"aşık olmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • الوقوع في الحب
        
    • الوقوع فى الحب
        
    • تقع في الحب
        
    • الوقوع بحب
        
    • وتقعين في الحب
        
    • متوأمان
        
    • في غرامها
        
    • أن تقع في حب
        
    • أن أقع في
        
    • الوقوع بالحب
        
    • الوقوع في حبي
        
    Zıtları tamamlayan birisine aşık olmak benim için daha olası. Open Subtitles أنا افضل الوقوع في الحب مع شخص مختلف عني تماما.
    Ben de yaptım. Bir anda, bu iki paralel giriş gözler önüne serildi. Matthew'a aşık olmak, Aaron öldüğünde kaybettiklerimin büyüklüğünü anlamama yardım etti. TED وفجأة، بدأت هاتان القصتان سويًا، وجعلني الوقوع في الحب مع ماثيو أن استوعب ضخامة ما فقدته مع أرون.
    Tamam, bunu dişleri çok erken çıkan birinin tavsiyesi olarak al aşık olmak bir erkek ve kadını, fantastik bir gizeme doğru... Open Subtitles حسنا خذيه من شخص لديه من أوائل حياته الوقوع في الحب سر رائع
    "Nihayet bu zavallı öğrendi aşık olmak neydi." Open Subtitles وأخيرا هذا هو الوقت لقلبى المسكين ليعرف ما هو شعور الوقوع فى الحب
    Sizce bir daha öyle aşık olmak mümkün müdür? Open Subtitles هل تعتقد إنه من الممكن أن تقع في الحب مثل ذلك ثانية؟
    Birine aşık olmak başka bir şey ama birisini karısından boşanmak için cesaretlendirip arabanın arkasına köpeğinin yanına yapıştırmasını yapıştırmak başka bir şey. Open Subtitles انتِ تعرفين . بان الوقوع بحب شخص و تشجعينة على ترك زوجتة الجديدة
    Sean'a bir daha aşık olmak istemiyorum. Open Subtitles انني لا اريد الوقوع في الحب مرة آخري مع شون
    Bütün yaptığımın aşık olmak olduğunu sanıyordum. Open Subtitles انا كنت اظن ان كل ماكنت افعله هو الوقوع في الحب
    Ama bir gün ben de aşık olmak isterim. Kadınları severim. Open Subtitles و لكنِّي أحب الوقوع في الحب أنا أحب النساء
    Ama bir gün ben de aşık olmak isterim. Kadınları severim. Open Subtitles و لكنِّي أحب الوقوع في الحب أنا أحب النساء
    aşık olmak aklıma geldiğinde hep onlar gelir aklıma onun gibi gündüzler ve bunun gibi geceler. Open Subtitles وعندما أفكر في الوقوع في الحب ذلك ما أتصور أيام كتلك الايام
    Sonra, Addy aşık olmak ve ruhlarımızı paylaşmak ile alakalı şeyler söyledi. Open Subtitles لكن أدي بدأت بالتحدث معي حول كيف يكون الوقوع في الحب ومشاركة روحك
    İIk kez aşık olmak çok üstün bir şeydi. Open Subtitles أعتقد أن الوقوع في الحب لأول مرة هو شعور لا مثيل له
    "Nihayet bu zavallı öğrendi aşık olmak neydi." Open Subtitles وأخيرا حان الوقت لقلبى المسكين أن يعرف معنى الوقوع فى الحب
    Yedi yıI önce bir ajanın yapabileceği en tehlikeli şeyin aşık olmak olduğunu öğrendim. Open Subtitles لقد تعلمت منذ سبع سنوات أخطر الأشياء التى يفعلها الجاسوس وهو الوقوع فى الحب
    Her yer sihirle dolu, insanlar aşık olmak istiyorlar. Open Subtitles هناك سحر في الهواء الناس تريد أن تقع في الحب
    Zengin bir erkeğe aşık olmak fakir bir erkeğe aşık olmak kadar kolay Open Subtitles إن الوقوع بحب رجل ثريّ يماثل سهولة الوقوع بحبّ رجل فقير.
    İçinizden hiçkimse mi biriyle beraber olmak, aşık olmak istemiyor yani? Open Subtitles ألا تريدين أن تكوني مع رجل، وتقعين في الحب
    Demek kaderimize birbirimize aşık olmak yazılmış. Evet. Open Subtitles هذا يعني أننا متوأمان
    Gabrielle şimdi John'un ona âşık olmak üzere olduğunu açıkça görebiliyordu. Open Subtitles لقد رأت (جابرييل) بوضوح كيف كان يقع في غرامها
    Bu bir az tiksindiricidir. Nitekim, kaldırma sanatçıları için birine aşık olmak zaman kaybıdır. Bu sizin cazibe sermayenizi israf eder, Bu nedenle aşk bir hastalık, bir enfeksiyon gibi elenmelidir. TED وهو أمر مثير للإشمئزاز. بالطبع بالنسبة لفناني الإلتقاط، أن تقع في حب أحدهم هو مضيعة للوقت وهو تبذير لرأسمال الإغواء بالتالي يتوجب إزالته كأنه مرض، أو عدوى
    Hoşlandığımdan emin bile olamadığım bir adama aşık olmak istemiyorum. Open Subtitles .. لا أريد أن أقع في حبّ رجل .. لست متأكدة أنني معجبة به أصلاً
    âşık olmak ve işinde başarılı olmak bir erkeğin başına gelebilecek en kötü şey olması çok şaşırtıcı. Open Subtitles قد يكون أن الوقوع بالحب والوصول للنجاح... ربما هو الشيئ الأسوأ الذي قد يحدث لأي رجل
    - Bak George, çabucak aşık olmak... benim ayrılmaz bir parçam gibi duruyor ama... geçmişte yaptığım hataları tekrarlamak istemiyorum ve... aramızdaki şey çok, çok, çok hızlı ilerliyor... bu yüzden bence biraz ara vermeliyiz. Open Subtitles اسمع جورج ,الوقوع في حبي بهذه السرعة نوعا ما هو ضريبة جمالي , لكن انا فقط لا أريد تكرار نفس أخطاء الماضي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more