"aşk için" - Translation from Turkish to Arabic

• أجل الحب
• لأجل الحب
• للحب
• من اجل الحب
• عن حب
• سبيل الحب
• من الحب
• للحبِّ
• للحُب
• بسبب الحب
• بدافع الحب
• أجل الحبّ
• منسوجة بالحب
• أنا في المزاج

Gördüğünüz gibi onunla parası için evlenmişti. Oysa annem aşk için olduğunu sanmıştı.
لقد تزوجها من أجل المال, أترين وهي اعتقدت أنه فعل من أجل الحب

O ağaç keserken ben yayıkta tereyağı yapıyordum ve sadece aşk için yaşıyorduk.
أنا أصنع الزبدة بينما هو يكسر الأخشاب. وأنه عاش فقط من أجل الحب.

Havaalanına gelip de aşk için yürekten bir ricada bulunmazsan.
طاردتيني في المطار و تقومي بعمل نداء توجه لأجل الحب

Kartlar insanların aşk için her şeyi yapacağına karar verdi.
البطاقات قرّرت الناس قد تفعل أي شيء لأجل الحب

Der zamanı. aşk için kestirme yol yoktur. Sadece söyledim.
ليـكن بعلمك , ليس هناك طرق مختصرة للحب فقط للذكر.

İlişkiler yarışmak gibidir. aşk için yaptığında çoktan kazanmış sayılırsın.
العلاقات مثل السباق عندما تفعله من اجل الحب فقد فزت

Ev hanımı dergilerindeki testlerde size kadınların aşk için evlendiği söylenir.
حسنا،التدبير الإداري الجيد، المسابقات تخبرك أن النساء تتزوج من أجل الحب

İnsanlar aşk için yaşar.
الناس يعيشون من أجل الحب و يقتلون من أجل الحب و يموتون من أجل الحب

aşk için ölmek onursuz, bencilce ve burjuvazi bir şeydir.
ليموت من أجل الحب هذا مشين، وأناني، البرجوازية.

# aşk için göz yaşı dökme
لا تذرف الدموع من أجل الحب لا تذرف الدموع من أجل الحب

Ama umarım aşk için evlenmelerini arzu ediyordur.
لكن أتمنى أنها تريد منهم الزواج من أجل الحب

Annemle babamın zamanında aşk için evlenilmezdi.
قديماً في القرى، أمي وأبي.. لم يتزوجا لأجل الحب

aşk için delice şeyler yapan erkekler gördüm.
لا أعرف سبق وأن رأيت من يفعل أشياء جنونية لأجل الحب

aşk için birinci sınıf bir intihar.
إنتحار من الدرجة الأولى لأجل الحب

Sonuçlara bakılırsa, aşk için bir algoritma var.
حسنا، على ما يبدو فهناك نظام خوارزمي للحب.

Johnson ve Lakoff aşk için yeni bir mecaz öneriyor: Ortak yapılan bir sanat eseri olarak aşk.
اقترح جونسون ولاكوف تعبيرًا مجازيًا جديدًا للحب: الحب كعمل فنّي مشترك.

aşk için şarkı söylerler, dans ederler, aşk için şiirler ve hikayeler yazarlar.
يغنون للحب ، يرقصون للحب، يؤلفون القصائد والقصص عن الحب.

aşk için öldürürler, ve aşk için ölürler.
يقتلون من اجل الحب ، و يموتون من اجل الحب.

Ben aşk için evlendim ama annen Betty bir kabustu.
لقد تزوجت عن حب وأمك بيتي كانت بمثابة كابوس

Kandırmacanın aşk için yapıldığı zaman sorun olmadığını hepimiz biliriz.
جميعنا نعرف أن الخداع مسموح إذا كان في سبيل الحب

Kendi atımı da küçük bir aşk için getirmemi düşündürtüyor bana.
يجعلني أفكر في جلب لي الحصان الخاصة في لقليل من الحب.

aşk için yaptığını duyunca 100 doları kabul etmemiş olsun, ne dersin?
Ooh! ماذا عَنْ عَرضتَه 100,$ لَكنَّه لا يَأْخذَه، منذ هو كَانَ للحبِّ.

Demek vücut aşk için çok önemli.
اذا فالجسد ضروري هكذا للحُب

Biliyorum ki aşk için ölünebilir Bayan Brochant.
أعلم أن الشخص يموت بسبب الحب ، سيدة بورشانت.

Roz bunu aşk için yaptığın sürece doğru yoldasın!
حسناً روز,بما أنك قمت بالأمر بدافع الحب فأنها خطوه بالإتجاه الصحيح

aşk için hayatından ya da mutluluğundan fedakarlık yapmamalısın.
يجب ألّا تضحّين بالحياة أو السعادة من أجل الحبّ.

aşk için böyle konuşmamıştım
بكلمات منسوجة بالحب

aşk için havamdayım Çünkü sen yanımdasın
أنا في المزاج مِن أجل الحب ببساطة لأنكِ بقربي