| Kim attıysa, düzgünce hayvanın izini sürüp onu öldürerek Acısına son vermeye götü yemeyecek kadar korkakmış. | Open Subtitles | و أياً كان من فعل هذا، فلن تكن لديه النزعة أو ... الشّجاعة لتعقب الحيوان بشكل صحيح و يخلصه من معاناته. |
| Seni ve senin soyunu yok ederek onun Acısına son vereceğim. | Open Subtitles | لذا سأنهي معاناته بقتلك يا ربيب تحوّله. |
| Bilinçaltında onun Acısına hassasiyet gösterdin ve bundan faydalanmak istemedin. | Open Subtitles | بطريقة غير واعية كنت متعاطفاً مع آلامها و لم ترغب في إستغلال ذلك |
| Onun Acısına sebep olduğum için bana gözdağı verdi. | Open Subtitles | كانت تتهمني بالسبب في آلامها |
| Katil kurbanının Acısına göre hareket ediyor. | Open Subtitles | ألا تظن أن المرأة خاضت ما فيه الكفاية؟ القاتل يتغدى على آلام ضحاياه |
| Yasını atlatmaya çalışan Charlotte Acısına yenik düşmüştü. | Open Subtitles | في محاولتها لتجاهل حزنها نقرت (تشارلوت) على باب ألمها |
| Biri şu zavallı hayvanın Acısına son vermeli. | Open Subtitles | يجب على أحدهم أن يجد هذا الحيوان المسكين ويخرجه من بؤسه. |
| Tanrılar aşkına, onun Acısına son vermelisin. | Open Subtitles | بعون الآلهة، عليكِ عليكَ أن تريحيه من عذابه |
| Şu anda çok kibar davranıyor. Bir kaya parçasıyla bile Acısına son verebilirim. | Open Subtitles | إنها فى غاية الوداعة الأن أستطيع أن أفجرها بخرطوشة |
| Belki de Acısına son vermeliydik. | Open Subtitles | ربما يجب ان ننهي معاناته |
| Beth'i bulduğumda, Acısına son vermek zorunda kaldım. | Open Subtitles | عندما عثرت على (بيث) إضطررت لوقف معاناته بقتله. |
| Beth'i bulduğumda, Acısına son vermek zorunda kaldım. | Open Subtitles | عندما عثرت على (بيث) إضطررت لوقف معاناته بقتله. |
| Onun Acısına son ver! | Open Subtitles | أرحها من آلامها! |
| Marcus, onu sen durdurabilirsin! Acısına son ver! | Open Subtitles | (ماركوس) ، يمكنك منعها أرحها من آلامها! |
| Bu süreçte kaybın Acısına ve parçalara ayrılmış bir benlik hissine değinen "İki Frida" adlı çift oto-portresini çizdi. | TED | خلال هذه الفترة، رسمت كاهلو صورة الذات المزدوجة "الثنائيان" التي تتحدث عن آلام الخسارة والشعور بانفصال الشخصية. |
| Senin acını alıp kendi Acısına çevirir. | Open Subtitles | سوف تأخذ ألمك وتجعله ألمها |
| Vurduktan sonra boğazını keserek Acısına son vermiş. | Open Subtitles | شُقت حلقه بعد إردائه لإخراجه من حالة بؤسه |
| Şimdi bir kılıç saplayıp merhametle Acısına bir son vermek sana kalmış. | Open Subtitles | والآن عليك إنهاء عذابه على نحوٍ رشيق ورحيم. |
| Şu anda o kadar uslu ki, bir kaya parçasıyla bile Acısına son verebilirim. | Open Subtitles | إنها فى غاية الوداعة الأن أستطيع أن أفجرها بخرطوشة |
| Dakikalar sonra, salyangozun içindeki zehirli bir iğne balığın Acısına son veriyor. | Open Subtitles | بعد لحظات, الشوكة السامة التي داخل الحلزون تضع السمكة خارج بؤسها. |
| Lütfen biri bana ona yük treni çarpıp Acısına son verdiğini söylesin. | Open Subtitles | أخبرْني هو انضُرِبَ بقطار و خلص بؤسِه. |