| Ağrının şiddetini azaltmak için sadece. - Lütfen, acı çekiyorum. | Open Subtitles | فقط بما يكفي لإزالة بعض التوتر أرجوكِ أنا أتألم بشدة |
| Bazen o kadar acı çekiyorum ki, bir daha başkasını sevmek istemiyorum. | Open Subtitles | أحياناً أتألم بشدة لدرجة أنى لا أريد ألإهتمام بأي أحد ثانية |
| Ben hayatta kaldım ve bu beni hikayemle birlikte bırakıyor ve hikayem şu şekilde: Dört basit kelime ile: Depresyon nedeniyle acı çekiyorum. | TED | أنا على قيد الحياة، و معي قصّتي الخاصة بي، و هي كالآتي: باختصار شديد، فأنا أعاني من الإكتئاب. |
| Ben dün de dahil son 30 yıldır acı çekiyorum. | Open Subtitles | أنا أعاني طوال 30 سنة سابقة إلى الآن بما فيها البارحة. |
| Depresyon nedeniyle acı çekiyorum. Uzun bir süre boyunca düşündüm ki birindeki insanın diğerindekinden korktuğu tamamen birbirinden farklı iki hayat yaşıyorum. | TED | اعاني من الإكتئاب وذلك لمدة طويلة، وعلى ما أعتقد لقد عشت حياتين مختلفتين تماما حيث كل شخص فيها خائف من الآخر. |
| Ve acı çekiyorum çünkü düşük yaptım ama buradayım ve seninle uğraşıyorum ve senin bağımlılığınla uğraşıyorum. | Open Subtitles | , و أتألم لأنني أجهضت , لكنني هنا اتعامل معك |
| Hayır, Gerçekten acı çekiyorum çünkü seni seviyor ve üstesinden gelmek için çalışıyorum. | Open Subtitles | لا.. أنا أتألم فعلا- لأني أحبك بحق و أقوم بإنجاز هذا العمل بسرعة |
| "Açım", "acı çekiyorum", "Teşekkür ederim" ya da "Seni seviyorum" diyemediğinizi hayal edin. | TED | تخيل أن لاتكون قادراً على قول ، "أنا جائع ،" أنا أتألم " "شكراً" أو "أحبك." |
| acı çekiyorum. | Open Subtitles | ـ إنني أتألم ـ إنه بالكاد يستطيع الكلام |
| O kadar havaya kaldıramıyorum. Çok acı çekiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني رفع يدي أنا أتألم كثيراً |
| Açıkçası, acı çekiyorum. | Open Subtitles | {\1cHFFFFFF\3cH03698b\a6}لأكون صريحاً ، أنا أتألم |
| Yıldızları yakan ilk göz olmaktan acı çekiyorum. | Open Subtitles | أعاني من النظرة الأولى التي أضرمت النار في النجوم |
| Ben burada oturmuş kanser yüzünden acı çekiyorum ve senin o küçük merdivenlerden çıkman gerekti. | Open Subtitles | مسافة طويلة لقطعها أنا هنا أعاني من السرطان وأنت اضطررت لصعود أدراج صغيرة. |
| Çünkü benden çok uzaktasın ve daha şimdiden çok acı çekiyorum. | Open Subtitles | لأنكِ بعيدة عني كثيرًا و أنا أعاني بما يكفي بالفعل |
| Her iki hikayede de gemi batıyor ailem ölüyor ve ben acı çekiyorum. | Open Subtitles | في كلتا القصتين، تغرق السفينة و تموت عائلتي، و أنا أعاني |
| Biliyorum. Bu yüzden acı çekiyorum. O mantıklı biri öyle değil mi? | Open Subtitles | ،أنا أعلم، سوف أعاني أخبريها، إنها العاقلة، أليس كذلك؟ |
| Aslına bakarsan, onun neye benzediğini düşünerek acı çekiyorum. | Open Subtitles | حسناً .. بصدق .. انا اعاني مشاكل في تذكر شكلها |
| Bak, burada acı çekiyorum. | Open Subtitles | أنا اعاني من آلام مبرحه ضع بعض المرهم على اللسعات |
| Tüm hayatım boyunca annem yüzünden acı çektim şu an ölü ama daha çok acı çekiyorum. | Open Subtitles | لقد عانيت طيلة حياتي بسبب أمّي. والآن قد رحلت،وقد إزدادت معاناتي. |
| Sana acı çekiyorum gibi mi görünüyorum? | Open Subtitles | هل أبدو وكأنني في الألم بالنسبة لك؟ |
| Şu an acı çekiyorum çünkü susmak nedir bilmiyorsun. | Open Subtitles | أشعر بالألم الآن لأنكِ لا تكفين عن التحدث |
| Ambulans çağırabilirmisiniz ? Çok acı çekiyorum. | Open Subtitles | هلا يطلب احد الأسعاف انا اتألم جداً؟ |
| Bence diğer hastalarınızdan daha fazla acı çekiyorum. | Open Subtitles | أعتقد لَرُبَّمَا أَنا في الألمِ أكثر قليلاً مِنْ أغلب مرضاكَ. |
| Burada acı çekiyorum. Tanrı aşkına, beni neden arkada bıraktınız? | Open Subtitles | أنا أتعذب هنا وأنتم تتركونني خلفكم وترحلون ؟ |
| Çok acı çekiyorum Bay Porter. | Open Subtitles | أنى اعانى الكثير من الألم والمعناه, سيد بورتر. أعلم. |