"acı çekecek" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيعاني
        
    • ستعاني
        
    • سوف يعاني
        
    • ستعانون
        
    • سيعانون
        
    • أن يعاني
        
    • أن يعانوا
        
    • سوف تعاني
        
    • سيتألم
        
    Oğlum bir çeşit travma sonrası stresten acı çekecek mi bastırılmış hisler, anılar, bu tür saçmalıklar gibi? Open Subtitles هل سيعاني ابني نوعاً من الإجهاد بعد الصدمة؟ كالمشاعر المكبوتة، والذكريات، كلّ ذلك الهراء؟
    Bunu yapacaksanız nasıl olacak peki? acı çekecek mi? Open Subtitles إذا ما وافقتم على الأمر كيف ستفعلوها ، وهل سيعاني ؟
    Bunu başkasına ilet yoksa sen veya sevdiğin biri acı çekecek. Open Subtitles انقل تلك الرسالة وإلا ستعاني أنت أو شخص تحبه
    Unutma, hatalıysan, acı çekecek olan benim ülkem. Open Subtitles تذكر، إنّها بلادي التي ستعاني إن كنت مخطئاً.
    Orayı alırlarsa, birçok insan acı çekecek ve Hava Bükücüler gibi ölecek. Open Subtitles إذا أخذوا هذه المدينة, الكثير سوف يعاني و يموت. كما حدث مع المتحكمين بالرياح.
    Birini seçin, yoksa hepsi acı çekecek. Open Subtitles أختاري واحدة وإلا جميعكنْ ستعانون
    Milyarlarcası acı çekecek ve sonunda ölecekler. Open Subtitles البلايين و البلايين من الناس سيعانون و يموتون
    Ve evet, maalesef insanlar bundan dolayı acı çekecek. Open Subtitles و أجل , أخشى أن يعاني الناس جراء ذلك القرار
    Bu geleceği görecek kadar yaşayan kişi gerçekten acı çekecek. Open Subtitles إن من سيعيش ليرى هذا المستقبل.. سيعاني حقًا..
    Bu geleceği görecek kadar yaşayan kişi gerçekten acı çekecek. Open Subtitles إن من سيعيش ليرى هذا المستقبل.. سيعاني حقًا..
    Buradan canlı çıkamazsak acı çekecek bir sürü insan var. Open Subtitles إنه بخصوص كل أحد سيعاني إن لم نخرج من هنا أحياء
    Çünkü yaşadığım sürece acı çekecek. Open Subtitles لأنه طالما أنا على قيد الحياة فإنه سيعاني
    Bu tehlikeli...hasta acı çekecek, belki ölecek. Open Subtitles هذا خطير سيعاني المريض، وربّما يموت
    Biz, Amerikanlar, bir şekilde doğal limitlerden muaf olma fikrine alıştık ve bundan acı çekecek olanlar diğer insanlardı. Open Subtitles نحن بالولايات المتحدة اعتدنا على الفكرة القائلة بأننا بطريقة أو بأخرى محصنون ضد الطبيعة المحدودة وأن من سيعاني هم الآخرون
    Silahı verin yoksa kadın köleler acı çekecek. Siz itaat edene dek, tek tek. Open Subtitles اعطوني السلاح وإلا ستعاني الفتيات واحدة تلو الآخرى حتى تعطوني السيف
    Hastamın annesi, kız kardeşi, arkadaşı, karısı acı çekecek ve benden nefret edecekler. Open Subtitles إنما ستعاني والدته واخوته وأصدقائه وزوجته
    "Zeki bir insan değil ve eğer görevini yapmaya devam ederse bu okul çok fena bir şekilde acı çekecek. Open Subtitles أنها ليست ذكية وإن كانت هي المسؤولة هذه المدرسة ستعاني بشدة
    acı çekecek Kenzi, Dyson bunu yapacaktır. Open Subtitles سوف يعاني كينزي دايسون سوف يتأكد من ذلك
    O da acı çekecek. Open Subtitles سوف يعاني أيضاً
    Hepsi acı çekecek! Open Subtitles ! ستعانون
    Çalışmalarımızı hızlandırmazsak birçok insan acı çekecek. Open Subtitles هنالك الكثير من الناس محتجزين و سيعانون كثيراً مالم نصعّد من وتيرة عملنا
    Bu yüzden masum biri acı çekecek. Open Subtitles والآن على شخص بريء أن يعاني
    İnsanlar senin yüzünden daha ne kadar acı çekecek? Open Subtitles إلى أي مدى يجب أن يعانوا الناس بسببك
    O da onlar gibi, bildiğin her şeyi bana anlatmadıkça acı çekecek! Open Subtitles هي مثلهم و سوف تعاني ما لم تخبريني كل شيء تعرفينه
    - acı çekecek. - Gooper'la düşündük ki... Open Subtitles ايدا ، انه سيتألم كنت أنا و جوبر نريد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more