"ağzımı" - Translation from Turkish to Arabic

    • فمى
        
    • بفمي
        
    • وفمي
        
    • فمّي
        
    • أقل شيئاً
        
    • شفتي
        
    • فَمَّي
        
    • بنصحكِ
        
    • وضع فمي
        
    • فَمِّي
        
    • فمي لا
        
    Sinirlendin. Ağzımı ne zaman kapayacağımı hiç bilemedim. Open Subtitles انك الان غاضبا ، لم أتعلم أبدا أن ابقى فمى مغلقا
    Ağzımı kapalı tutacağımı ve elimizdeki tüm parayı vereceğimi. Open Subtitles سأغلق فمى وسأعرض عليه كل ما أملك لإستعادة إبننا.
    Bir fırsat daha verilirse, Ağzımı hiç açmayacağım. Open Subtitles إذا حصلت على فرصة آخرى فسأبقى فمى مغلقاً
    Belki Ağzımı kapalı tutacak birşeyler vardır... Open Subtitles بالطبع إن إحتفظت بفمي مغلقا فسوف أتعرض لجحيم من المخاطر
    Kafamı da eğerim, Ağzımı da açmam ama yeter ki yaşayayım. Open Subtitles إنّي عازم على خفض رأسي وفمي مطبقة طالما أنني سأعيش
    Bir bok yapmak zorunda değilim! Ağzımı bozduğum için üzgünüm. Open Subtitles ليس عليّ فعل شيء معذرةً على ما صدر من فمّي
    Bu konuda Ağzımı açmadım ve sonunda arkadaşım öldü. Open Subtitles و لم أقل شيئاً بشأن هذا و الآن صديقي قد مات
    Evet ya, bayılıp düştü bile yere. Ben kendi hesabıma Ağzımı açıp o kötü havayı almak korkusuyla gülmekten tuttum kendimi. Open Subtitles أما أنا فلم أجرؤ على الضحك، خشية أن أضطر إلى فتح شفتي
    Ben dersimi aldım. Bir fırsat daha verilirse Ağzımı hiç açmayacağım. Open Subtitles إذا حصلت على فرصة آخرى فسأبقى فمى مغلقاً
    Ağzımı açtığım anda, oraya hemen büyük bir bomba bırakacaksın. Open Subtitles اللحظة التى سأفتح فيها فمى ستلقين بقنبلة كبيرة فيه
    Akrepten sonra iblis Ağzımı açtı ve içimden ışık gibi bir şey emdi. Open Subtitles هكذا ، بعد العقرب ، الشيطان فتح فمى و إمتص ضوءا أبي غريب يخرج منى
    Seninle yapılacak tek iyi şey yemek ve zıçmak Ağzımı açmama bile izin vermiyorsun Open Subtitles الشىء الأفضل الوحيد الذى يجب فعله معك هو أكل الغائط، أنت لا تدعنى أفتح فمى
    Burnuma pamuk topları tıkayıp, Ağzımı bantladın Open Subtitles لقد وضعت قطع من القطن فى انفى وشريط لاصق على فمى
    Şimdi, ZPM'mimiz olurdu, Elizabeth olurdu yapmamız gereken tek şey ayrılmaktı, ama ben koca Ağzımı açtım. Open Subtitles الآن ، كان لدينا زى بى إم ، و كانت لدينا إليزابيث كل ما كان علينا القيام به هو الرحيل و لكننى فتحت فمى
    Bir iş kazasında yüzümün yarısı yandı ve maske, Ağzımı kontrol eden mekanizmayı saklıyor. Open Subtitles نصف وجهي احترق في حادث صناعي و القناع يخفي الجزء الذي يتحكم بفمي
    Ona birasından biraz alabilir miyim diye sorduğumda hemen uzanır bardağını kapardı ve o böyle yapınca ben de Ağzımı onun bira göbeğine yapıştırır şunu yapardım... Open Subtitles وأسأله لو كان بإستطاعتي شرب بعضاً من البيرة لكي أجبره على إنتشال كأسه وعندما يفعل ذلك، أفاجئه بفمي
    Kafamı dağıtsın ve Ağzımı meşgul etsin diye içiyorum anlatabiliyor muyum? Open Subtitles انها حفظ يدي وفمي مشغول ، أتعرف
    Ağzımı kapalı tutsaydım, her şey daha kolay olurdu. Open Subtitles كلّ ذلك كان سيكون أهون بكثير لو أبقيتُ فمّي مغلقاً كلاّ.
    Phyllis'in babasının bana ne yaptığı hakkında Ağzımı açmadım. Open Subtitles أنا لم أقل شيئاً عندما والد " فيليس " قلل من هيمنتي في المراسم
    - Daha kötü hale gelmesini istemiyorum. - Anladım. Ağzımı kapattım. Open Subtitles لا أريدك أن تزيد الطين بله فهمت، شفتي مغلقه
    Sırtınızı kollayıp, Ağzımı açmayacağım. Open Subtitles سأحمى ظهركِ وأقوم بنصحكِ
    Sonunda da dedi ki, "Şimdi seni öpeceğim, yani Ağzımı ağzının üstüne koyacağım." Open Subtitles وفي النهاية قال " سأقوم بتقبيلكِ الآن " عن طريق وضع فمي على فمكِ
    Prenses, Ağzımı sulandırıyorsun. Open Subtitles الأميرة، أنت تَجْعلُ ماءَ فَمِّي.
    Mermi hâlâ kafama. Ağzımı kullanamıyorum. Open Subtitles "مازالت الرصاصة في رأسي." "فمي لا يعمل."

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more