"acı çekmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • المعاناة
        
    • للمعاناة
        
    Teknoloji ve tasarımın getirdiği hiçbir bağlantısızlık bizi acı çekmeye, fakirliğe, dişlanmışlığa, adaletsizliğe önem vermediğimiz sürece tam olarak insan olmamıza izin vermez. TED ليس هناك فصل بين التكنولوجيا والتصميم وبين أن نكون أكثر إنسانيةً لنلتفت إلى المعاناة ، الفقر ، الإهمال ، الظلم ، وعدم المساواة.
    Serbest kalabilirsin, ya da acı çekmeye devam edersin. Open Subtitles يمكنك أن تكون حرة ، أو يمكنك الاستمرار في المعاناة.
    Yani diyorsun ki ruhun olması acı çekmeye eş değer. Open Subtitles إذن، ما تقوله.. هو أن الروح تعادل المعاناة
    İleri ve geri, saf varoluştan acı çekmeye. Open Subtitles من حالة النقاء للمعاناة اليشرية
    yokluğunun içinde acı çekmeye, hakkım var. Open Subtitles امتلك الحق، للمعاناة في غيابك
    acı çekmeye hazı ol. Open Subtitles كن مستعداً للمعاناة
    Gerçek sevgi için acı çekmeye gerek yoktur. Sadece benim sözüme güvenmek zorunda değilsin Open Subtitles الحب الحقيقي لا يتطلب المعاناة يمكنك ألا تصغ لنصيحتي.
    Neden sonra acı çekmeyi, şimdi acı çekmeye tercih edelim? Open Subtitles لماذا المعاناة لاحقاً افضل من المعاناة الان؟
    acı çekmeye birlikte yaklaştığımızda, ondan saklanmamayı tercih ettiğimizde; hayatlarımız eksilmiyor, genişliyor.'' TED عندما نتعامل مع هذه المعاناة سويا، عندما نختار أن لا نهرب منها، فحياتنا لا تتناقص، بل تمتد".
    Ayda kaçışını düşünürken hayatta kalan diğer tüm Yezidiler gibi, bir ikilemle karşı karşıya kaldı: Kendisini esir alan kişilerin istismarı yüzünden acı çekmeye devam mı etmeliydi yoksa evine dönüp utançla ve reddedilmeyle ve muhtemelen töre cinayetiyle karşı karşıya kalması daha mı iyi olurdu? TED كما اعتبرت هروبها، عايدة، مثل جميع الناجيات اليزيديات، يواجهن معضلة: هل تستمر في المعاناة من سوء معاملة خاطفيها، أو سيكون من الأفضل العودة إلى الوطن، حيث ستواجه العار والرفض وربما القتل بدافع الشرف؟
    Ama buradaki ruhlar çok kızgın ve burada ölmüş bu ruhlar, acı çekmeye devam ediyor. Open Subtitles لكن الروح في هذا المكان غاضب جدا... ... والأرواحالتيماتتهنا واصل المعاناة.
    Birini karanlıkta hapsedersin, acı çekmeye başlar. Open Subtitles تحبسين شخص في الظلام ويبدأ في المعاناة
    Bu insanlar acı çekmeye devam edecekler. Open Subtitles هؤلاء الناس سوف يستمرون في المعاناة.
    Aradaki tek fark ne kadar acı çekmeye sebep oldukları. Open Subtitles الفرق الوحيد هو كم المعاناة التي تسببها
    Başka Amerikan aileleri kayıp oğullarının akibetini öğrenene dek acı çekmeye devam edecekler. Open Subtitles للعوائل الأمريكية الأخرى المعاناة ستستمر للعوائل الأمريكية الأخرى المعاناة ستستمر حتى يكتشفوا مصير أبنائهم المفقودين !

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more