"acıdan başka" - Translation from Turkish to Arabic

    • سوى الألم
        
    • غير الألم
        
    • إلا الألم
        
    Bundan sonra sizler için acıdan başka bir şey olmayacak. Open Subtitles ولن يكون هناك شيء سوى الألم لكما من الآن فصاعد.
    Sizin için korkuyorum, çünkü bu acıdan başka bir şey getirmeyecek. Open Subtitles يخيفني عليكما لأني أعرف أن ذلك لن يجلب لكما شيئاً سوى الألم
    Nefes alamıyorsun. Düşünemiyorsun. Duyduğun acıdan başka hiçbir şey düşünemiyorsun. Open Subtitles إذّ تعجزين عن التفكير والتنفّس، على الأقل لن يسعكِ التفكير في شيء سوى الألم.
    acıdan başka bir şey hissedebiliyorsun. Open Subtitles هذا يعني أنكِ تشعرين بشيئاً غير الألم.
    Artık acıdan başka bir şey yok. Böyle olmak zorunda değil. Open Subtitles ليس هناك إلا الألم الآن - لا يجب أن يكون ذلك -
    Bir adam ölen bir kuşa bakar, ve cevapsız bir acıdan başka hiçbirşey düşünmez. Open Subtitles رجل واحد ينظرمثل الطائر المحتضر و يفكّر هناك لا شيء سوى الألم ولاجواب له
    Meteor yağmurundan beri onlara acıdan başka bir şey getirmedim. Open Subtitles منذ سقوط النيزك وأنا لم أجلب لهم سوى الألم
    Yaşam ona acıdan başka bir şey vermemesine rağmen bu uğurda kendini feda eden gerçek bir aziz. Open Subtitles إنها قديسة تضحي بنفسها و التي لا تجلب لها حياتها سوى الألم
    Ona olan aşkınızı kendi çıkarına kullandı ve size acıdan başka bir şey tattırmadı. Open Subtitles تلاعبت بحبّكما لها، ولم تخلّف سوى الألم.
    Ağabeyine ihanet edeceğine yemin ettiğin kanun adamı yerine sana acıdan başka bir şey vermemiş ağabeyini seçmen çok dokunaklı olsa gerek. Open Subtitles أظن هذا يثلج الصدر رؤيتك تختارين أخيك الذي لم يقدم سوى الألم على القانوني الذي أقسمت على خيانته لأجله
    Ivan ve benim aramda acıdan başka bir şey kalmadı. Open Subtitles لم يعد هناك بينى بين إيفان سوى الألم
    Her şeyi gönderdi ve_BAR_geriye acıdan başka bir şey kalmadı. Open Subtitles كل شىء يذهب لبعيد و لا يبقى سوى الألم
    32 yıl önce izin verdik ve bize acıdan başka bir şey vermedin. Open Subtitles ) دعوناك للدخول طوال الـ32 عاماً المنصرمة ولم يجلب لنا ذلك سوى الألم
    Orada acıdan başka bir şey yok. Open Subtitles لا شيء هناك سوى الألم و المعاناة
    - Şu anda acıdan başka bir şey hissetmiyorum zaten. Open Subtitles لا أشعر بأي شيء سوى الألم الآن
    O eski paçavra bize acıdan başka bir şey getirmedi. Open Subtitles -تلك الخرقة البالية لم تجلب لنا سوى الألم
    Var oluşun insanlara acıdan başka bir şey getirmiyor. Open Subtitles فإنّ وجودكِ لا يورد الآخرين سوى الألم.
    Bir de, aşkın bize acıdan başka bir şey vermediği zamanlar vardır. Open Subtitles وبعدها هناك تلك الأوقات حيث يبدو أن الحب لا يجلب لنا شيئا... غير الألم.
    acıdan başka bir şey olmadığını anlayacaksın. Open Subtitles لن تعرف شيئاً غير الألم ,حسناً؟
    O pisliğin acıdan başka bir faydası olmadı. Open Subtitles اللعين لم يسبب لنا غير الألم
    Bay Clare benim etrafımda acıdan başka bir şey getirmeyen bir kefen var. Open Subtitles سيّد (كلير) يوجدبجواري.. كفن، لا يجلب لي إلا الألم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more