numaralı şey; sosyal ağların, platformlarını onarmasıdır. | TED | لذلك، الشيء الوحيد الذي يجب أن يحدث هنا هو أن شبكات التواصل الاجتماعي تحتاج إلى تصليح منصاتها. |
Batou, bazı yüksek seviyeli ağların kilitlenmesini emrettim.Senden de gidip onları kontrol etmeni istiyorum. | Open Subtitles | باتو انا امرت بعض شبكات عالية المستوى ان تغلق اذهب وتفحص ذلك |
Belirtmek istediğim görüş, ağların değerli olduğudur. | TED | حسناً، النقاش الذي أرغب في طرحه هو أن للشبكات قيمة. |