"acı içinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • من الألم
        
    • تتألم
        
    • في ألم
        
    • إنه يتألم
        
    • متألم
        
    • في عذاب
        
    • في الألم
        
    • آلاماً
        
    Her zaman günahkarlar acı içinde kıvranmalı. Çığlıklar yer değirmenine üflemeli. Open Subtitles كلّ مرة يصرخ فيها الآثم من الألم يضرب الصراخ هذه المروحة
    acı içinde kıvrandıkları zaman geri kalanlar için çok daha iyi örnek oluyorlar. Buna katılmıyor musun? Open Subtitles سيكون عبرة لبقية العبيد عندما يتلوى من الألم ألا توافق على ذلك؟
    Bitmeyen bir çile. Evet, yine de acı içinde ölmekten iyidir. Open Subtitles ـ معاناة لا تنتهي ـ نعم، لكنها أفضل من الموت من الألم
    acı içinde kıvrandığınızı, beni çağırdığınızı görsem de, burada olacağım. Open Subtitles حتى و إن رأيتك تتألم من العذاب و تنادي علي سأبقى هنا
    Eğer sana yöneltilmiş olsaydı, inanılmaz bir acı içinde olurdun. Open Subtitles لو كانت موجه عليكِ لكنتِ ستكونين في ألم فظيع الآن
    Acil. Beyefendi acı içinde. Open Subtitles الحاله عاجله إنه يتألم
    O her nerdeyse, oraya bir kapı açtım ve şimdi o acı içinde. Open Subtitles أنا فتحت الباب لأينما كان ، و الان هم متألم .
    Doktorun naçizane iyileştirme çabaları onun sürekli acı içinde kalmasına sebep oldu. Open Subtitles الطبيب حاول البحث عن طُرق لتصليح الأضرار ليتركه بعدها في عذاب دائم
    Bahçede bu horozu acı içinde izlerken kadın, horozun hiçbir şey hissetmediğine beni ikna etti. Open Subtitles مشاهدة هذا الديك أغنياتها في الألم حول الفناء , أكد لي امرأة ان الطيور شعرت شيئا.
    Walter'ın o anda çok acı içinde olduğu için bir şey söyleyebildiğini hiç sanmıyorum. Open Subtitles أظن أن والتر لم يمكنه قول المزيد حيث كان يعانى من الألم
    Yumuşak derisi cayır cayır yanacak, minicik irin taneleri çıkacak acı içinde kıvranacak. Open Subtitles جلده الناعم يحترق ببطء وتتفجر عليه فقاعاتٍ صغيرة من القيح. ويصرخ من الألم...
    Korku ve muhtemelen büyük bir acı içinde öldü ve kontrol ettiğini sandığı şeyi durduramadı. Open Subtitles مات مفزوعاً وعلى الأرجح عانى الكثير من الألم ولم يستطع إيقاف ما ظن أن له القدرة على التحكم به بشكل كامل
    Sevdikleri kişilerin diğer markalardan birini kaza sonucu yuttuğu için yerde acı içinde kıvranırken görme ihtimallerine değin, anladın mı? Open Subtitles واحتمال رؤية احد احبّتهم يتلوّى من الألم على الأرض لأنّه فقط ابتلع بالصدفة بعض من تلك المنتجات الأخرى ، ـتعلم ؟
    O herif... öylece ölemez... Gözlerimin önünde...acı içinde kıvranmalı. Open Subtitles أريد أن اقطع أطرافه، و أراه يرتعش من الألم
    acı içinde, bir şeyler yapmalısın. Open Subtitles إنّه يعاني الكثير من الألم عليك القيام بعملٍ ما
    Bir yerlerde acı içinde kıvrandığından korkuyordum. Open Subtitles الحمد لله كنت خائف أن تكون مستلقية في مكان ما تتألم
    Asıl hastan acı içinde kıvranırken bahis durumundan yırtman için yardım etmemizi istiyorsun. Open Subtitles تريدنا ان نساعدك في التخلص من دفع رهانك بينما مريضتك الحقيقية تتألم ألما مبرحا
    O nedir , acı içinde çok daha fazla acı onun hakkında söylüyorum ediyor . Open Subtitles هي الآن تتألم أكثر بكثير من الذي كانت تقول لك عنه
    Ancak kitap yüzünden gerçekleşen aşırı yaralanmadan dolayı, o aşamada korkunç bir acı içinde olmanız... Open Subtitles ولكن بسبب الندبات الهائلة التي أحدثها الكتاب فإنك قد تعيش في ألم مبرح يا إلهـــ ..
    - acı içinde çığlık atıp kıvranıyormuş. Open Subtitles كان الوليد الجديد يتحرك بقوة. وهو يصرخ في ألم واضح.
    Köpeğin ölüyor. acı içinde. Open Subtitles الكلب يحتضر, إنه يتألم
    Kimsesiz, bacaklarını kullanamadan, acı içinde sürünerek. Open Subtitles فقد رجولته ورجليه, متألم بسبب عجزه
    Bundan sonraki hayatını, benim yaşayacağım gibi acı içinde geçirmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تعيش في عذاب لبقية حياتك كما سأعيش في عذاب أنا الآخر لبقية حياتي
    Seni aklımdan sildirmektense kalan her anımı acı içinde geçirmeyi seçerdim. Open Subtitles لآثرت تمضية كلّ لحظة في الألم عن أن أمحو ذكراكِ.
    Ailesi korkunç bir acı içinde olduğunu, nefes alıp yutkunmakta zorlandığını ve kendi tükürüğünde boğulduğunu söyledi, Open Subtitles ذكرت عائلته إنه عاني آلاماً مضاعفة ومشاكل بالتنفس والإبتلاع وكان يصاب بالغصة أثناء إبتلاعه لريقه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more