"acımasız ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • قاسية و
        
    • وقاسية
        
    • القسوة وغير
        
    Her zaman, yine kardeş olarak reenkarne olmanızın acımasız ve kalıcı bir kader olduğunu düşündüm. Open Subtitles كم هى قاسية و صلابه تلك الصلة حتى تُستنسخا كلتاكما كاختين مره اخرى انت الوحيدة التى يمكنها انقاذ باق ها الان
    Onu incittiğimi biliyorum ama boşandığımızda da acımasız ve kindardı. Open Subtitles قاسية و انتقامية في الطلاق
    acımasız ve hain. Open Subtitles "قاسية و كاذبة"
    Ama buluşmalarınız acımasız ve incelikten yoksun kaldı. Open Subtitles تحاولين، وتحاولين لكن مواجهاتك معه تبدو محرجة وقاسية
    Seni manipülatif ve acımasız... Ve şu an bu kadar yalnız hissettiğin için suçlayabileceğin tek kişi de sensin. Open Subtitles كنتِ مناورة وقاسية, الشخص الوحيد الذي يجب لومه لشعورك بالوحدة الآن هو أنتِ.
    Ama buluşmalarınız acımasız ve incelikten yoksun kaldı. Open Subtitles لكنّ مواجهاتك معه تبدو مُحرجة وقاسية
    Aylayıp ağlayıp uyuyakalacak biliyorum ama çok acımasız ve garip geldi. Open Subtitles أعلم أنه من المُفترض علينا أن نتركها تبكي حتى تنام لكن أتحدث عن القسوة وغير الإعتيادية المُتعلقة بذلك الأمر
    - Bu acımasız ve olağan dışı. - Sahi mi? Open Subtitles هذا تعريف القسوة وغير الاعتيادية
    Çünkü hayat korkutucu ve acımasız ve kabul edilemez ve aynen böyle bir seçim yapmalıydın. Open Subtitles لأن الحياة مخيفة وقاسية ومتقلبة
    Acımasız, ve merhametsiz. Open Subtitles صعبة وقاسية بدون رحمة أو شفقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more