| İskambil oyunu bassam, ağzımda bir çörek olurdu. | Open Subtitles | اهدأ يا جيمي , فلو أني كنت راغبا بإيقاف لعبة ودية لوجدت الدونات في فمي |
| Ama en azından o zaman uyuduğumda ağzımda bir şeker tadı oluyor. | Open Subtitles | لكن عندئذ على الاقل انام بطعم الشوكولاته في فمي |
| Bu sabah ağzımda bir sincapla, yaprak yığınında çıplak uyandım. | Open Subtitles | لقد استيقظت عاريه اليوم وسط مجموعه من ورق الشجر المبعثره و سناجب في فمي |
| ağzımda bir sürü kuruyemiş vardı yine de beni duydular. | Open Subtitles | بالطبع كان هناك الكثير من المكسرات في فمي و لكن جميعهم سمعوني |
| Sonra sen beni buldun rıhtımda, gece yarısı ağzımda bir fare. | Open Subtitles | ثم وجدتني، عند رصيف السفن، بمنتصف الليل، وفأر بداخل فمي |
| Ama ağzımda bir sigara daha görürsen aynı şeyi yine yap. | Open Subtitles | لكن افعليها لو شاهدتيني أضع سيجارة في فمي مجددا. |
| Sadece... ağzımda bir anda böğürtlen gibi patladı ve etrafta uçuştu, kanat çırpışlarını hissedebiliyordum. | Open Subtitles | لقد وضعته في فمي مثل التوت و و , وكنت اشعر بجناحيه ترفرف داخل فمي. |
| Geri geldiğimde... ağzımda bir şey var. | Open Subtitles | عندما افقت، هناك كان هناك شيء ما في فمي |
| Geri geldiğimde... ağzımda bir şey var. | Open Subtitles | عندما افقت، هناك كان هناك شيء ما في فمي |
| ağzımda bir sik var. | Open Subtitles | لدي تلك اللحمة في فمي |
| Ben ,Honolulu Hyatt Oteldeydim ve ağzımda bir elmadan daha fazlası vardı. | Open Subtitles | (لقد كنت في (هونولولو هيات مع أكثر من تفاحة في فمي |
| ağzımda bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء في فمي |
| ağzımda bir şey vardı. | Open Subtitles | كان هناك شيء في فمي. |
| Luther, Deniz Astsubayı Virgina Sherman kadar ağzımda bir şey olmasından hiç bu kadar zevk alacağımı düşünmemiştim ama bu... | Open Subtitles | لوثر) ، لم أتصور يوماً أن أستمتع) بوجود شيء في فمي كما إستمتعت بالضابطة ...فرجينيا شيرمان) ، ولكن هذا) |
| ağzımda bir kumar makinesi var! | Open Subtitles | ! لديّ في فمي ماكينة شقبية ! |
| Konuşmak istemiyorum çünkü ağzımda bir sik var. | Open Subtitles | لا أريد التحدث لأن هناك قضيب بداخل فمي |