Sinirlendin. Ağzımı ne zaman kapayacağımı hiç bilemedim. | Open Subtitles | انك الان غاضبا ، لم أتعلم أبدا أن ابقى فمى مغلقا |
Ağzımı kapalı tutacağımı ve elimizdeki tüm parayı vereceğimi. | Open Subtitles | سأغلق فمى وسأعرض عليه كل ما أملك لإستعادة إبننا. |
Bir fırsat daha verilirse, Ağzımı hiç açmayacağım. | Open Subtitles | إذا حصلت على فرصة آخرى فسأبقى فمى مغلقاً |
Belki Ağzımı kapalı tutacak birşeyler vardır... | Open Subtitles | بالطبع إن إحتفظت بفمي مغلقا فسوف أتعرض لجحيم من المخاطر |
Kafamı da eğerim, Ağzımı da açmam ama yeter ki yaşayayım. | Open Subtitles | إنّي عازم على خفض رأسي وفمي مطبقة طالما أنني سأعيش |
Bir bok yapmak zorunda değilim! Ağzımı bozduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | ليس عليّ فعل شيء معذرةً على ما صدر من فمّي |
Bu konuda Ağzımı açmadım ve sonunda arkadaşım öldü. | Open Subtitles | و لم أقل شيئاً بشأن هذا و الآن صديقي قد مات |
Evet ya, bayılıp düştü bile yere. Ben kendi hesabıma Ağzımı açıp o kötü havayı almak korkusuyla gülmekten tuttum kendimi. | Open Subtitles | أما أنا فلم أجرؤ على الضحك، خشية أن أضطر إلى فتح شفتي |
Ben dersimi aldım. Bir fırsat daha verilirse Ağzımı hiç açmayacağım. | Open Subtitles | إذا حصلت على فرصة آخرى فسأبقى فمى مغلقاً |
Ağzımı açtığım anda, oraya hemen büyük bir bomba bırakacaksın. | Open Subtitles | اللحظة التى سأفتح فيها فمى ستلقين بقنبلة كبيرة فيه |
Akrepten sonra iblis Ağzımı açtı ve içimden ışık gibi bir şey emdi. | Open Subtitles | هكذا ، بعد العقرب ، الشيطان فتح فمى و إمتص ضوءا أبي غريب يخرج منى |
Seninle yapılacak tek iyi şey yemek ve zıçmak Ağzımı açmama bile izin vermiyorsun | Open Subtitles | الشىء الأفضل الوحيد الذى يجب فعله معك هو أكل الغائط، أنت لا تدعنى أفتح فمى |
Burnuma pamuk topları tıkayıp, Ağzımı bantladın | Open Subtitles | لقد وضعت قطع من القطن فى انفى وشريط لاصق على فمى |
Şimdi, ZPM'mimiz olurdu, Elizabeth olurdu yapmamız gereken tek şey ayrılmaktı, ama ben koca Ağzımı açtım. | Open Subtitles | الآن ، كان لدينا زى بى إم ، و كانت لدينا إليزابيث كل ما كان علينا القيام به هو الرحيل و لكننى فتحت فمى |
Bir iş kazasında yüzümün yarısı yandı ve maske, Ağzımı kontrol eden mekanizmayı saklıyor. | Open Subtitles | نصف وجهي احترق في حادث صناعي و القناع يخفي الجزء الذي يتحكم بفمي |
Ona birasından biraz alabilir miyim diye sorduğumda hemen uzanır bardağını kapardı ve o böyle yapınca ben de Ağzımı onun bira göbeğine yapıştırır şunu yapardım... | Open Subtitles | وأسأله لو كان بإستطاعتي شرب بعضاً من البيرة لكي أجبره على إنتشال كأسه وعندما يفعل ذلك، أفاجئه بفمي |
Kafamı dağıtsın ve Ağzımı meşgul etsin diye içiyorum anlatabiliyor muyum? | Open Subtitles | انها حفظ يدي وفمي مشغول ، أتعرف |
Ağzımı kapalı tutsaydım, her şey daha kolay olurdu. | Open Subtitles | كلّ ذلك كان سيكون أهون بكثير لو أبقيتُ فمّي مغلقاً كلاّ. |
Phyllis'in babasının bana ne yaptığı hakkında Ağzımı açmadım. | Open Subtitles | أنا لم أقل شيئاً عندما والد " فيليس " قلل من هيمنتي في المراسم |
- Daha kötü hale gelmesini istemiyorum. - Anladım. Ağzımı kapattım. | Open Subtitles | لا أريدك أن تزيد الطين بله فهمت، شفتي مغلقه |
Sırtınızı kollayıp, Ağzımı açmayacağım. | Open Subtitles | سأحمى ظهركِ وأقوم بنصحكِ |
Sonunda da dedi ki, "Şimdi seni öpeceğim, yani Ağzımı ağzının üstüne koyacağım." | Open Subtitles | وفي النهاية قال " سأقوم بتقبيلكِ الآن " عن طريق وضع فمي على فمكِ |
Prenses, Ağzımı sulandırıyorsun. | Open Subtitles | الأميرة، أنت تَجْعلُ ماءَ فَمِّي. |
Mermi hâlâ kafama. Ağzımı kullanamıyorum. | Open Subtitles | "مازالت الرصاصة في رأسي." "فمي لا يعمل." |